12 Ocak 2014 Pazar

DÜŞÜNCEMİZİ TAHRİP EDEN METİNLER (1-200)




 DÜŞÜNCEMİZİ TAHRİP EDEN METİNLER (1-200)

 ----

DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER (1-100)

Aşağıdaki metinleri, ‘Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden Örnekler’ başlığı altında daha önce yayımlamıştım. Bundan sonra, benzer metinleri ‘Düşüncemizi Tahrip Eden Metinler’ başlığı altında yayımlamaya devam edeceğim.

Bu dosyadaki metinlerin tamamı, Bekir TOPALOĞLU ve Hayreddin KARAMAN tarafından kaleme alınan ‘Arapça-Türkçe Yeni Kamus’ isimli sözlükten alınmıştır. Bu eserin kaynaklarıyla mukayesesini, özgün bir çalışma olup olmadığını ve sözlükbilim açısından değerlendirilmesini müstakil bir bilimsel makalede ele alacağım için, burada sadece örnek metinler ve kısa yorumlar sunmakla iktifa ediyorum.

Takdir sizlerin. Ben görevimi ve ödevimi yapıyorum.

-----

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(1-4)

İŞTE ONLARCA YILDIR ÜLKEMİZDE gençlerimize bunlar, böyle öğretiliyor:

1-'er-Recb (re, cim, be): Kaburga kemiğinin göğüs tarafındaki başı'

2-'el-Müferrec: Omuzu ile dirsek arası uzun olan kimse'

3-'el-Ferîsatü (fe, re, ye, sad, kapalı te): Göğüs ile omuz veya boş böğür ile kürek kemiği arasındaki kısım'

4-'el-Kıbâl (kaf, be, elif, lam): Parmak arasından geçen nalın tasması'

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.127, 312, 314, 333).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(5-8)

Dostlarımız bakalım aşağıdaki metinlere ne diyecekler. Gençlerimizin zihinlerinin nasıl perişan edildiğini, iyi niyetli olan her kes görsün isterim. Gençlerimize neler öğretildiğini ibretle okuyalım:

1-‘ el-Hill (güzel he, şeddeli lam): Bir kat elbise ile duran kadın’

2-‘en-Nakş (nun,kaf, şın): Islatılmış hurma’

3-‘en-Ne’âme (nun, ayın, elif, mim, kapalı tı): ‘Çölde dikili yol nişanı’

4-‘en-Neğaf (:nun, gayın,fe): Deve ve koyunun burnundan çıkan kurt’

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.444, 450, 471).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(9-12)

Aşağıdaki metinleri okuyunca, ülkemizde ARAPÇA’nın ve DİNİ İLİMLERİN bazı kişi veya kişiler tarafından NASIL ÖĞRETİLDİĞİNİ öğrenmiş olacaksınız.

Hiç şüphem yoktur ki, AŞAĞIDAKİ METİNLERİN aynen alıntılandığı gibi öğrencilerimize mutlaka öğretilmesi gerektiğini savunanlar olacaktır. Böyle kişileri İYİ NİYETLERİNDEN, SAHİP OLDUKLARI İLİMDEN ve YÜKSEK AHLAKİ ŞAHSİYETLERİNDEN DOLAYI TEBRİK EDİYORUM.

1- ‘el-Cühfetü (cim, ha, fe, kapalı te): Havuzun kıyılarında kalan su’

2- ‘Cemeha (cim, mim, ha): Kadın kişisinin evinden kaçmak’

3- ‘el-Cühdü (cim, güzel he, dal): Fakirin sahip olduğu az şey’

4- ‘el-Hibâk (ha, be, elif, kef): Rüzgârın kumda ve durgun suda meydana getirdiği yol. Kayış bağ.’

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.41, 48, 51, 55).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(13-16)

Adamın biri herkesin içinde cinayet işlemiş. Yüzlerce kişi görmüş suç işlendiğini. Polis adamı yakalayıp mahkemeye çıkarmış. Herkes o şahsın suçsuz yere öldürüldüğüne şahitlik etmiş. Öteki deliller de adamın aleyhinde imiş. Karar aşamasında, hakim ile suçlu arasında şu konuşmalar geçmiş:

Hakim: ’Son bir diyeceğiniz var mı?

Suçlu: ‘Avukatım benim yerime cevaplasın efendim’

Hakim: ‘Evladım, bütün deliller aleyhinde, avukatın ne niyebilecek bu duruma?’

Suçlu: ‘BEN DE ONU MERAK EDİYORUM EFENDİM, bu kadar açık suça ve aleyhimdeki delillere rağmen avukatımın bu duruma ne diyeceğini merak ediyorum’

Evet dostlar, durumumuz budur.

Bundan önce alıntıladığım ve bundan sonra aktaracağım metinlere, avukatların ne niyeceğini merak mı ediyorsunuz? Ben etmiyorum. Bu türden suçların onlarca avukatını tanıdım. Böyle avukatların ne dediklerini biliyorum, ne diyeceklerini de bu bilgilerden hareketle biliyorum.

Bu yüzden; açık veya gizli, aşikar veya perde arkasından, hakiki adları veya müstear isimleriyle ortalıkta dolanan avukatların ne diyeceklerine bakmaksızın ben yazmaya devam edeyim, siz de okumaya.

Buyurunuz lütfen, gençlerimize neler öğretildiğini öğrenmek için Allah rızası için okuyunuz:

1- ‘el-Kazâtü (kaf, peltek ze, elif, kapalı te): Hayvanın yavrulamadan önce ve sonra arkasından akan şeyler’

2-‘el-Kasabetü (kaf, sad, be, kapalı te): Kamış gibi bitkilerde iki boğum arasında kalan kısım’

3-‘el-Kafru (kaf, fe, re): Koşu için anasından ayrılmış öküz’

4-Kallede (kaf, şeddeli lam, dal): Devenin boynuna kurbanlık nişanı taktı’

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.339, 346, 352-353).

---

 

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(17-20)

Aşağıdaki metinleri lütfen İBRETLE okuyunuz!

Ülkemiz gençliğinin nasıl yetiştirildiğini gözlerinizle gördükten sonra dehşete kapılarak derin derin düşününüz!

Ülkemizde nasıl MÜCTEHİD yetiştirilidiğine sizler de şahit olunuz!

Ülkemizin geleceğinden onlarca yılın nasıl çalındığına sizler de şahitlik ediniz!

Aşağıdaki metinlerdekilere benzer yanlışları savunmak için -müelliflerin gıyabında ve onların hiç haberi bile olmadan şeytan tarafından- görevlenderilmiş bireylere ise hiiiiçççç kulak asmayınız benim aziz dostlarım, onlardan zerre miktarı hayır beklenmez.

