7 Ocak 2014 Salı

YUSUF HAS HÂCİB’den YÖNETİCİLERE ÖĞÜTLER




YUSUF HAS HÂCİB’den YÖNETİCİLERE ÖĞÜTLER

Türklerin binlerce yıldır yönetim tecrübesi olduğunu biliyoruz. Bu yüzden, hemen hemen her dönemde yöneticilerini iyi yetiştirmeye çalışmış bir milletiz. Osmanlı Dönemi’nde bu konuya ne kadar büyük bir önem verildiğine pek çok örnek vermek mümkünse de, Enderun Mektebi’nin devletin kuruluş dönemlerinde teşekkül etmesini hatırlamak bu konuda kafi derecede ikna edicidir.

Yönetim, yönetici, yönetici-halk ilişkisi gibi konularda gerek Türkçe, gerekse Arapça ve Farsça yazılmış eserlerin sayısı, binlerle ifade edilebilecek kadar fazladır. Bu türden eserlerin yazarlarını ve bulundukları yerleri yıllardır tespit etmeye çalışıyorum. Araştırmamı henüz tamamlayamadığım için, maalesef, konuyla ilgili eserlerin listesini sizlere sunabilecek durumda değilim.

Siyaset ve ahlak felsefesiyle ilgili Türkçe’de kaleme alınmış ilk ve en önemli eserlerden birinin Yusuf Has Hâcib’in onbirinci (11.) yüzyılda kalem aldığı KUTADGU BİLİG adlı eseri olduğunu ifade edebiliriz. Bu eser, hem genel Türk düşüncesinin, hem de ahlak ve siyaset felsefemizin başyapıtlarından biridir. Konuyla ilgili Türkçe yazılan kitaplar arasında ise, en önemli klasiğimizdir. Özellikle Türk düşünce ve bilim tarihiyle ilgilenenlerin ellerinden düşürmemesi gereken bir anıt kitaptır.

Bu kadar büyük önemi haiz olmasına rağmen; pek çok yönetici ve idarecimizin Kutadgu Bilig’in varlığından bile haberdar olduklarını sanmıyorum. Hatta ve hatta, kendilerine düşünür ve bilgin denilen bazı kişilerin bile, bu eseri okuduklarını söyleyebilmek zordur.

Böyle bir bilgisizlik söz konusu olunca, gelenekten ve tarihi birikimimizden kopuk bir siyaset ve idare anlayışının Türkiye’de hakim olması kaçınılmaz olmaktadır. Dolayısıyla da, ülkemizin ve milletimizin onlarca, yüzlerce sorunla boğuşmak mecburiyetinde kalmasına da şaşırmamalıyız.

Yusuf Has Hâcib’in, yönetici ve idarecide hangi özelliklerin bulunması gerektiğine dair bazı görüşlerini aşağıya alıntılamak istiyorum. Böylece, binlerce yıllık tecrübe birikimimizin dikkate alınmamasının sonuçları üzerinde de hepimize düşünme imkanı doğacaktır.


Büyük üstadımız, efendimiz, Bediüzzeman Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig’de buyuruyor ki:

1-‘Eğer dikkat edersen, görürsün ki, dünya beyleri arasında en iyileri türk beyleridir’

‘Bu türk beyleri arasında adı meşhur ve ikbâli ayan-beyan olanı Tonga Alp-Er idi’

‘O yüksek bilgiye ve çok fazilete sâhip idi; bilgili, anlayışlı ve halkın seçkini idi’

‘İranlılar ona Efrâsiyâb derler; bu Efrâsiyâb akınlar salıp, ülkeler zaptetmiştir’

‘Dünyaya hâkim olmak ve onu idâre etmek için, pek çok fazîlet, akıl ve bilgi lâzımdır’

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.31/276-281).

2-‘Bu cihana hâkim olmak için, bin türlü fazîlet gerek; yaban eşeğini alt etmek için, arslan olmak gerek’;

‘Dünyaya hâkim olana binlerce fazîlet lâzımır; o bunlar ile eli-günü idâre eder ve sisleri dağıtır’;

‘O bunlar ile kılıç çalar ve düşmanın boynunu keser; memleketi ve halkını kanun ylu ile nizam altında bulundurur’;

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.154/284-286).

3-‘Hükümdarın ihtiyatlı olması memlekete fayda getirir; bu fayda ile memlekette huzûr temin edilir’;

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.42/448).

4-‘Beylik çok iyi bir şeydir, fakat daha iyi olan kanundur ve onu doğru tatbik etmek lâzımdır’;

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.43/454).

5-‘Halkın içinde yükselip, ikbâle eren insan halka hep iyi kanunlar tatbik etmelidir’

‘Kim halka hâkim olursa, onun tabiatı yumuşak, tavır ve hareketi asîlâne olmalıdır’

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.49/545-546).

6-‘..Beye yakın olursan, kendini iyice kolla!’

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.57/650).

7-‘..Kendini efendin ile bir tutma!’

‘..Beyine karşı kafa tutma, başını gözet!..’

