PROF.DR. MEHMET CANATAR BEY’in KÜTÜPHANE
HAFTASI DOLAYISIYLA YAPTIĞI KONUŞMANIN METNİ
Sınıf arkadaşım, değerli bilim adamı Prof.Dr.
Mehmet Canatar Bey’in Kütüphane Haftası dolayısıyla yaptığı konuşmanın metnini
aşağıdaki dikkatlerinize sunuyorum.
Metni bu sayfada yayımlamama izin verdiği
için kendilerine teşekkür ederim. H. Anay.
----
Sayın Valim,
Değerli katılımcılar,
49. Kütüphane Haftası kutlamaları açılış
törenine hepiniz hoş geldiniz.
Bilgi, “vatan” gibi tarih boyunca ve günümüzde;
uğrunda savaş dâhil pek çok siyasi, askeri ve istihbari mücadelelere girişilmiş
çok önemli bir hazinedir. Bu açıdan bilgiyi içinde barındıran ve “bilginin
vatanı” olarak nitelendirebileceğimiz kütüphaneler de son derece kıymet
taşımaktadır. Okumayan, bilgiye ve ona erişime önem vermeyen, üstün kişi ve
kurumların karar ve değerlendirmeleriyle yetinen, kendini geliştirmeyen,
gelişime de açık durmayan kişi, kurum ve topluluklar istikbalde
karşılaşacakları her türlü sıkıntıyı da peşinen kabul etmiş demektir. Bu yüzden
biz kütüphane ve bilgi bilimciler;
“Kütüphanelerle değişin, gelişin, özgürleşin”
diyerek “yenileşim ve kütüphaneler” arasındaki bağlantıyı anlatmaya
çalışıyoruz. Kütüphane Haftasını her yıl buna benzer temalarla coşkuyla
karşılıyoruz. Ancak bu, toplumsal bir bilinç meselesidir. Bu konuda sorumluluk
öncelikle devlet adamlarına, halkımıza ve meslek mensuplarımıza düşmektedir.
Bir ülkede devletin en üst düzey yetkilisinden başlayarak aşağıya doğru
genişlemek suretiyle devlet erkânı ve toplumun önde gelen zevatının teşvik ve
destekleri; bilimin, kültürün ve gelişmenin tetikleyici unsuru olagelmiştir. Bu
açıdan devlet yetkililerinin paylaşıldıkça çoğalan ve gelişen bilgi ve bilgi
kaynaklarının kullanımına, hem bir birey olarak hem de bir yetkili olarak
gereken yönlendiriciliği yapması olmazsa olmaz bir husustur.
Bilgi ve Belge Yönetimi bölümlerinde
yetiştirmeye çalıştığımız mezunlarımız, yurdumuzun dört bir köşesinde göreve
başladıktan sonra çeşitli zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Bu
çerçevede; mesleklerini tanıtmak yanında, okuma ve araştırma alışkanlığının,
doğru bilgi ve belgeye ulaşmanın ve bunları doğru biçimde üretmenin ne kadar
önemli olduğu konusunda açıklama yapmak zorunda kalmaları, ülkemizin acı
gerçeklerindendir. Dünyada kütüphanecilik ve arşivcilik alanlarında bambaşka
konuların konuşulduğu, elektronik gelişmelerin hız kazandığı, mobil araçlarla
bilgiye erişimin gerçekleştiği düşünüldüğünde; ülkemizin her bölgesinde, her
kütüphanesinde ve her arşivinde bu tür çalışmaların yaygınlaştığını görememek
alacak uzun bir yolumuz olduğunu da bize göstermektedir.
Ülkemizde, kütüphanesi olmayan okullar, olsa da
küçücük alanlara sıkıştırılmış mekânlarda çağdaş kütüphanecilik yapılması
beklenen üniversiteler, bir yandan kapanmaya devam eden halk ve çocuk
kütüphaneleri, içine birkaç kitap ile birkaç bilgisayar konularak mükemmel
olduğu düşünülen bilgi evleri, alanında eğitim görmüş arşivci istihdam etmeden
arşiv kurmaya hatta elektronik bilgi-belge yönetimi oluşturmaya çalışan kamu
kurumu ve şirketlerin var olduğu bir Türkiye’de değişim, gelişim, özgürleşmek
ve yenileşmek mümkün ve kolay mıdır? Geniş bir bakış açısıyla bu zorlukların
üstesinden gelmek için idari, mesleki ve akademik işbirliği son derecede
önemlidir.