1-‘Nehece (nun, güzel he, cim): Yol açık ve belli olmak’;

2- ‘en-Neklü (nun, kef, lam): Büyük kuyu kovasının altına bağlana ip’;

3- ‘el-Mihzâm (mim, güzel he, keskin ze, elif, mim): Ateş karıştırılan veya sallayarak tutuşturulan ağaç’;

4-‘İhtezze (elif, güzel he, iki noktalı te, keskin ze): Deve, sürücüsünün şarkısıyla gayrete gelip yürüdü’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.454-455, 468-469).

 

---

 

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(21-24)

Biliyorum, biliyoruuuummmmm.,

Aşağıdaki metinlerin de ülkemizin masum çocuk ve gençlerine mutlaka öğretilmesi gerektiğini büyük bir gururla savunanlar olacaktır.

Onları çok iyi biliyorum, tanıyorum.

Her türlü haksızlık ve yanlışı savunabilecek karakterde olanlarları yakından tanıyorum.

Kimlikleri, statüleri, cinsiyetleri, ırkları, dinleri, mezhepleri, dini görüşleri, mali güçleri, arkadaşları, öğrencileri ve beslemeleri ne/kim olursa olsun  onlarla mücadelemiz devam edecek. Çünkü, ülkemizin düşünce ve bilim hayatına zarar veriyorlar. Bu böyle biline..

Buyurunuz, gençlerimizin nasıl yetiştirilidğini hep birlikte okuyalım:

1-‘en-Nüfâyetü (: nun, fe, iki noktalı ye, kapalı te): Sıçrantı’

2- ‘en-Nakîr (nun, kaf, iki noktalı ye, re): Çekirdekteki küçük oyuk’

3- ‘en-Nakî’ (nun, kaf, iki noktalı ye, ayın): Soğutulmuş halis süt’

4- ‘en-Nakî’a (nun, kaf, iki noktalı ye, ayın, kapalı te): Soğutulmuş halis süt’

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.448-449, 451).

 

---

 

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(25-28)

Ülkemizde bazı kesimlerin ve kişilerin yetiştirdikleri ve yetiştirmeyi ideal edindikleri nesillerin neler bildiklerini merak mı ediyorsunuz?

Buyurunuz efendim!

Aşağıdaki metinleri okur okumaz büyük bilgin haline geldiğinizi hemen hissedeceksiniz:

1-‘el-Kâhin (kef, elif, güzel he, nun): İnce işlerle uğraşan müneccim, doktor gibi kimse. Birinin işlerini yürüten kimse. Papaz’;

2-‘el-Kânûn ( kef, elif, nun, vav, nun): Ocak. Kulak hırsızlığı yapmak için oturan kişi’;

3-‘en-Nevt (nun, vav, tı): Yükün bir tarafa çekmemesi için karşı tarafa konulan ağırlık. Asılan, takılan şey. Şeref v.b. nişanı. Ciğerden kalbe uzanan iki büyük damar’;

4-‘el-Vahşiyyü (vav, ha, şın, üzerinde şedde olan ye): Yabani. Sağ taraf. Hayvanın binilemiyen ve sağılamayan tarafı. Yabani incir’

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.378-379, 459, 483).

 

---


Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(29-32)

Aşağıdaki metinleri okuyunca İmam Hatip Lisesi, Yüksek İslam Enstitüsü ve İlahiyat Fakülteleri öğrencilerinin nasıl yetiştirildiğini herkes rahatlıkla anlayacaktır.

Metinlerin alıntılandığı sözlüğün onlarca baskı yaptırıldığını göz önüne alındığımızda ülkemizde onbinlerce insanın nasıl yetiştirilği hakkında fikir sahibi olabiliriz:

1-‘Temerreğat (İki noktalı te, mim, gayın, açık te): Hayvan bir yerde uzun boylu otladı’;

2- ‘Meleta (Mim, lam, tı): Çocuk ahlâksız ve piç olmak’;

3-‘el-Mekletü (Mim, lam, kaf, lam, kapalı te): Kabın dibi. Çölde su azaldığı vakit kabın dibine koydukları taştır ki herkes bu taşı örtecek kadar su içer’;

4-‘el-Mükâkü (Mim, kaf, elif, kaf): Emilmiş ilik)’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s. s.407, 414-415).

 

---

 

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(33-36)

AŞAĞIDAKİ KELİMELERİ ve ANLAMLARINI OKUDUKTAN SONRA, ülkemiz gençlerinin nasıl yetiştirildiğini hepimiz daha iyi anlayacağız.

Kelimelerin karşılarında yer alan cümleler size hiç bir şey ifade etmeyebilir.

‘Kelimelerin ve karşılarındaki cümlelerin bizimle ne alakası var?’ diyebilirsiniz. Düşünceniz bu yönde olabilir. Şunu lütfen unutmayınız, ne sizin ne de benim düşüncem birileri için önemlidir. ‘Önemli olan nedir?’ mi diye diyorsunuz? Cevabını vereyim: Önemli olan, kurulan düzenin devam etmesidir. Önemli olan, bu kelimeleri bildiğinden dolayı büyük alim ve fakih sayılmaktır. Önemli olan, bu gibi kelimeleri bilerek ve öğreterek din alanında otorite olmaktır.

Ülkemizde bazı kişilere göre; bilerek veya bilmeyerek yanlış işler yapmanın ve bu bu yanlış işleri de onbinlerce, hatta yüz binlerce kişiye yaygınlaştırmanın da fazla önemi yok. NASIL OLSA ONLARI SAVUNACAK BİRİLERİ BULUNUR, nasıl olsa onları savunacak bireyler yetiştirmiş durumdadırlar,  nasıl olsa onları savunmayı hayatlarının gayesi kabul eden ve tetikte bekleyen bireyler var çevrelerinde. Gerisinin ne önemi var ki?!..

Buyurunuz efendim! Sizler de istifade ediniz, ilminiz ve irfanınız artsın!

1-‘Celâ (cim, lam, elif): Korku veya kıtlıktan dolayı yurdundan uzaklaşmak’;

2-‘Cemmeme (cim, mim, mim): Kadın saçlarını erkeğinkine benzetti’;

3-‘Cüzrûf (cim, peltek ze, re, vav, fe): Değirmen taşının ortasına dönmesi için yerleştirilen ağaç veya demir’;

4-‘el-Mihraf (mim, hı, re, fe): İyi hurmaların konduğu sepet’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.48-49, 78, 80).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(37-40)

Aşağıdaki kelimeler TÜRKİYE’DE ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNE bile ÖĞRETİLİYOR. Dikkat buyurunuz lütfen!

