MÜSLÜMANLAR NASIL KURTULABİLİR?
Son yüzyıllarda ülkemizin ve milletimizin başına gelen kötülüklerin haddi
hesabı yoktur.
Her felakete büyük sarsıntı geçiren milletimiz, 1912-1913’de meydana
gelen Balkan Savaşları’yla en büyük darbelerden birini daha yiyerek, Rumeli’nin
(:Balkanlar) büyük bir kısmını kısa sürede kaybetti. Savaşı kazananan
Bulgaristan ve Yunanistan gibi küçük Balkan devletlerinin Müslümanlara ve Türklere
uyguladıkları zulümler ve onları tehcire mecbur bırakmaları, milletimize en
büyük acılardan birini yaşatmıştır.
Yazar adı olmaksızın, ‘MÜSLÜMANLARA MAHSUS KURTULMAK YOLU’ adıyla ve eski
harflerle Türkçe olarak yayımlanan eser, Balkan Savaşı’ndan sonra yazılmış, bu
savaşın ortaya çıkardığı büyük facianın acılarıyla doludur (Müslümanlara Mahsus
Kurtulmak Yolu, basım yeri yok-1329/1914 Miladi, yayınevi yok, 48 s.).
Eser, Balkan Savaşları’nda uğradığımız ağır yenilgi ve bunun özellikle
müslümanlar ve müslüman Türkler için ortaya çıkartığı sonuçları anlatarak
başlamaktadır.
Yazara göre, bu kadar büyük felaketlerin sebebi kendi ihmallerimiz ve
eksiklerimizdir. Ona göre, Çanakkale Boğazı’ndan dışarı çıkmadığımız, Selanik’e
ve adalara yardım edemediğimiz, Yunanlılar’a karşı koyamadığımız ve düşmanın
askeri teknolojideki üstünlüğü gibi sebepler bizim yenilmemize sebep olmuştur.
Kitapta belirtildiğine göre, kendi ihmallerimiz ve eksiklerimiz arasında
en önemlisi; müslümanların, müslüman olmayanlardan alış veriş etmesidir. Zira, onların
elde ettikleri kazançlar bize silah olarak dönmektedir. Bundan dolayı, müslümanlar
gözünü açıp bu konuda çok dikkatli olmalıdır. Müslüman olmayan tüccarlar, kendi
dindaşlarına önem vererek müslümanları yanlarında çalıştırmamaktadırlar bile. Müslüman
olmayanlar biribirlerini korudukları için, birbirlerinden alışveriş
etmektedirler.
Yazara göre, içinde bulunduğumuz kötü durumdan kısa zamanda kurtulmak
mümkündür. Bunun için, MÜSLÜMAN TÜRKLER’in, müslüman olmayanlardan alış veriş
etmemesi, yani onlara TİCARİ BOYKOT UYGULAMASI ve YERLİ MALI KULLANMASI,
iktisadi durumumuzu düzeltmek için en önemli çareler olarak teklif
edilmektedir.
Eserin adını bilmediğimiz yazarının kullandığı dil, son derece acıdır ve
sanki, daha sonraki gelişmeler, onun tahminlerini doğrulamış gibidir:
‘Artık aklımızı başımıza alalım;
Gözlerimizi açalım;
Kendi kendimizi aldatmayalım;
Biraz etrafımızı görelim ve düşünelim, düşünelim, düşünelim!
Yoksa, Vallahi ve Billahi ve Tallahi akibetimiz fenadır; hepimizi esir
edecekler, memleketimizi elimizden alacaklar. Uyanalım, artık Türk’den, Müslümandan
alışveriş edelim. Bu suretle harekete başlarsak mutlaka ve mutlaka
kurtulacağız. Ve vatanımız ve milletimiz bahtiyar olacaktır!’
(Alıntı için bakınız: Müslümanlara Mahsus Kurtulmak Yolu, basım yeri
yok-1329/1914 Miladi, yayınevi yok, s.32-33).
---
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.