31 Ağustos 2013 Cumartesi

DİNDARIMSIYLA SEVİŞME CEZASI




ÖTEKİ DÜNYA İLE İLGİLİ EN BÜYÜK ENDİŞEM
Günahlarımın sevaplarımdan çok olduğunu biliyorum. Rabbımın merhametinden başka sığınağım da yok. Sahip olduğum günahlara rağmen, hala cennete gitme ümidim var. Sebebi ise, Yüce Allah’ımın kendisinden umut kesmememize dair buyruğu.
Günahlarım var dedim ya..
Öteki dünyadaki durumumla ilgili bir kaç ihtimal var:
1-Günahlarımın hepsini Rabbım affeder, doğrudan doğruya beni cennete sokar. Bu durumda sorun yok, şükretmekten başka diyeceğim bir şey de yok.
2-Günahlarımdan dolayı beni ebedi cehenneme atar. Bunun olmayacağını umut ediyorum, zira Allah’a inanıyorum, O’ndan ümit kesmiyorum.
3-Günahlarımdan dolayı beni bir müddet cehennema atar, daha sonra cennete ulaştırır.
İşte bu son durumla ilgili benim zihnimi meşgul eden sorunlarım var. Azap edecekse ne türden azap acaba? Bildiğimiz kaynar su içinde yanma veya ateşte yakma gibi şeyler mi, yoksa bilmediğimiz türden bir ceza mı olacak?
İşte bu sorular zihnimi kurcalayıp dururken aklıma bir fıkra geldi, onu anlatayım.
Fıkra bu ya..
Saddam Hüseyin ölmüş. Zebaniler adamı almış bir yere götürmüşler. Saddam’a sağa bak demişler, bakınca orada çiçekler, kuşlar, güzel manzara ve ortasında insanlar sohbet ediyor.
Zebaniler, Saddam’a sola bak demişler. Bir de bakmış ki Stalin ile Marilyn Monroe bir havuzun içinde sevişiyorlar. Saddam, ‘Ben buraya gitmek isterim’ demiş. Zebaniler de oraya atmışlar.
Saddam havuza atılır atılmaz, ortalık kaynamaya başlamış. Kızgın sular fokur fokur. ‘Yandım anam!’ deyu bağırmaya başlamış. Nihayet kendine gelip, ‘Yav ben biraz önce Stalin ile yanındaki kadının durumunu görüp onun için buraya gitmek istiyorum dedim. Bu ne, ayıp değil mi, bir müslümana böyle şey yapılır mı?’ diye Zebanilere zormuş.
Zebaniler de cevaben:
‘Doğru, havuzda gördüğün gerçekti, ama o gördüğün MARİLYN MONROE’un CEZASIYDI’ demişler.
Öteki dünyada bu fıkranın benzeri gerçekleşirse ne olacak halim diye endişeliyim. Düşünsenize, Marilyn Monroe’u cezalandırmak için Stalin ile seviştiriyorlar.
Beni de cezalandırmak için DİNDARIMSI BİR KADIN veya ERKEKLE SEVİŞTİRİRLERSE?
Veya, cezalandırmak için çok uzun süre BİR DİNDARIMSIYLA SOHBET ETMEYE BENİ MECBUR TUTARLARSA? Bu kadar uzun süre öteki dünyada dindarımsının DİNE HİZMET MARTAVALLARINI DİNLEMEYE NASIL TAHAMMÜL EDEBİLİRİM???!..
Yahut, sohbet etmeye mecbur bırakıldığım dindarımsı çakal, 'Yalan dünyada felsefeye tahammül ettim, ahirette felsefeden bahsedeni vururum!' derse, ben ne yaparım??! Katil olurum herhalde..
Valla karar verdim, eğer böyle bir ceza verirlerse, cehennemde kendimi öldürüp İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNÜYORUM.

Siz ne yaparsınız bilmiyorum..

Harun Anay/Ağustos 2013
----

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.