Aşağıda künyesi verilen eser ve ona benzeyenler hakkında, müstakil bilimsel makaleler yazacağımı da burada sizlere haber vermek isterim. Yazmayı düşündüğüm makalelerde elbette; bu türden eserlerin kaynakları, bilim ahlakına riayet edilip edilmediği, eğitim öğretim açısından değerleri, etkileri, ülkemiz düşünce hayatına katkıda bulunup bulunmadıkları, bu gibi eserlerin hatalarını ve eksikliklerini bilmelerine rağmen şimdiye kadar yangeldizm mesleğini benimseyenlerin niçin bir eleştiri yazısı yazmadıkları, hazırlanırken sözlükbilim kurallarına riayet edilip edilmediği ve böyle eserlerin niçin defalarca baskı yaptırıldığı gibi konuları da ele almak isterim.

O zamana kadar;  hep birlikte aşağıdaki kelimeler ve ülkemiz gençlerine okutulan anlamları üzerinde düşünelim, ibret alalım. ‘DEVENİN İDRAR DELİĞİ DARALMAK’ın Arapça’sının ne olduğunu öğreniniz de büyük İslam alimi olunuz:

1-‘es-Se’r (peltek se, üzeri hemzeli elif, re): Dost katili’;

2-‘Câha (cim elif, ha): Yakınlarının malı helak olmak’;

3-‘İctevâ (elif, cim, iki noktalı te, vav, ye): Bir yerde yemek ve içmekten kesildi’;

4-‘Hasaret (en-Nâkatü) (ha, sad, re, açık te): Devenin idrar deliği daralmak’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.35, 52-53, 63).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(44-44)

Dikkatinizi çekerim: Aşağıdaki metinler ‘ORTA BÜYÜKLÜKTE’ bir sözlükte yer alıyor.

Aferin! Aferin! Aferin! Binlerce kez aferin!

1-‘Safene (sad, fe, nun): At bir ayağını tırnağı üzerinde kaldırıp diğer üçü üzerinde durmak’;

2-‘el-Esna’ (elif, sad, mim, ayın): Derli toplu güzel topuk’;

3-‘es-Sınâbü (sad, nun, elif, be): Hardalla kuru üzümden yapılan bir katık’;

4-‘Sâne (: sad, elif, nun): At tırnağının üstüne basmak’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.226, 229, 231).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(45-48)

AŞAĞIDAKİ METİNLER kime öğretiliyor acaba? Öğrencilerimize.

Boş verin efendim boş verin lütfen!

Ülkemizin ilim ve düşünce hayatının nasıl şu anki haline geldiği üzerinde fazla düşünmeye gerek yok bence. Bu gibi metinleri incelemek kafidir. Mesele çok açıktır. Gören gözleri ve anlayacak aklı olanlar için her şey ortadadır.

1-‘Legaze (lam, gayın, keskin ze): Fare, yuvasını eğri büğrü ve şaşırtmalı kazmak’;

2-‘el-Lügâm (lam, gayın, mim): Devenin ağzındaki köpük’;

3-‘el-Lü’â’e (lam, ayın, elif, ayın, kapatıl te): Ömrü kısa bir yeşil ot’;

4-‘İltetamet (lam, iki noktalı te, tı, mim, açık te): Dalgalar birbirini dövdü’; 

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.390-391).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(49-52)

Aşağıdaki kelimeleri ve karşılarında yer alan anlamlarını okuyunca, bu kutsal bilgilere sahip olup büyük insan olan bazı kişiler hatırınıza gelecektir muhtemelen. Bu kutsal bilgiler, insanı her şey yapar.

Bu gibi metinler; ülkemizde kırk yıldır varlıklarına şahit olduğumuz; büyük siyasetçi, büyük bilgin, bürokrat, ilahiyatçı, tarihçi, fakih, feylesof, kelamcı, sanatçı, din alimi, müctehid, muslih, muhyi, şeyh, abi, üstad, doktor, doçent ve profesör gibi ünvanlara sahip olan bazı kişilerin bilgi hazinelerini keşfetmenize yardım edecektir.

1-‘Legame (lamn, gayın mim): Deve köpük atmak’;

2-’el-Lefku (lam, fe, kaf): Elbisenin dikilmiş bir parçası’;

3-‘Lemesehü (lam, mim, sin, güzel he): Kadına çıplak olarak dokunmak’;

4-‘el-Lüm’atü (lam, mim, ayın, kapalı te): Vücudun yumuşak ve parlaklığı. Meme ucunun etrafındaki siyahlık. Bitkinin kuruyan kısmı’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.391, 395-396).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(53-56)

Aşağıdaki metinleri okuduktan sonra, onlarca yıldır bilim ve düşünce hayatımıza hangi metinlerin yön verdiğine siz karar veriniz:

1- ‘el-Âmmetü (üzeri medli elif, mim, kapalı te): Beyne kadar varan baş yarası’;

2- ‘el-Ecmetü (elif, lam, mim, kapalı te): Arslan yatağı’;

3-‘el-Üdretü (elif, dal, re, kapalı te): Fıtıklı husye’;

4-‘Beşi’a (be, şın, ayın): Eğri çehreli olmak’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.3-4, 12, 24).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(57-60)

İCTİHAD YAPACAK YENİ NESİLLER AŞAĞIDAKİLERE BENZER KELİMELERİ ÖĞRENEREK YETİŞTİ. Anladınız mı efendim?

1-‘Vekere (vav, kef, re): Burnuna yumruk vurmak’;

2-‘el-Vakfü (vav, kaf, fe): Kalkan çerçevesi’;

3-‘el-Vak’u (vav, kaf, ayın): İnce bulut’;

4-‘Vakka’a (vav, kaf, ayın): Taş ayağını yardı’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.501-502).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(61-64)

Onbinlerce insana SATILAN veya DAĞITALAN orta seviyede bir sözlükte yer alan aşağıdaki METİNLERİ OKUYUNCA ben çok UTANDIM, çok üzüldüm, çok düşündüm, çok kahroldum.

Onlarca yıldır YENİ NESİLLER BÖYLE YETİŞTİRİLDİ İŞTE. 

Çok üzgünüm. 

Bu üzüntümden dolayı, bundan sonraki nesiller de heba olmasın diye aşağıda künyesi verilen eser ve onun gibi olanlar hakkında makaleler yazıyorum, yazacağım, yazmalıyım. 

VALLAHİ de BİLLAHİ de TALLAHİ de yazacağım, yazmalıyım. Yeter ki Yüce Rabbım bana sağlık versin.

1-‘en-Nafita (nun, elif, fe, tı, kapalı te): Çalışmadan avuçta meydana gelen içi su dolu kabarcık’;

2-‘Nefeda (nun, fe, dal): Asma tomurcuklanmak’;

3-‘en-Netîh (nun, tı, ha): en-Netîhatü (nun, tı, iki noktalı ye, ha, kapalı te): Süsülüp toslanarak ölmüş hayvan’;

4-‘en-Nesâ (nun, sin, elif): Oturak hizasından topuğa uzanan bir sinir’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.441, 445, 437).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(65-68)

AŞAĞIDAKİ METİNLERİN YER ALDIĞI SÖZLÜK, bugün bile/hala BASILIP ÖĞRENCİLERİMİZE SUNULMAYA DEVAM EDİYOR.

