MISIR’a ve SURİYE’ye YAZIK ETTİLER
---
MISIR'da Minye Ceza
Mahkemesi, darbe karşıtı sayılan 529 (Beş yüz yirmi dokuz) kişiyi İDAM'a MAHKUM
ETMİŞ.
NERDE BİZİM PALAVRACILAR?
NERDE BİZİM YALANCI
STRATEJİSTLER?
NERDE İSLAM DÜNYASINI
KURTARMAKLA da yetinmeyip DÜNYAYI KURTARMA PALAVRALARI SIKANLAR?
Allah kimseyi AKILDAN,
İZ'ANDAN, TECRÜBEDEN, ANLAYIŞTAN, HAKİKİ İMANDAN ve SAHİH AHLAK'tan mahrum
etmesin!
---
Ülkemizin SURİYE ve MISIR
SİYASET'ini iyice gözlemledikten, öğrendikten ve inceledikten sonra DERSLER
ÇIKARMAMIZ GEREKİR.
Bu iki ülkeyle ilgili
siyasetimizin benzerini İÇ SİYASETTE DE UYGULADILAR. HİKAYE AYNI HİKAYEDİR.
PALAVRACILIK AYNI PALAVRACILIKTIR. YALAN AYNI YALANDIR.
---
MISIR'da YÜZLERCE İNSAN İDAMA
MAHKUM EDİLMİŞ. MUHTEMELEN DAHA YÜZLERCESİ ve BELKİ BİNLERCESİ DAHA İDAMA
MAHKUM EDİLECEK.
Türkiye'nin DUYGUSAL
İNSANLARINI, DİNDARLARINI, GENÇLERİNİ, MÜSLÜMANLARINI YALANLARLA AVUTANLARDAN
hiç ses çıkmıyor şu sıralar?
NERDELER?
NERDE BU DÜNYA KURTARAN
PEHLİVANLAR?
UNUTMAYINIZ, palavracılık bir
utanmazlık türüdür.
---
MISIR'daki insanları
KIŞKIRTIP, ONLARIN DUYGULARIYLA OYNAYIP GELECEKLERİNİ KARATTIRTAN SONRA usulce
ve sessizce KENARA ÇEKİLDİLER.
ALLAH, HEPİMİZE palavracı
siyasetçilerin YALANLARINI ANLAYACAK KADAR MELEKE İHSAN ETSİN. AMİN.
MISIRLI KARDEŞLERİMİZİN
DURUMUNA ÜZÜLMEYE DEVAM ETMEK, AKILSIZLARIN HATA VE SUÇLARINDAN DOLAYI
MAHCUBİYET DUYMAK da bizim işimiz
---
Aslında, MISIR'daki
kardeşlerimizi KIŞKIRTIP SONRA KENARA ÇEKİLEN PALAVRACILAR ÇOK TUTURLA
DAVRANDILAR. Bu açıdan tebrik etmek lazım. Örnekler vereyim:
-1960 askeri darbesinde bu
palavracıların babaları ve dedeleri GIG DEMEDİLER, SİNSİ SİNSİ KENARDA DURUP
KERVANLARINI YÜRÜTTÜLER;
-1970 ASKERİ darbesinde AÇık
veya gizli bir şekilde DARBECİLERİ DESTEKLEDİLER;
-1980 askeri darbesini
yapanların karşısında bu palavracılar ve
babaları SECDEYE KAPANDILAR. KENAN EVREN ve ARKADAŞLARININ ÖPMEDİK YERLERİNİ
BIRAKMADILAR; bu dönemde bazı dini gruplara BÜYÜK DARBELER VURULMASINI
DESTEKLEDİLER, ALKIŞLADILAR. ŞU SIRALAR ise sürekli KENAN EVREN'e sövüyorlar;
-28 Şubat Askeri
darbesine görünüşte karşı çıkıp perde arkasından darbecilerle İŞBİRLİĞİ
YAPTILAR; herkes kaybetti onlar kazandı; herkes mağdur oldu, onlar galip oldu;
herkes ağladı, onlar güldü; herkes acı çekti onlar horul horul uyudu; AYRICA
DARBECİLERE ve ONLARIN ÇAKALLARINA RÜŞVET VERDİLER, onlarla YOLSUZLUK HUSUSUNDA
İŞBİRLİĞİ YAPTILAR;
-Bütün bu pisliklerine
rağmen, KAHRAMAN OLMAYI, DİN ÖNDERİ OLMAYI, DİNİ SAVUNMAYI, hakiki dindarmış
gibi ortalıkta cirit atmayı becerebildiler. ACI ÇEKENLER ÇEKTİ, ONLAR KAHRAMAN
OLDU. Genç kızların dünyaları karardı, onlar kenara çekilip seyretti, ilk fırsatta
da bazı kızlara METRESLERİ OLMAYI TEKLİF ETTİLER;
-Kısaca çok tutarlıdırlar
aslında. Utanmazlık, saygısızlık, palavracılık, yalancılık, hayalcilik,
çıkarcılık, fırsatçılık hususunda tutarlılıkları tamdır.
