24 Mart 2014 Pazartesi

MISIR’a ve SURİYE’ye YAZIK ETTİLER




MISIR’a ve SURİYE’ye YAZIK ETTİLER

---

MISIR'da Minye Ceza Mahkemesi, darbe karşıtı sayılan 529 (Beş yüz yirmi dokuz) kişiyi İDAM'a MAHKUM ETMİŞ.

NERDE BİZİM PALAVRACILAR?

NERDE BİZİM YALANCI STRATEJİSTLER?

NERDE İSLAM DÜNYASINI KURTARMAKLA da yetinmeyip DÜNYAYI KURTARMA PALAVRALARI SIKANLAR?

Allah kimseyi AKILDAN, İZ'ANDAN, TECRÜBEDEN, ANLAYIŞTAN, HAKİKİ İMANDAN ve SAHİH AHLAK'tan mahrum etmesin!
---

Ülkemizin SURİYE ve MISIR SİYASET'ini iyice gözlemledikten, öğrendikten ve inceledikten sonra DERSLER ÇIKARMAMIZ GEREKİR.

Bu iki ülkeyle ilgili siyasetimizin benzerini İÇ SİYASETTE DE UYGULADILAR. HİKAYE AYNI HİKAYEDİR. PALAVRACILIK AYNI PALAVRACILIKTIR. YALAN AYNI YALANDIR.
---

MISIR'da YÜZLERCE İNSAN İDAMA MAHKUM EDİLMİŞ. MUHTEMELEN DAHA YÜZLERCESİ ve BELKİ BİNLERCESİ DAHA İDAMA MAHKUM EDİLECEK.

Türkiye'nin DUYGUSAL İNSANLARINI, DİNDARLARINI, GENÇLERİNİ, MÜSLÜMANLARINI YALANLARLA AVUTANLARDAN hiç ses çıkmıyor şu sıralar?

NERDELER?

NERDE BU DÜNYA KURTARAN PEHLİVANLAR?

UNUTMAYINIZ, palavracılık bir utanmazlık türüdür.
---

MISIR'daki insanları KIŞKIRTIP, ONLARIN DUYGULARIYLA OYNAYIP GELECEKLERİNİ KARATTIRTAN SONRA usulce ve sessizce KENARA ÇEKİLDİLER.

ALLAH, HEPİMİZE palavracı siyasetçilerin YALANLARINI ANLAYACAK KADAR MELEKE İHSAN ETSİN. AMİN.

MISIRLI KARDEŞLERİMİZİN DURUMUNA ÜZÜLMEYE DEVAM ETMEK, AKILSIZLARIN HATA VE SUÇLARINDAN DOLAYI MAHCUBİYET DUYMAK da bizim işimiz
---

Aslında, MISIR'daki kardeşlerimizi KIŞKIRTIP SONRA KENARA ÇEKİLEN PALAVRACILAR ÇOK TUTURLA DAVRANDILAR. Bu açıdan tebrik etmek lazım. Örnekler vereyim:

-1960 askeri darbesinde bu palavracıların babaları ve dedeleri GIG DEMEDİLER, SİNSİ SİNSİ KENARDA DURUP KERVANLARINI YÜRÜTTÜLER;

-1970 ASKERİ darbesinde AÇık veya gizli bir şekilde DARBECİLERİ DESTEKLEDİLER;

-1980 askeri darbesini yapanların karşısında bu palavracılar ve babaları SECDEYE KAPANDILAR. KENAN EVREN ve ARKADAŞLARININ ÖPMEDİK YERLERİNİ BIRAKMADILAR; bu dönemde bazı dini gruplara BÜYÜK DARBELER VURULMASINI DESTEKLEDİLER, ALKIŞLADILAR. ŞU SIRALAR ise sürekli KENAN EVREN'e sövüyorlar;

-28 Şubat Askeri darbesine görünüşte karşı çıkıp perde arkasından darbecilerle İŞBİRLİĞİ YAPTILAR; herkes kaybetti onlar kazandı; herkes mağdur oldu, onlar galip oldu; herkes ağladı, onlar güldü; herkes acı çekti onlar horul horul uyudu; AYRICA DARBECİLERE ve ONLARIN ÇAKALLARINA RÜŞVET VERDİLER, onlarla YOLSUZLUK HUSUSUNDA İŞBİRLİĞİ YAPTILAR;