Ne diyeyim? KARAR SİZİN..

1-‘Ecbele (elif, cim, be, lam): Dağa rasladı’;

2-‘Cezebe (cim, peltek ze, be): (Hayvan) sütünü çekmek’;

3-‘Cedele (cim, dal, lam): Buğday tane tutmak; ipi sağlamca bükmek’;

4-‘Cezze (en-Nahlü) (cim, keskin ze): Hurma meyvesinin kesimi yaklaştı’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.41-43, 45).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(69-72)

ONLARCA YILDIR BASILAN ve hala öğrencilerimize ORTA DÜZEYDE SÖZLÜK OLARAK SUNULAN bir eserde yer alan aşağıdaki metinleri iyice inceleyince şu kanaate vardım:

BU GİBİ ESERLER dikkatli bir şekilde incelenmeden, göz önüne alınmadan, Türkçe’deki ve başka dillerdeki aynı amaca yönelik eserlerle mukayese edilmeden ASLA, ASLA, ASLA, ASLA, ASLA Çağdaş Türk Düşüncesi ANLAŞILAMAZ. Hele hele, bu eserler değerlendirilmeden ASLA ve ASLA, ÇAĞDAŞ DİN/İSLAM DÜŞÜNCESİ TARİHİ YAZILAMAZ.

Bu gibi makaleler yazmamın bir sebebi işte tam da budur.

1-‘el-Cerrâr (cim, re, elif, re): Küp yapan’;

2-‘Ecmele (elif, cim, mim, lam): Devesi bol oldu’;

3-‘el-Cânn (elif, lam, cim, nun): Bir nevi yılan’;

4-‘İhtebâ (Elif, ha, iki noktalı te, be, ye): Kabaları üzerine oturup bacaklarını dikerek ellerini önden bağladı. (-bi): Bu oturuş vaziyetinde sırt ve bacaklarını örttü’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.44, 49, 51, 56).

----

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(73-76)

HERHANGİ BİR DOĞU veya BATI DİLİNİ ÖĞRENMEYE BAŞLADIĞINIZI ya da ÖĞRENDİĞİNİZİ VARSAYALIM:

-Yeni öğrenmeye başladı isenez, AŞAĞIDAKİ KELİMELERİ ve ANLAMLARINI NE ZAMAN ÖĞRENİRDİNİZ ACABA? (İncelediğimiz sözlük, İmam Hatip Liselerinde okuyan öğrencilerin Arapça öğrenirken yıllardır başvurduğu ana eserlerden biridir).

-Türkçe’nin dışında bir dili MÜKEMMEL SEVİYEDE bildiğinizi var sayalım. AŞAĞIDAKİ KELİMELERİN benzerlerini ve anlamlarını BİLİRMİYDİNİZ/öğrenirmiydiniz ACABA?

-Ana dili Arapça olan insanlardan kaç kişi aşağıdaki kemilerin anlamlarını öğrendi/biliyor acaba?

-Ana dili Arapça olup aşağıdaki kelimelerin anlamlarını bilen kişilerin TAHSİL SEVİYELERİ Ne idi/NEDİR ACABA?

1-‘Hasse (ha, sin): Baş ütmek’;

2-‘Hamişe (ha, mim, şın): Bacakları ince olmak’;

3-‘Hanne (ha, nun): Deve yavrusunun hasretiyle inlemek’

4-‘Haneket (el-Ümmü es-Sabiyye): Anne çocuğun damağına bir şey sürmek’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.61, 69, 71).

----

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(77-80)

AŞAĞIDAKİ metinlerin orta büyüklükte bir sözlükte bulunmasına ve o sözlüğün hala satışta olmasına şaşırmayınız lütfen. BÖYLEDİR BU İŞLER, BÖYLE OLUR, BÖYLE YAPILIR, BÖYLE YAPARLAR. Umulur, yapabilirler. 

Mesele Arapça öğretmek değil, siz hala anlamadınız mı?

1-‘Ferika (fe, re, kaf): Dalganın altına girmek. Saç veya sakalı iki bölüm olmak. Dişleri seyrek olmak. Tek taşaklı olmak.’;

2-‘el-Ferîk (fe, re, iki noktalı ye, kef): Oğulmuş, kabuğu soyulmuş. Ütme’;

3-‘el-Ferîketü (fe, re, iki noktalı ye, kef, kapatı te): Dilin dibinde bulunan karşılıklı iki kemiğin her biri’;

4-‘el-Firâğ (fe, re, elif, gayın): Kovanın su dökülen kısmı. Gönden yapılmış büyük su kabı’.

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.316-317).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(81-84)

AŞAĞIDAKİ METİNLERİ OKUYUNCA ülkemizde nasıl bir düşünce ve bilim geliştirilmek istendiğini rahatlıkla anlayacaksınız.

1-‘el-Fezzü (fe, keskin ze): Hafif adam. Yaban ineğinin yavrusu’;

2-‘Feseha (fe, sin, hı): Elini, kolunu..mafsalından çıkarmak’;

3-‘Feseka (fe, sin, kaf): Kabuklu şey kabuğundan çıkmak’;

4-‘Feşşe (fe, şın): Su kırbasını boşaltmak. Memeyi tamamen sağmak’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.318-319).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(85-88)

ARANIZDA aşağıdaki kelimeleri ve anlamlarını bilen var mı çok merak ediyorum.

ARANIZDA İLERİ DÜZEYDE ARAPÇA bilen varsa ve aşağıdaki kelimeleri ve anlamlarını bilmiyorsanız, mutlaka üzüntü duymalısınız!!!!!????

1-‘Fesuha (fe, sad, ha): Süt süzülmüş, kaymağı alınmış olmak’;

2-‘el-Fişl (fe, şın, lam): Tahtırevan perdesi’;

3-‘el-Fasîlü (fe, sad, iki noktalı ye, lam): Anasından ayrılmış deve yavrusu’;

4-‘el-Fasîletü (fe, sad, iki noktalı ye, lam, kapalı te): Baldır etinden bir parça’

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.319-320).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(89-92)

AŞAĞIDAKİ kelimelere ve karşılarında yer alan anlamlarına bu ülkede kimin ihtiyaç duyduğunu merak edenler olabilir. Bazılarına göre, her gencin bunlara ihtiyacı var. Evet evet, kesinlikle ihtiyacı var. Böyle düşünülüyor olmalı ki, AŞAĞIDAKİ SÖZLÜK günümüzde bile BASILIP ‘Kamus’ adı altında insanlarımıza sunulabiliyor.

NE DİYEYİM?..

NE DİYEBİLİRİM?..

NE DİYEBİLİRSİNİZ?..