‘Bu beyler âteştir, âteşe yaklaşma; yaklaşırsan, yanmak muhakkaktır.’;

‘İhmâlci olma, beyler yanar âteştir; yanar âteş, ona yaklaşan için bir felâkettir’;

‘Dikkat edersen, beyler gerçekten yanar âteş gibidir; kafa tutanın başını koparır ve kanını emer’;

‘Sana fazla bakarsa, onun bakışından kork; eğer korkmazsan, o seni korkmağa mecbur eder’;

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.58/651-656).

8-‘İster oğlum, ister yakınım veya hasımım olsun; ister yolcu, geçici, ister misâfir olsun’;

‘Kanun karşısında benim için bunların hepsi birdir; hüküm verirken, hiç biri beni farklı bulmaz’;

‘Bu beyliğin temeli doğruluktur; beyler doğru olursa, dünya huzura kavuşur’;

‘..Kim akıllı insanın yolunu tutarsa, iş yoluna girer’;

‘Beyliğin temeli doğruluk üzerine kurulmuştur; doğruluk yolu beyliğin esâsıdır’;

‘Bey doğru olur ve ülkeye böyle hüküm ederse, bütün dileklerine kavuşur’;

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.70/817-822).

9-'Beyler kötü hareket ederlerse, kötüler kuvvetlenir, iyi an'aneleri bozarlar'

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.377/5226).

10-‘Halka kanunu doğru ve dürüst tatbik et ki, kıyâmet gününde bahtiyar olasın’

‘Sen bu dünyanın beyisin, ona kul olma; o seni bırakmadan, sen onu dul bırak’

‘Fazla kibir ve gurûra kapılma; bu dünyaya güven olmaz, sen ondan vaz geç’

‘İyi insanları kendine yakın tut; kötülerden uzak dur; zararları dokunur’;

‘İşini insanların harisine tevdi etme, yemeğini nankör insanlara yedirme’;

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.108/1374, 1375-1379).

11-‘Ey hükümdar, gayret et, kendin iyi ol; beyi iyi olursa, halk da iyi olur’

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.108/1411).

12-‘Harama karışma, zulüm etme, insan kanı dökme, düşmanlık besleme ve kin gütme’;

‘Eğer devamlı ve ebedî beylik istiyorsan, adâletten ayrılma ve halk üzerinden zulmü kaldır’;

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.112/1433, 1435).

13-‘Ey hükümdar, bu saltanatın uzun sürmesini istersen, şu birkaç işi yap, şu birkaç şeyi de bırak’

‘Adâletle iş gör, buna gayret et; hiç birzaman zulüm etme; Tanrıya kulluk et ve onun kapısına yüz sür’;

‘İkincisi-gâfil olma, dikkatli ol, uyanık dur; sana başkasının yüzünden, ansızın, bir suç insat edilmesin’

‘Heves ve öfke ânında hiçbir iş yapma; her iki hâlde dişini sık, sabret’

‘Bu birkaç şeye dikkat edersen, memleket gözetilmiş olur; saltanat uzun sürer ve sana sulh ve sükûn te’min eder’

‘Bütün iyilere hürmet göster ve onları yükselt; kötülere yüz verme, onları kapına dahi yanaştırma’

‘Kötü teâmül kurma, iyi kanun koy; ömrün iyi geçer ve saâdet sana yâr olur’

‘Ey kanun yapan, iyi kanun koy; kötü kanun yapan kimse, daha hayatta iken, ölmüş demektir’

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.113/1450-1456, 1458).

14-‘Ey hakîm devlet adamı, kötü teâmül koyma; kötü kanunlarla dünyaya hüküm edilmez’

‘Bir kimse kendi zamanında kötü teâmül vaz’ederse, kendisinden sonra kötü bir nâm bırakmış demektir’

‘Bir kimse iyi kanun vaz’edip bıraktı mı; adının ayakta durmasını sağlamış demektir’;

‘Ey iktidar sâhibi kötü hereketleri benimseme; kötü hareket seni her iki dünyada inletir’

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.114/1459-1463).

15-‘Doğruluk, hayâ ve iyi hareket -bu üçü kimde birleşirse, o insan mes’ûd olur’

(Bakınız: Yusuf Has Hâcib, Kutadgu Bilig, çev. Reşid Rahmeti Arat, Ankara-1998, TTK, s.128/1664).


Üstadımız Yusuf Has Hâcib’in, yönetici ve idarecilerle ilgili düşüncelerinin hepsi değil, bazılarıdır bunlar. O ne diyoooorr biz ne yapıyoruz değil mi? Bundan yüzlerce yıl önce yaşamış bir Türk düşünürü ne tavsiye ediyor, biz nasıl davranıyoruz değil mi?

Tarih, büyük güçtür. Hele siyaset ve ahlak felsefesi tarihi insanı dehşet içinde bırakır, düşüncelere gark eder. Ahlak ve siyaset metinlerimiz dikkatli bir şekilde okunursa büyük ufuklar açar. Böyle bir çaba içinde bulunmak, hem onları okuyanların kendilerine hem de idare ettikleri toplumlara büyük katkıda bulunur.

Binlerce yıldır süzüle süzüle bize kadar gelen ahlak ve siyaset düşüncesi tarihimizden habersiz olanlar ise, iyi niyetli bile olsalar, maalesef ülkemizin ve milletimizin geleceğine zarar verirler, verebilirler.

Ne diyelim?

---

Harun Anay/06.01.2014
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.