Öte yandan, yine ülkemizde umutları artırıcı
güzel gelişmelerin de olduğu görmezden gelinmemelidir. Eskiye nispetle, huzurun
ve demokrasinin daha egemen olmasıyla mezunlarımız Hakkâri’ye, Diyarbakır’a,
Van’a istekle görev yapmaya gidebiliyorlarsa bunda yakın zamanda kazanılan
teknik hizmetler kadrosunun da büyük payı bulunmaktadır. Bu konuda gayreti olan
tüm meslektaşları ve akademisyenleri içtenlikle tebrik ediyorum. Ancak özlük
hakları konusunda yapılacaklar henüz tamamlanmamıştır. Bu nedenle Türk
Kütüphaneciler Derneği bünyesinde oluşturulan Özlük Hakları Çalışma Grubu gibi
gayretlerin desteklenmesi, başka platformlarda da bu tür grupların kurulması
gerekmektedir. Bölüm olarak bu çalışmalara elimizden geldiğince destek olma
düşüncesindeyiz.
Bilginin paylaşılması, bilimin ilerlemesi,
ülkemizin de ilerlemesi demektir. Bu noktada özellikle gerek sayısallaştırma
alanında gerekse bilgiye erişim ve kataloglama alanında büyük adımlar atıldı.
Bir Bölüm Başkanı olarak sizleri ortak çalışmaya, işbölümüne ve dayanışmaya
davet ediyorum. Ancak bu şeklide ülkemizin paha biçilmez bilgi kaynakları gerek
ülkemizin bilim insanlarına gerekse tüm dünyadaki araştırmacılara eksiksiz
biçimde sunulabilir. Bu noktada atılan adımları, kurulan çalışma gruplarını da
desteklediğimi belirtmek isterim.
Alanımız çerçevesindeki kurumların ve alanımızın
sunacağı hizmetleri sunan birimlerin başında bölüm mezunlarımızın görev
yapması, bu konuda söz sahibi ve yetkili kılınması, dünya çapındaki
standartları yakalamamızı ve uygulamamızı kolaylaştıracaktır. Bizim bölüm
mensupları olarak, mezunlarımızın yetişmesi ve kendilerine güvenen bireyler
olmaları için çalışmalarımızı artırmamız, öğrencilerimizin ise kendilerini
geliştirmek için mezuniyet öncesi ve sonrası mesleki faaliyet ve etkinliklere,
sempozyum ve kongrelere yoğun katılım göstermeleri gerekmektedir. Kişisel
becerilerin gelişmesinin yanı sıra dünyadaki gelişmeleri takip etmek için
yabancı dile sahip olmak artık mutlaka şarttır. Buradan, geleceğimiz olan
öğrencilerimize bu uyarıyı tekrar yapmakta fayda
görüyorum.
Birinci ve İkinci öğretim lisans programları,
yüksek lisans ve doktora programlarıyla Bilgi ve Belge Yönetimi alanına katkı
sağlamaya çalışan bölümümüz; sosyal medyanın kullanılması çalışmalarını da
desteklemektedir. Arşivlerin, kütüphanelerin, bilgi ve belge merkezlerinin
Facebook, Twitter gibi sosyal medya ortamlarında var olması, daha çok kullanıcıya
ulaşmaları demektir.
Öte yandan, internetin tek bilgi kaynağı
olduğunu zanneden halkımıza ve kimi aydınlara,
yön gösterici nitelikte bilgiler vermek meslek mensuplarımıza düşen
önemli bir görevdir. İnternetin, elektronik ortamların kütüphane ve arşivleri
hatta müzeleri yok edecek bir güç olmadığına; hem kendimiz inanmalı, hem de
halkımıza bu durumu anlatmalıyız.
Bu Kütüphane Haftasında çok çeşitli çalışmalar
düzenlenmiştir. Kitap okuma ve araştırma alışkanlığına dikkati çekmek için 81
ilde “Kitap Okuyoruz 2013”
etkinliği, özellikle dikkat çekicidir. Türk Kütüphaneciler Derneği Genel
Merkezi’nin çabalarıyla 81 il merkezlerinde yapılacak bu etkinlik, İstanbul’da
Galatasaray Lisesi önünde 27 Mart Çarşamba günü 12:30’da gerçekleşecektir.
Kütüphane Haftası programında TKD İstanbul Şubesi’nin ve halk kütüphanelerinin
büyük fedakârlıklarla gerçekleştireceği “Geceleyin Kütüphane” çalışması da
İstanbul’da önemli bir farkındalık oluşturma çabası örneğidir. Çalışmalarda
görev alan herkesi, samimiyetle tebrik ediyorum. Niyet hayır ise akıbetin de
hayır olacağı inancıyla birlik, dirlik ve dirilik içinde kutlayacağımız nice
Kütüphane Haftaları diliyorum.
Prof.Dr. Mehmet Canatar
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Bilgi ve Belge Yönetimi Bölüm Başkanı
---
Harun Anay/18.04.2014.
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.