1-‘Nekebe (:nun, kef, be, açık te): Tersine çevirip içindekini dökmek’;

2-‘Nehede (nun, güzel he, dal): Kap dolmaya yaklaşmak’;

3-‘Enheda (Elif, nun, güzel he, dad): Hayvanı kaldırıp sürdü’;

4-‘Nâ’e (nun, elif, hemze) en-Necmü: Yıldızın biri batıda batarken diğeri sabahleyin doğudan çıkmak’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.452, 455-457).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(93-96)

Aşağıdaki metinleri okuduktan sonra, SADECE AĞLAYINIZ!

Lütfen, lütfen, lütfen SADECE AĞLAYINIZ!

Türkçe için ağlayınız!

Düşünce hayatımız için ağlayınız!

Din dilimiz için ağlayınız!

İmam Hatip liselerinde, Yüksek İslam Enstitülerinde ve İlahiyat Fakültelerinde okuyan öğrenciler için ağlayınız!

BENİM İÇİN CIZZZZ EDİYOR, ŞİMDİLİK başka bir şey yazmak istemiyorum.

1-‘ed-Devletü (dal, vav lam, kapalı te): Karşılıklı ve nöbetleşe mağlubiyet’;

2-‘ed-Devşü (dal, vav, şın): Göz darlığı, gözün etrafı’;

3-‘Dâka (dal, elif, kaf): Ahmaklığından ölmek’;

4-Dâke (dal, elif, kef): Dövüp inceltmek, suya batırmak’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.109, 110, 111).

---

Düşünce Hayatımıza Yön Veren Metinlerden ÖRNEKLER-(97-100)

Çağdaş Türk düşüncesinin, özelilkle de dini düşüncemizin Cumhuriyet dönemindeki vahim durumunu aşağıdaki metinler anlatmaya yeter de artar bile.

Buyurunuz efendim! Siz de istifade ediniz!

1-‘Devvemet (dal, vav, mim, açık te) es-Semâ’ü: Devamlıca yağmur yağmak;

2-‘ed-Dîkü (dal, iki noktalı ye, kef): Atın kulağının arkasındaki tümsek kemik’;

3-‘ez-Zevâtü (Zell, vav, elif, kapalı te): Üzüm, karpuz v.b. kabuğu’;

4-‘ez-Zîhu (peltek ze, iki noktalı ye, hı): Çok kıllı bir nevi erkek sırtlan’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.111-112, 120).

---

Harun Anay/24.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---

NOT: BURAYA KADARKİ metinleri topluca, 24.12.2013 tarihinde blog sayfama yükledim.

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(101-104)

Yazarları tarafından, ‘..orta büyüklükte ve daha çok dinî tedrisat yapan okul ve kursları göz önüne alarak hazırladık’ şeklinde sunulan bir sözlükte, aşağıdaki kelimeler ve Türkçe karşılıkları yer almaktadır.

İşte böyle metinlerle ve anlamlarıyla onlarca yıldır gençlerimizin zihinleri dolduruldu.

‘Niçin Arapça öğrenemedim?’ veya ‘Niçin Arapça öğrenemiyorum?’ diye kendi kendine soran herkes, alıntı yaptığımız bu sözlüğü hatırında tutmalıdır.

1-‘Eflecü (: elif, fe, lam, cim): Ayaklarının, ellerinin veya dişlerinin arası seyrek olan’;

2-‘Felekat (en-Nehletü) (: fe, lam, kaf, açık te): Hurmanın tomurcuğu yarılmak;

3-‘Felâ (: fe, lam, elif): Başında bit aramak;

4-‘Felâ (:fe, lam, ye): Saçında bit aramak;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.s.326-327).

Harun Anay/24.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---

DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(105-108)

Aşağıdaki kelimeleri ve karşılıklarını lütfen inceleyiniz.

‘Lisanla tecavüzde bulunma’nın Arapça’sını öğreniniz. Öğreniniz de ilminiz ve irfanınız gelişsin.

‘Yazık!’ diyorum sadece.

1-‘Nesere (:Nun, sin, re): Lisanla tecavüzde bulunmak’;

2-el-Minseru (mim, nun, sin, re): At gurupu’;

3-en-Nesru (: elif, lam, nun, sin, re): Karakuş nev’inden kerkenez. İki yıldızın adı’;

4-en-Nesîsetü (: elif, lam, nun, sin, iki noktalı ye, sin, kapalı te): Yanan odunun arkasından çıkan sıvı’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.435).

Harun Anay/25.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---

DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(109-112)

Aşağıdaki Arapça kelimelerin Türkçe karşılıklarını okuyunca, gülmek ile ağlamak arasında kaldım. Ne diyeceğimi bilemedim.

Ben böyle hissediyorum, fakat birileri de hala bu metinlerin yer aldığı sözlüğü öğrencilere ulaştırmaya ve tavsiye etmeye devam ediyor. Maalesef, gençlerimizin zamanlarının heba edilmesine üzülmekten başka elimden bir şey gelmiyor.

1-‘Evhaşe (: Elif, vav, ha, şın): Yabanî varlıkları çok oldu’;

2-‘el-Bürnüs (: Be, re, nun, sin): Başı bedeninden olan ve ona bitişik elbise. Kavuk. Bornoz’;

3-‘el-Be’ru (: Be, ayın, re): Deve, koyun ve keçi gibi hayvanların kığısı’;

4-‘Beytara  (ed-Dâbbete): Hayvanın ayağını yardı’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.22, 25, 30, 483).

Harun Anay/25.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---

DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(113-116)

Aşağıdaki kelimeleri ve anlamlarını; ana dili Arapça olan kişiler biliyor mu acaba? Arap gençlerine, tahsilli kişilere ve hatta üniversite hocalarına aşağıdaki kelimeleri ve karşılıklarını lütfen sorunuz; doğru cevap alırsanız, orta düzeyde bir sözlükte böyle kelimelere yer verdiklerinden dolayı yazarlara teşekkür ediniz.

İşte ülkemiz gençleri onlarca yıldır böyle bilgiler öğretilerek yetiştirildi.

Sonucun ne olduğunu, vicdanı, insafı ve gözü olan herkes görüyor bu ülkede.

1-‘el-Etân (:elif, iki noktalı te, elif, nun): Dişi eşek. Kuyu taşı’;

2-‘el-Ecemetü (:Elif, cim, mim, kapalı te): Sık ağaçlık. Çalılık. Kamışlık. Arslan yatağı’;

3-‘el-İstebrak (elif, sin, iki noktalı te, be, re, kaf): Kalın ipek’;

4-‘el-Üsrü (elif, lam, sin, re): Sidik darlığı’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.2, 4, 7-8).

Harun Anay/26.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---

DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(117-120)

Aşağıdaki kelimeleri ve karşılıklarını okuyunca, ÜLKEMİZDE DİNİ DÜŞÜNCENİN DURUMUNU ve NİÇİN GELİŞMEDİĞİNİ daha iyi anlayacağınızı sanıyorum.


