3 Ekim 2013 Perşembe

İLAHİYAT FAKÜLTELERİNE AÇIK SALDIRI

İLAHİYAT FAKÜLTELERİNE AÇIK SALDIRI

Hey millet!
Sevgili Dostlar!
ŞU SIRALAR İlahiyat fakültelerine, öğrencilerine, hocalarına ve ilahiyatçılara SALDIRMA MODASI başladı.

Şahsiyetleri ve mazileri hiç bir suyla yıkanamayacak kadar KİRLENMİŞ bazı bireyler, sürekli ilahiyat fakültelerine, hocalarına, mezunlarına ve öğrencilerine saldırıyorlar, hakaret ediyorlar; onlara iftiralar atıyorlar.

Bütün bunları yaparken de hiç yüzleri kızarmıyor.

Bu fakültelerin, öğrencilerinin ve hocalarının hiç mi sahibi yok sizce?

Niçin bu kadar büyük hakaretlere ve saldırılara bir ALLAH'IN KULU CEVAP VERMİYOR ACABA?

Saldıranlar ne demek istiyorlar sizce?

Saldıranlar ne yapmaya çalışıyorlar sizce?

Onlarca yıldır ilahiyat fakültelerini, öğrencilerini ve hocalarını İSTİSMAR EDEN, ONLAR ÜZERİNDEN RANT KAZANAN, ÜN ELDE EDEN, SİYASİ ÇIKAR SAĞLAYAN büyük adamlar nerede sizce? Niçin sessiz kalıyorlar acaba?

İlahiyat fakültelerindeki çimenlerden bile kendilerini sorumlu hisseden, bütün ilahiyatçıların ABİSİ ve ÜSTADI olarak tafra atan, MADDİ AĞIRLIKLARI YÜZ TON, MANEVİ AĞIRLIKLARI İSE YERLERDE SÜRENEN talancı tosunlar nerede acaba?; niçin ortaya çıkıp saldırganlara 'Bu yaptığınız ayıp!' deyip onların kulaklarını çekmiyorlar acaba?

İlahiyatçılara saldırmak DİYANET'E İTİBAR MI GETİRİYOR? Niçin Diyanet bütün bu saldırılar karşısında hiç TINMIYOR?

İlahiyat öğrencilerine hakaret etmek, Milli Eğitim Bakanlığı'na itibar mı kazandırıyor? Niçin birileri çıkıp savunmuyor?

İlahiyat öğrencilerine ve hocalarına küfredilmesi onların ailelerine itibar mı kazandırıyor acaba? Niçin aileler çıkıp itiraz etmiyor?

İlahiyat fakültelerinden mezun olan BİNLERCE ÖĞRENCİDEN NİÇİN CİDDİ BİR SES ÇIKMIYOR? OLUP BİTENLERDEN MEMNUNLAR MI YOKSA?

İlahiyat fakültelerini YILLARDIR ARKA BAHÇE OLARAK GÖREN siyasetçilerimiz, bürokratlarımız ve müslüman sermaye sahipleri niçin saldırılar karşısında hiç seslerini çıkarmıyorlar?

İlahiyat fakültelerinde görev yapan her kademedeki hocaların saldırılara etkili bir tepki gösterdiklerini duymadık, görmedik, okumadık. BU CEPHEDE NELER OLUYOR?

İlahiyat fakültelerinin idarecilerinin olup bitenler karşısındaki tavırları nedir acaba? Seslerini kıyamette mi duyacağız?

Harun Anay/19.09.2013.
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
twitter.com/HarunAnay

1 yorum:

  1. İlahiyat ve İslami İlimler fakülteleri zaten birbirinden ayrıdır.
    Ayrı isim ve programla kuruldu.
    Âh! Gerçekten hizmet etmek istediğini söyleyenler, İslami İlimler Fakültelerine gitseler.
    Aylardır bunu söyleyip savunuyoruz.
    Gitmezler, gidemezler.
    İlahiyat Fakültelerinin bulunduğu şehir ve üniversitelere İslami İlimler Fakülteleri açılsa; yine de çoğu gitmez.
    Yerinden kıpırdamaz.
    Yapabileceği yegane şey, kıpırdamadan fakültenin adının ve programın değişmesini sağlamak, beklemek ve orada yeni idari görevlere konuşlanmaktır.
    Bulundukları şehir ve üniversitede İslami İlimler Fakültesi açma projesi geliştirip, kadroyu oluşturmayı düşünerek rektörlüklere bile sunmayı düşünemezler.
    Birileri bunlar için hazırlayıp yapsın, bunlar oturdukları yerden tebliğ ve irşad yapsın.
    Ne güzel.
    Gönülden olmasını istedikleri ve destekledikleri projenin eleştirilmesinde bir katkı için bile olsun, projeyi desteklemeyi bile düşünemezler.
    Öyle de olsa açığa çıkmak işlerine gelmez. Her zaman kamuflajlıdırlar çünkü.
    "Hardal tanesi"ne kilitlenmişlerdir eylem olarak, konuşmaya gelince Hz. Ebubekr'i Hz. Ömer' e kılıçla düzelttirirler.
    Ve ideal toplum modeli olarak teorik retorikten, pratik sofistikten başka bir tavır gösteremezler, göstermezler.
    Tavırları budur.
    Olanı eleştirirler.
    Ancak olanın imkanlarını sömürüp semirirler.

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.