2 Mart 2014 Pazar

TANPINAR’dan YÜZKIZARTICI Dersler-1





TANPINAR’dan YÜZKIZARTICI Dersler-1



Ülkemiz, sürekli büyük çalkantılar yaşıyor. Özellikle, tarihimizin son üç yüz yılına baktığımızda bu hüküm kesinlikle doğrudur. 19. yüzyıldan beri devam eden medeniyet ve din tartışmalarını, ardından gelen rejim değişikliklerini; kaybedilen savaşları; kaybedilen milyonlarca kilometre kare ülke toprağını ve koca Osmanlı Devleti’ni; nihayet Cumhuriyet’in başlarında yapılan büyük değişiklikleri, özellikle harf değişikliğini, Milli Şef dönemini, demokrasi dönemine geçişin sıkıntılarını; 1960, 1970, 1980 ve 1997 tarihli askeri darbeleri ve idam edilen Başbakan Adnan Menderes’i göz önüne aldığımızda ne kadar büyük sıkıntılar yaşadığımız kendiliğinden anlaşılır.

Örnek olarak verilen anılan değişiklikler, olaylar ve sıkıntılar sırasında, milletimizin bütün fertleri sarsılmış, şaşırmış, darbe yemiş, ölümlerden ölüm beğenecek hale gelmiştir. Aynı şekilde; düşünürlerimiz, yazarlarımız, bilginlerimiz, akademisyenlerimiz ve gazetecilerimiz de sarsılmışlardır.

Bilgin, düşünür ve yazarlarımız arasından bazıları, anılan olaylardan ve tartışmalardan dolayı mecnuna dönmüşler, bazıları ise doğru bilgilere dayanmaksızın ve ahlak ilkelerine riayet etmeksizin, sağa sola yalanlar ve iftiralar atmışlardır. Bunlar adeta, DÜMENİ KIRILMIŞ GEMİ GİBİ ROTALARINI ŞAŞIRMIŞLAR, SERSERİ MAYIN GİBİ SAĞA SOLA SAVRULMUŞLARDIR.

Büyük edebiyat tarihçimiz, bilim adamımız, romancımız, şairimiz, akademisyenimiz ve düşünürümüz PROF. AHMET HAMDİ TANPINAR (Ölümü: 1962)’ın 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi’nden hemen sonra yazdığı bir makaledeki tavrı ve görüşleri, KELİMENİN TAM ANLAMIYLA BİR KEPAZELİKTİR ve rotasını şaşırmış bir düşünürün ve yazarın mükemmel bir örneğini sunmaktadır.

Tanpınar’ın Askeri Darbe’den yaklaşık iki hafta sonra, Cumhuriyet Gazetesi’nde 14 Haziran 1960 tarihinde yayımladığı ve aynı yıl askeri darbeyi yapanlar tarafından darbeyi meşrulaştırmak amacıyla ‘AK DEVRİM’ adıyla bastırılan kitabın içine de alınan, ‘SUÇÜSTÜ’ başlıklı makalesinden bazı parçaları dikkatlerinize sunmak istiyorum (Ahmet Hamdi Tanpınar, ‘Suçüstü’, Ak Devrim içinde, Ankara-1960, Başbakanlık Devlet Basımevi, s.132-135).

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın makalesini ve bu makalede yazılanları gündeme getirme sebeplerim ise şunlardır:

1-Ülkemiz son aylarda; RÜŞVET, YOLSUZLUK, PARALEL DEVLET, TELEKULAK, VATAN HAİNİ, HÜKÜMETİ DEVİRME, YARGI DARBESİ, ULUSLAR ARASI KOMPLO, TÜRKİYE’ye TUZAK, CEMAAT KOMPLOSU, ERGENEKON, DERİN DEVLET, SAHTE PEYGAMBER, SAHTE ALİM, ÇETE LİDERİ, HORTUMCU VAKIF, YOLSUZLUK HAVUZU, YOLSUZLUK YAPAN SİYASETÇİLER ve HIRSIZ BÜROKRATLAR, HAVUZ FETVACISI, BESLEME BASIN, BESLEME GAZETECİ, BESLEME YAZAR gibi kavramların ya da ifadelerin bolca kullanıldığı büyük bir tartışmaya sahne olmaktadır;

2-Bu tartışmalara katılan her iki taraftan pek çok kişi; AHLAK DIŞI, AKIL DIŞI, BİLİM DIŞI, DİN DIŞI, vatanseverlik dışı ve ülke menfaatlerini gözetmeyen SUÇLAMALAR İÇEREN İFADELER KULLANMAKTADIRLAR. Böyle ifadeler kullanan, görüşler savunan ve karşı tarafı mahkum etmeye çalışan bireyler, HİÇBİR AHLAKİ İLKEYE RİAEYET ETMEMEKTEDİRLER;