1-‘el-İllü (:elif, üzeri şeddeli elif): İyi kök’;

2-‘el-Elûk (:Elif lam, lam, vav, kef): Çiğnenen ve yenen’;

3-‘el-Ünbûb (:Elif lam, nun, be, vav, be): İki boğum arasında kalan kamış parçası’;

4-‘Enife (:Elif, nun, fe): Devenin burnu acımak’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.10, 13).

Harun Anay/26.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---

DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(121-124)

Türkiye’de orta düzeyde bir Arapça-Türkçe sözlükte aşağıdaki kelimelere yer verenler ne hissediyorlardır sizce? Bu sözlük, HALA YAYIMLANMAYA DEVAM EDİYOR, biliyor musunuz?

1-‘el-Bahîretü (:elif, lam, be, ha, iki noktalı ye, re, kapalı te): Beş nesil doğuran deve’;

2-‘el-Berâ’ (:elif, lam, be, re, elif, hemze): Ayın ilk ve son gecesi ve günü’;

3-‘Bereke (el-Be’îru) (:Be, re, kef): Deve çökmek;

4-‘el-Büsrü (:Elif, lam, be, sin, re): Hurma koruğu’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.17, 19, 21, 23).

Harun Anay/26.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(125-128)

Ülkemizin kültür hayatına katkıda bulunacağım derken öyle şeyler yapılıyor ki insanın aklı almıyor. ‘ETİ YENMEZ DEĞERSİZ KUŞ’ nedir biliyor musunuz? Nasıl bir şey olduğunu hiç hayal ettiniz mi? ‘DEĞERSİZ KUŞ’ ifadesini bir müslüman, bir insan ve bir alim yazdığı sözlükte kullanabilir mi?

OLUYOR İŞTE..

BUNLAR DA OLUYOR ülkemizde..

1-‘Beşi’a (:Be, şın, ayın): Eğri çehreli olmak’;

2-‘el-Bugâsü (:elif, lam, be, gayın, peltek se): Eti yenmez değersiz kuş’;

3-‘el-Bükratü (:Güneş doğuncaya kadar sabah): Güneş doğuncaya kadar sabah’;

4-‘el-Benîka (:elif, lam, be, nun, iki noktalı ye, kaf, kapalı te): Cep kapağı’;


(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.24, 26, 28).


Harun Anay/27.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(129-132)


‘GÖĞSÜN GERDANLIK YERİ’ ve ‘YAN ÜSTÜ VURMAK’ı hiç gördünüz ve duydunuz mu? ANLAMLARINI biliyor musunuz? Aşina olduğunuz herhangi bir yabancı dildeki karşılığını biliyor musunuz? Söz gelimi, BÜTÜN ARAP DÜNYASINDA BU KELİMELERİ KAÇ KİŞİ BİLİYORDUR, ACABA?

Daha fazla soru sormak, gereksiz kardeşim. Daha fazla sorgulamak, anlamsız. Bazıları, böyle sorulardan rahatsız olabilirler; dogmatik uygusunda olanları rahatsız etmeyelim.


1-‘et-Terâib (:elif, lam, iki noktalı te, re, elif, hemze, be): Göğsün gerdanlık yeri’;

2-‘Telle (:iki noktalı te, lam): Sırt üstü veya yan üstü yere vurmak’;

3-‘et-Tûmetü (: elif, lam, iki noktalı te, vav, mim, kapalı te): İncili küpe. Deve kuşu yumurtası;

4-‘Sebene (:peltek se, be, nun): Elbisenin bir tarafını eliyle tutup içinde bir şey tışamak’;


(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.32-35).

Harun Anay/27.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(133-136)

Aşağıdaki kelimelerinin anlamlarını BÜTÜN İSLAM TARİHİNİ DİKKATE ALDIĞIMIZDA KAÇ KİŞİ BİLİYORDU acaba?

Aşağıdaki kelimelerin anlamlarını BÜTÜN ARAP TARİHİNİ dikkate aldığımızda kaç ARAP BİLİYORDU/Biliyor acaba?

Bu yazıyı okur okumaz, sayın sözlük yazarlarına aşağıdaki kelimelerin anlamlarını sorsanız, BİLİRLER Mİ ACABA?

DENEMESİ BEDEVA: Arapça bilen tanıdığınız herhangi bir kişiye aşağıdaki kelimeleri ve anlamlarını lütfen sorunuz, alacağınız cevaba göre ülkemizde ne yapıldığına ve ne yapılmak istendiğine karar veriniz.


1-‘es-Sü’rûr (:elif, lam, peltek se, re, vav, re): Küçük hıyar. Etli ben’;

2-‘el-Es’al (:elif, lam, peltek se, ayın, lam): Dişleri üst üstü binmiş adam. Meşhur büyük kişi’;

3-‘es-Sa’lebü (:Elif, lam, peltek se, ayın, lam, be): Havuzdan su çıkacak oluk’;

4-‘e-Süfrûk (:Elif, lam, peltek se, fe, re, vav, kaf): Hurmanın sapına bitiştiği yerdeki pulu, bir iki tanesi kalmış hurma salkımı.’;


(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.36).

Harun Anay/28.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(137-140)

Ülkemizde yayımlanan bazı kitapları gözden geçirince insanın NUTKU TUTULUYOR. Sadece ‘YAZIK!’ diyebiliyorum, o kadar.


1-‘el-Cühfetü (:Elif, lam, cim, ha, kapalı te): Avuç dolusu’;

2-‘Cedüle (: cim, dal, lam): İpi sağlamca bükmek’;

3-‘el-Ceze’u (:Elif, lam, cim, peltek ze, ayın): Beş yaşına basmış deve. Üç yaşına basmış at ve sığır. 8-9 aylık davar’;

4-‘el-Cezbü (:Elif, lam, cim, peltek ze, be): Allah’ın kulu kendine çekmesi’;


(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.41-43).

Harun Anay/28.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(141-144)

Sahte isim ve adreslerle bu yazı serimize eleştiri yazmaya kalkışarak AHLAKİ SEVİYELERİNİ SERGİLEYENLER, elbette aşağıdaki kelimelerin Türk gençleri tarafından mutlaka öğrenilmesi gerektiğini savunacaklardır (BÖYLE ÇİRKİNLİKLER yapanlara da başka yazılarımda sözlerim olacak).

Sevdiğimiz insanların adlarını kullanarak bu yazı serimize iftira atan sahtekarlar da elbette aşağıdaki kelimeleri ve anlamlarını her gencimizin öğrenmesini farz kabul edeceklerdir (Bunun gibi karakter zaafiyeti gösterenlerle de mücadelemiz olacak).

Beklenir, beklenir, beklenir...