---
Mısır'da olaylar başladığında
ve sonrasında bu ülkeyi ve bizim palavracıları biraz tanıyan biri olarak
konuşma ve yazılarımda şunları savundum:
1-GELİŞMELERE İHTİYATLA
YAKLAŞALIM, bizim için asıl olan kendi ülkemizin temel sorunlarının çözümüdür,
biz güçlenirsek öteki ülkelere daha çok yardım edebiliriz;
2-Yöneticilerimizin ve
siyasetçilerimizin bizi yönlendirmelerinin olabileceğini dikkate alalım, KENDİ AKILLARIMIZLA HAREKET ETMEYİ ÖĞRENELİM;
3-Kendi
siyasetçilerimizin ve dış güçlerin YÖNLENDİRMELERİNİ AKIL ve TECRÜBE
SÜZGECİNDEN GEÇİRİP ondan sonra tavır alalım;
4-Mısır gibi ülkelerin
yüzlerce yıldır biriken sorunları var, onların sorunları da tıpkı bizimkiler
gibi, bir gecede çözülmez; bu yüzden, çok ümitli olmayalım;
5-Ülkemizde akla ve
tecrübeye dayanan idarecilerin ve siyasetçilerin etkisi çok zayıf; bu yüzden
DUYGULARIMIZLA OYNANMASINA ASLA MÜSADE ETMEYELİM;
BU gibi görüşleri
savundum. Bazı EFENDİLER İSE, benim gibi olanları; DUYGUSUZLUK, MESELEYİ
ANLAMAMAK, DAR UFUKLULUK, HÜKÜMET KARŞITLIĞI, BİLGİSİZLİK gibi safsatalarla
suçladılar. NE DİYEM ŞİMDİ BUNLARA? ONDAN SONRA BİR DE BANA DİYORLAK Kİ, 'NİYE
SERT YAZIYORSUN?' Böyle insanlara karşı NASIL YAZSAYDIM ACABA?
---
SEVGİLİ KARDEŞİM, DEĞERLİ
DOSTUM!
Palavracılar Mısır ve Suriye
örneğinde görüldüğü gibi, BİNLERCE İNSANIN ÖLÜMÜNÜ, ONBİNLERCESİNİN
YARALANMASINI, YÜZBİNERCESİNİN EVSİZ BARKSIZ KALMASINI, MİLYONLARCASININ
Sefalete DÜŞMESİNİ BİLE kendilerince makulleştirip akılsızlık mahsulü
safsatalarını sana, bana yutturmaya kalkıyorlar. SORUMUZ ŞUDUR:
İÇİNDE SENİN ve BENİM GİBİ BİNLERCE
TÜRK VATANDAŞININ da OLDUĞU FELAKETLER YAŞANMASINA SEBEP OLSALAR NE YAPARLARDI
ACABA?
Bu soruya benim cevabım
şudur: Suriye ve Mısır ile ilgili ne yaptılarsa aynısını ülkemiz vatandaşlarıyla
ilgili de yaparlardı.
Yani, BİR HİÇSİN SEN
KARDEŞİM.
---
Harun Anay/24.03.2014
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.