-Bütün bu pisliklerine rağmen, KAHRAMAN OLMAYI, DİN ÖNDERİ OLMAYI, DİNİ SAVUNMAYI, hakiki dindarmış gibi ortalıkta cirit atmayı becerebildiler. ACI ÇEKENLER ÇEKTİ, ONLAR KAHRAMAN OLDU. Genç kızların dünyaları karardı, onlar kenara çekilip seyretti, ilk fırsatta da bazı kızlara METRESLERİ OLMAYI TEKLİF ETTİLER;

-Kısaca çok tutarlıdırlar aslında. Utanmazlık, saygısızlık, palavracılık, yalancılık, hayalcilik, çıkarcılık, fırsatçılık hususunda tutarlılıkları tamdır.
---

Mısır'da olaylar başladığında ve sonrasında bu ülkeyi ve bizim palavracıları biraz tanıyan biri olarak konuşma ve yazılarımda şunları savundum:

1-GELİŞMELERE İHTİYATLA YAKLAŞALIM, bizim için asıl olan kendi ülkemizin temel sorunlarının çözümüdür, biz güçlenirsek öteki ülkelere daha çok yardım edebiliriz;

2-Yöneticilerimizin ve siyasetçilerimizin bizi yönlendirmelerinin olabileceğini dikkate alalım, KENDİ AKILLARIMIZLA HAREKET ETMEYİ ÖĞRENELİM;

3-Kendi siyasetçilerimizin ve dış güçlerin YÖNLENDİRMELERİNİ AKIL ve TECRÜBE SÜZGECİNDEN GEÇİRİP ondan sonra tavır alalım;

4-Mısır gibi ülkelerin yüzlerce yıldır biriken sorunları var, onların sorunları da tıpkı bizimkiler gibi, bir gecede çözülmez; bu yüzden, çok ümitli olmayalım;

5-Ülkemizde akla ve tecrübeye dayanan idarecilerin ve siyasetçilerin etkisi çok zayıf; bu yüzden DUYGULARIMIZLA OYNANMASINA ASLA MÜSADE ETMEYELİM;

BU gibi görüşleri savundum. Bazı EFENDİLER İSE, benim gibi olanları; DUYGUSUZLUK, MESELEYİ ANLAMAMAK, DAR UFUKLULUK, HÜKÜMET KARŞITLIĞI, BİLGİSİZLİK gibi safsatalarla suçladılar. NE DİYEM ŞİMDİ BUNLARA? ONDAN SONRA BİR DE BANA DİYORLAK Kİ, 'NİYE SERT YAZIYORSUN?' Böyle insanlara karşı NASIL YAZSAYDIM ACABA?
---

SEVGİLİ KARDEŞİM, DEĞERLİ DOSTUM!

Palavracılar Mısır ve Suriye örneğinde görüldüğü gibi, BİNLERCE İNSANIN ÖLÜMÜNÜ, ONBİNLERCESİNİN YARALANMASINI, YÜZBİNERCESİNİN EVSİZ BARKSIZ KALMASINI, MİLYONLARCASININ Sefalete DÜŞMESİNİ BİLE kendilerince makulleştirip akılsızlık mahsulü safsatalarını sana, bana yutturmaya kalkıyorlar. SORUMUZ ŞUDUR:

İÇİNDE SENİN ve BENİM GİBİ BİNLERCE TÜRK VATANDAŞININ da OLDUĞU FELAKETLER YAŞANMASINA SEBEP OLSALAR NE YAPARLARDI ACABA?

Bu soruya benim cevabım şudur: Suriye ve Mısır ile ilgili ne yaptılarsa aynısını ülkemiz vatandaşlarıyla ilgili de yaparlardı.

Yani, BİR HİÇSİN SEN KARDEŞİM.
---
Harun Anay/24.03.2014
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.