Hakkında eleştiri yazdığımız sözlüğün müellifleriyle anılan bireyler arasında doğrudan veya dolaylı ilişki var mı bilmiyorum. Yeni bir bilgiye ve delile ulaşıncaya kadar, müellifler hakkında BU KONUYLA İLGİLİ taşıdığım iyi niyeti muhafaza edeceğim.


1-‘el-Cirân (:Elif, lam, cim, re, elif, nun): Çene ile göğüs çukuru arası’;

2-‘el-Cezûru (:Elif, lam, cim, re, vav, re): Kesilecek deve’;

3-‘Tecâsere (-li): Değnekle hücum etti’;

4-‘el-Ca’dü (:Elif, lam, cim, ayın, dal): Yassı ve buruşuk yüz’;


(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.45-46).

Harun Anay/28.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(145-148)

Sözlükler, düşünce ve bilim hayatımızın temellerinden biridir.

Rahmetli Cemil Meriç, ‘Kamus, namustur’ demiş. Aşağıdaki kelimeleri ve anlamlarını okuyunca rahmetli üstadımın ne demek istediğini daha iyi anladım.

İncelediğimiz sözlük, ülkemiz fikir hayatının nasıl perişan edildiğini mükemmel şekilde göstermektedir.


1-‘el-Celî’ (:Elif, lam, cim, lam, iki noktalı ye, ayın): Kocasının yanında örtünmeyen kadın’;

2-‘el-Cümân (:Elif, lam, cim, mim, elif, nun): İnci şeklinde gümüş tanesi’;

3-‘el-Ecne’ü (:Elif, lam elif, cim, nun, üzerinde hemze olan elif): Göğsü çukur, sırtı çıkık’;

4-‘Cenebe (:Cim, nun, be): Güneyden veya güneye rüzgâr esmek’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.47, 49-50).

Harun Anay/28.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---

DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(149-152)

İncelediğimiz sözlük, aslında üzerinde durmaya değmeyecek kadar perişan ve değersiz bir eser. Onlarca baskı yapılıp binlerce insana sunulmasa ve ülkemiz insanına zarar vermese, hakkında bir cümle bile yazmaya tenezzül etmezdim.

Bir kelimenin Türkçe karşılığını, ‘Yazın yeşeren ağaç’ şeklinde veren bir sözlüğün ne kadar düşük seviyede bir çalışma olduğunu, kültür hayatımıza zarar vermeyi amaç edinenler hariç, herkes takdir edecektir.

1-‘el-Cenbetü (:Elif, lam, cim, nun, be, kapalı te): Yazın yeşeren ağaç’;

2-‘el-Cenîbü (: Elif, lam, cim, nun, iki noktalı ye, be): İyi cins hurma’;

3-‘el-Cânnü (:Elif, lam, cim, nun): Bir nevi yılan’;

4-‘el-Cenâ (:Elif, lam, cim, nun, ye): Toplanmış meyve, yaş hurma’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.50-51);

Harun Anay/01.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(153-156)

Aşağıdaki kelimeleri ve anlamlarını halkımıza sundukları için yazarları ne kadar tebrik etsek azdır. Ülkemiz kültürüne yaptıkları katkılardan dolayı, kendilerine teşekkür ederiz.

1-‘el-Cevvü (:Elif, lam, cim, vav): Gökle yer arasındaki boşluk’;

2-‘el-Muhaccel (:Elif, lam, mim, ha, cim, lam): Hayvanların ayağındaki seki. Topuğa kadar varan elbise’;

3-‘Hadâ (el-İbilü) (:Ha, dal, elif): Deveyi sürmek, şarkı söyleyerek yürütmek’;

4-‘Harese (:Ha, re, peltek se): Ateşi tutuşturmak için bir şey sallamak’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.53, 57-59).

Harun Anay/01.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(157-160)

Elimizdeki sözlük, Arapça’yı yeni öğrenmek isteyenler için TAM BİR ZEHİRE BENZİYOR. Aşağıdaki kelime karşılıklarına okuyucularımın ne diyeceklerini doğrusu çok merak ediyorum.


1-‘el-Haznü (:Elif, lam, ha, keskin ze, nun): Serkeş hayvan’;

2-‘Hasibe (:Ha, sin, be): Hastalıktan derisi ağırmak’;

3-‘el-Mahdar (:Elif, lam, mim, ha, dad, re): Su başında oturanlar’;

4-‘el-Hıkfü (:Elif, lam, ha, kaf, fe): Uzun ve eğri büğrü kum yığını’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.61, 64-65).

Harun Anay/01.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(161-164)

Aşağıdaki kelimeler ve karşılıkları Türk okuyucusuna sunuluyor. Bir ülkenin düşünce hayatına başka türlü nasıl zarar verilebilir acaba?

Yanlış kullandığımız bir TEK KELİMENİN BİLE HESABINI önce ALLAH’a, sonra da MİLLETİMİZE vermek mecburiyetimiz yok mudur acaba?

Ülkemizde, her eline kalem alan istediğini istediği gibi yazma cür’etini nereden buluyor dersiniz?


1-‘Hakka (:Ha, kaf): Deve yavrusu dördüncü yaşına girmek’;

2-‘el-Hıkku (:Elif, lam, ha, kaf): Dört yaşına girmiş deve;

3-‘el-İhlîlü (:Elif, lam, ha, lam, iki noktalı ye, lam): Sidik deliği, süt deliği’;

4-‘Hamhame (: Ha, mim, ha, mim): Hafiften kişnedi’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.66, 68-69).

Harun Anay/02.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(165-168)

Lütfen, rica ediyorum aşağıdaki kelimeleri ve karşılıklarını okuyunuz. Ülkemizde binlerce gencin elindeki sözlükte yer alıyor bunlar. Utanıyorum, utanıyorum, utanıyorum. DAHA FAZLASINI YAZMAYAYIM.


1-‘el-Hamdu (:Elif, lam, ha, mim, dad): Acı ve tuzlu ot’;

2-‘el-Hıml (: Elif, lam, ha, mim, lam): Tahtırevanlı deve’;

3-‘el-Hâmî (:Elif, lam, ha, elif, mim, ye): On batın nesli olunceyedek yaşadığı için sırtı dağlanıp salınan deve’;

4-‘el-Hantemü (:Elif, lam, ha, nun, iki noktalı te, mim): Kara saksı’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.69-71).

Harun Anay/03.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(169-172)

Aşağıdaki kelimelerin Türkçe karşılıklarını biliyor musunuz?

Türkiye’de kaç kişi aşağıdaki kelimeleri ve anlamlarını biliyor acaba?

Aşağıdaki kelimeler ve anlamları bir gence öğretilince ona iyilik mi, kötülük mü yapılmış olur acaba?


