SEÇME BEYİTLER
Vaktiyle beğendiğim beyitleri bir deftere kaydetmeye başlamıştım. Yarım
kalmış maalesef. Beğenip yazdığım beyitlerden bir kaçını aşağıda sizin de
dikkatlerinize sunuyorum:
---
Yavuz Sultan Selim'e nisbet edilen aşağıdaki
beyitlere ne dersiniz?
'Sanma şâhım, herkesi sen sadıkane yâr olur,
Herkesi sen dost mu sandın belki ol agyâr olur,
Sâdıkâne belki ol bu cihanda dildâr olur,
Yâr olur, agyâr olur, dildâr olur, serdâr olur'
---
Bilmem ki Mehmet Akif Ersoy'a ait aşağıdaki beyit
benim AHLAK FELSEFESİ alanına yönelmemin sebebi midir? Unuttum sebebini, belki
de beni mahve eden aşağıdaki beyittir:
'Oyuncak sanmayın, ahlak-ı millî ruh-ı millîdir,
Onun iflası en korkunç ölümdür, mevt-i küllîdir'
----
Sahibi belli olmayan şu beyit ise ALEMİ YERİNDEN
OYNATANABİLECEK CİNSTEN:
'Fukara kalbine her kim dokuna,
Dokuna sinesi Allah okuna!'
----
HEP AYNI SORUN ve ÜKELALIK, ne kadar acı, DEĞİL
Mİ?
'On üç yaşında idim aldığım zaman ketebe,
'Geçende 'Sen ne bilirsin?' demez mi bir zübbe?!'
Mehmet Akif Ersoy
---
Aşağıdaki beyiti de bir yerden not almışım,
şairini bilmiyorum. Galiba DİNDARIMSI HORTUMCULAR İÇİN SÖYLENMİŞ:
'Fukara malın elinden alıp sonra teselli vermek,
'Fülüs-i mâhîyi soyup yağda kızartmak gibidir'
NOT: Mahi: Balık; Fülûs: Balık pulu.
BÖYLECE hortumcular, fakirlerin malını elinden alıp Allah kerim, kader,
memleket menfaati vs. diyerek onu teselli ederken balık kızartmasından nasıl zevk alınırsa öyle zevk alıyorlar.
----
Harun Anay/09.10.2013.
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/harun.anay
twitter.com/HarunAnay
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.