ÖTEKİ DÜNYA İLE İLGİLİ EN BÜYÜK ENDİŞEM
Günahlarımın sevaplarımdan çok olduğunu biliyorum. Rabbımın merhametinden
başka sığınağım da yok. Sahip olduğum günahlara rağmen, hala cennete gitme
ümidim var. Sebebi ise, Yüce Allah’ımın kendisinden umut kesmememize dair
buyruğu.
Günahlarım var dedim ya..
Öteki dünyadaki durumumla ilgili bir kaç ihtimal var:
1-Günahlarımın hepsini Rabbım affeder, doğrudan doğruya beni cennete sokar. Bu durumda sorun yok, şükretmekten
başka diyeceğim bir şey de yok.
2-Günahlarımdan dolayı beni ebedi cehenneme
atar. Bunun olmayacağını umut ediyorum, zira Allah’a inanıyorum, O’ndan ümit
kesmiyorum.
3-Günahlarımdan dolayı beni bir müddet
cehennema atar, daha sonra cennete ulaştırır.
İşte bu son durumla ilgili benim zihnimi
meşgul eden sorunlarım var. Azap edecekse ne türden azap acaba? Bildiğimiz
kaynar su içinde yanma veya ateşte yakma gibi şeyler mi, yoksa bilmediğimiz
türden bir ceza mı olacak?
İşte bu sorular zihnimi kurcalayıp dururken
aklıma bir fıkra geldi, onu anlatayım.
Fıkra bu ya..
Saddam Hüseyin ölmüş. Zebaniler adamı almış
bir yere götürmüşler. Saddam’a sağa bak demişler, bakınca orada çiçekler,
kuşlar, güzel manzara ve ortasında insanlar sohbet ediyor.
Zebaniler, Saddam’a sola bak demişler. Bir de
bakmış ki Stalin ile Marilyn Monroe bir havuzun içinde sevişiyorlar. Saddam,
‘Ben buraya gitmek isterim’ demiş. Zebaniler de oraya atmışlar.
Saddam havuza atılır atılmaz, ortalık
kaynamaya başlamış. Kızgın sular fokur fokur. ‘Yandım anam!’ deyu bağırmaya
başlamış. Nihayet kendine gelip, ‘Yav ben biraz önce Stalin ile yanındaki
kadının durumunu görüp onun için buraya gitmek istiyorum dedim. Bu ne, ayıp
değil mi, bir müslümana böyle şey yapılır mı?’ diye Zebanilere zormuş.
Zebaniler de cevaben:
‘Doğru, havuzda gördüğün gerçekti, ama o
gördüğün MARİLYN MONROE’un CEZASIYDI’ demişler.
Öteki dünyada bu fıkranın benzeri
gerçekleşirse ne olacak halim diye endişeliyim. Düşünsenize, Marilyn Monroe’u
cezalandırmak için Stalin ile seviştiriyorlar.
Beni de cezalandırmak için DİNDARIMSI BİR
KADIN veya ERKEKLE SEVİŞTİRİRLERSE?
Veya, cezalandırmak için çok uzun süre BİR
DİNDARIMSIYLA SOHBET ETMEYE BENİ MECBUR TUTARLARSA? Bu kadar uzun süre öteki
dünyada dindarımsının DİNE HİZMET MARTAVALLARINI DİNLEMEYE NASIL TAHAMMÜL
EDEBİLİRİM???!..
Yahut, sohbet etmeye mecbur bırakıldığım
dindarımsı çakal, 'Yalan dünyada felsefeye tahammül ettim, ahirette felsefeden
bahsedeni vururum!' derse, ben ne yaparım??! Katil olurum herhalde..
Valla karar verdim, eğer böyle bir ceza
verirlerse, cehennemde kendimi öldürüp İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNÜYORUM.
Siz ne yaparsınız bilmiyorum..
Harun Anay/Ağustos 2013
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.