1-‘el-Havdu (:Elif, lam, ha, vav, dad): Muayyen yer veya tarla parçası’;

2-‘el-Havtu (:Elif, lam, ha, vav, tı): Nazarlık kemeri’;

3-‘Havkale (:Ha, vav, kaf, lam): İki elini böğrüne koydu’;

4-‘el-Hiyâlü (:Elif, lam, ha, iki noktalı ye, lam): Devenin ayakbağı’;


(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.72-73).

Harun Anay/03.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(173-176)

Aşağıdaki kelimeleri ve karşılarında yer alan anlamlarını, ezberleseniz ne zaman işinize yarar acaba? Hangi türden metinlerde onlara ihtiyaç duyarsınız acaba?


1-‘Hâre (:Ha, elif, re): Su toplanıp dönmek’;

2-‘Habbe (:Hı, be): At yaya yürümek’;

3-‘Haberat (en-Nâkatü) (:Hı, be, re): Deve sütlenmek’;

4-‘el-Hubâşe (:Elif, lam, hı, be, elif, şın, kapalı te): Şuradan buradan toplanmış yiyecek’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.74-76).

Harun Anay/03.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(177-180)

Ülkemin ilim ve düşünce hayatı adına, üzülüyorum; UTANIYORUM, UTANIYORUM, UTANIYORUM.


1-‘el-Hadşü (:Elif, lam, hı, dal, şın): Yırtık izi’;

2-‘el-Hazâ (:Elif, lam, hı, peltek ze, elif): Kulağın kökünden yanağa doğru sarkık olması’;

3-‘Heze’a (el-Lahmü) (:Hı, peltek ze, ayın): Eti ayırmadan parçalamak’;

4-‘el-Harkâ’ (:Elif, lam, hı, re, kaf, elif, hemze): Beceriksiz kadın. Kulağı delik veya yarık koyun’;


(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.77-78).

Harun Anay/03.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(181-184)

Lütfen okuyunuz da öğreniniz. Memleketimizin kültür, düşünce ve bilim hayatının niçin mevcut halinde  olduğunu anlamak için bu türden eserleri dikkatle ve ibretle inceleyiniz. Böyle yaptılar. Halen de böyle yapmaya devam ediyorlar.


1-‘el-Havzebü (:Elif, lam, hı, vav, keskin ze, be): Meme şişmesi’;

2-‘el-Hırniku (:Elif, lam, hı, re, nun, kaf): Tavşan yavrusu’;

3-‘el-Hayzebân (:Elif, lam, hı, iki noktalı ye, keskin ze, be, elif, nun): Erkek deve kuşu yavrusu’;

4-‘Hezeka (:Hı, keskin ze, kaf): Karnındakini çıkarmak’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.80-81).

Harun Anay/04.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(185-188)

Aşağıdaki kelimeleri ve karşılıklarını okuyunca, HANGİ YÜZYIL İÇİN İNSAN YETİŞTİRİLMEK İSTENDİĞİNİ HERKES ANLAYACAKTIR. Budur işte, budur. Çağından habersiz, tarihte bile çok az kişinin bildiği kelimelerle gençlerin zihinlerini dolduracaksınız, sonra da dini yaşanır hale getirme davanız olacak. Olmaz olmaz, asla olmaz, olamaz.


1-‘Haşebehu (:Hı, şın, be, güzel he): Kılıcı nakışlamak’;

2-‘el-Huşâru (:Elif, lam, hı, şın, elif, re): Özsüz arpa’;

3-‘Hışfü (:Elif, lam, hı, şın, fe): Yeni doğmuş ceylan yavrusu’;

4-‘el-Haşelü (:Elif, lam, hı, şın, lam): Yumurta kabuğu. Yaban hurması’;


(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.81-82).

Harun Anay/04.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(189-192)

Aşağıdaki ifadeler, bir sözlükte yer alabilir mi? Almalı mı? Kitap yazarken daha edepli olmak gerekmez mi?


1-‘Hasafet (en-Nâkatü) (:Hı, fe, sad, açık te): Deve yavrusunu atmak’;

2-‘el-Hısyu (:Elif, lam, hı, sad, ye): Taşak yumurtası ve torbası’;

3-‘el-Hısyetü (:Elif, lam, sad, iki noktalı ye, kapalı te): Taşak yumurtası’;

4-‘el-Hasbü (:Elif, lam, hı, sad, be):  Yapraklanma devresinde ağacın yeşilliği’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.83-84).

Harun Anay/05.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---


DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(193-196)

Türkiye dışında yaşayaşan ve yazılarımı okuyan dostlarım, aşağıdaki kelimeleri ve karşılıklarını nasıl yorumluyorsunuz?

Yaşadığınız ülkede böyle bir sözlük basıldığını duydunuz veya gördünüz mü?

Yaşadığınız ülkede yabancı dil böyle kelimelerle mi öğreniliyor?

Yaşadığınız ülkede böyle bir sözlük hazırlansa ve basılsaydı, konunun uzmanları ona nasıl muamele ederdi?

Yaşadığınız ülkede böyle bir sözlük hazırlansa ve basılsa, öğrencilerin onu kullanmasına izin verilir mi, verilmez mi?

1-‘Hadrame (el-Üzüne) (:Hı, dad, re, mim): Kulağın yarısını kesip kopardı ve kesip bıraktı’;

2-‘el-Hâtıfü (:Elif, lam, hı, elif, tı, fe): Hedefini şaşıran ok’;

3-‘Hale’et (en-Nâkatü): Hayvan sürüldükçe gitmeyip durmak, geri gitmek’;

4-‘Hallele (:Hı, lam, lam): Arasından su geçirdi’;

(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.84-85, 87, 89).

Harun Anay/05.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay

---

DÜŞÜNCEMİZİ Tahrip Eden METİNLER-(197-200)

Türkiye dışında yaşayan dostlarım, maalesef, ülkemiz gençlerine biz, ‘diş kavuğunda kalan yiyecek’i öğretiyoruz.

Siz herhangi bir dilde bunun anlamını biliyor musunuz?

BİLDİĞİNİZ HERHANGİ BİR DİLDE, ‘sönmüş insan’ diye bir şey duydunuz mu?

Duymadığınız için kendinizi ayıplar mısınız? Yoksa, ‘Boş veeeerrrr, hadi canım sende!’ mi dersiniz?


1-‘el-Hilâlü (:Elif, lam, hı, lam, elif, lam): Diş kovuğunda kalan yiyecek’;

2-‘Hamedet (en-Nâru) (:Hı, mim, dal, açık te): Ateşin alevi bitmek’;

3-‘el-Hâmidü (:Elif, lam, hı, elif, mim, dal): Sönmüş ve ölmüş insan’;

4-‘el-Haliyyetü (:Elif, lam, hı, lam, iki noktalı ye, kapalı te): Kocasız ve çocuksuz kadın’;


(Bakınız: Bekir Topaloğlu, Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus, İstanbul-1991, Nesil Yayınları, s.89-90).

Harun Anay/05.01.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.