3-Tartışmaların tarafı olan bazı dini gruplar, bu dini dini grupların liderleri ve taraftarları, dini hizmet adı altında faaliyette bulunan bazı vakıf ve derneklerin yöneticileri; AHLAK DIŞI ve YÜZ KIZARTICI İFTİRALAR ATARAK MUHATAPLARINI MAHKUM ETMEYE ÇALIŞMAKTADIRLAR;

4-Tartışmalarda, bir tarafı tutan bazı akademisyenler, bazı üniversite hocaları, bazı ilahiyatçılar, bazı din uzmanları, bazı yazarlar ve bazı gazeteciler; tam bir PROPAGANDACI ve İFTİRACI ROLÜ ÜSTLENEREK AKILLARINA NE GELİRSE SÖYLEMEKTE ve YAZMAKTADIRLAR. Böyle çirkinlikleri yaparken de zerre kadar UTANMA DUYMAMAKTADIRLAR;

5-Tartışmalar sırasında çoğunlukla AHLAK İLKELERİNE UYULMADIĞI İÇİN; tartışmanın taraflarından bazıları HER KURUMU, HER DEĞERİ, HER KAVRAMI, HER OLAYI, HER DİN EĞİTİMİ-ÖĞRETİMİ KURUMUNU ve HER KUTSALI, kendi şahsi ya da grup veya parti çıkarları için İSTİSMAR ETMEKTEN ÇEKİNMEMEKTEDİRLER;

6-Açıkça ÇIKARLARA ALET EDİLEN din eğitimi-öğretimi kurumları ve dini hizmet müesseselerinde öğretmenlik yapan, öğrenci olarak okuyan ya da din görevlisi olarak çalışan kişilerin pek çoğu bu istismara sessiz kalmaktadır; şu ana kadar onların KENDİLERİNİ ve KURUMLARINI KORUMAK İSTEDİKLERİNE DAİR GÜÇLÜ BİR SES DUYAMADIK;

7-Bu kadar akıl ve ahlak dışı tartışmalar olurken; insanları sakinleşmeye, doğru düşünmeye ve ahlaklı davranmaya davet etmeleri beklenen sahih din uzmanları, sahih bilginler, sahih gazeteciler ve sahih yazarlar, sahih din önderleri ise ya sessiz kalmaktadırlar ya da taraflardan birini tutmaktadırlar;

8-Bütün bunların yanı sıra, utanmaz bir dindarımsı ULAMA; yolsuzluk ve hırsızlığı meşrulaştırıcı fetva verdiğini itiraf etmiştir. Bu itiraf ile, AHLAKSIZLIĞI, HAYASIZLIĞI, DEVLET ve KAMU MALINI HORTUMLAMAYI FIKHEN ve AHLAKEN MEŞRULAŞTIRMAYA CÜR’ET ETTİĞİ ve bütün yolsuzlukların kuramcısı olduğu ortaya çıkmıştır. İşin garibi ise, böyle bir sıkılmazın bu teşebbüsüne, hakiki din alimlerinden büyük bir tepki gelmemiştir;

9-Her zaman olduğu gibi; sadece şahsi çıkarını düşünen, her dönemde çıkar elde etmeye çalışan, menfaatçi ve sahtekar bir güruh ise, kimin galip çıkacağını beklemekte, kim galip çıkacaksa ilk fırsatta onun yanında yer alıp mağlup olana sövmek ve onu ezmek için tetikte beklemektedir;

10-Tartışmalar sırasında; bütün endişesi ülkemiz, dinimiz ve ahlakımız olan bazı kişiler ise, tarafları teenniye davet etmekte, ahlak dışına çıkmamaları yönünde onları uyarmakta, doğru düşünmek ve karar almak için neler yapılabileceğine dair teklifler sunmaktadırlar;

11-Büyük bir kısmının iyi niyetlerinden ve samimiyetlerinden emin olduğum halkımızın, yazarlarımızın, düşünürlerimizin ve bilim adamlarımızın pek çoğu ise, bütün bu olup bitenleri şaşkınlıkla izlenmekte; olayların ve tartışmaların ülkemize ve dinimize zarar vermeden sonuçlanmasını temenni etmektedirler; taraflara, edepli olmaları yönünde sürekli telkinde bulunmaktadırlar;

İşte, ülkemizde son aylarda şahit olduğumuz tartışmalara taraf olan veya olmayanların, olayları ve tartışmaları daha doğru değerlendirebilmelerine ve daha iyi tavır alabilmelerine yardımcı olacağı umuduyla Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yukarıda künyesini verdiğim makalesinde yazdıklarından örnekler vermek istiyorum.

(Yazının DEVAMI BUNDAN SONRAKİ MAKALEDEDİR, lütfen oraya bakınız)
---
Harun Anay/03.03.2014
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.