13 Aralık 2013 Cuma

İLAHİYATÇILAR NELER YAPMALI?





İLAHİYATÇILAR NELER YAPMALI?

İLAHİYAT ÖĞRENCİLERİ ÖĞRETMENLİK HAKLARINI YENİDEN KAZANMAK İÇİN NELER YAPMALIDIR?

İlahiyat öğrencileri, CİDDİ SAYILABİLECEK HİÇBİR HAKLI SEBEBİ OLMAKSIZIN yıllardır mağdur ediliyor. Lisans döneminde öğretmenlik derslerini (:formasyon dersleri) almaları halinde İKİ SENEYE YAKIN zaman kaybı önlenebilecekken, maalesef öğrencilerimiz BEŞ YIL OKUDUKTAN SONRA iki yıla yakın daha okumaya mecbur ediliyor, sonra da yine malum sınavlara girmek mecburiyetinde kalıyorlar. BÜTÜN BUNLARI yerine getirseler de yine öğretmen olmaları kesin değildir.

Böyle bir haksızlığı yöneticilerimiz niçin yıllardır yapıyorlar anlamak mümkün değil?

Bu haksızlığa son vermek için, ilahiyat öğrencileri itirazlarını yükseltmeye karar verdiler. Aylardır küçüklü büyüklü faaliyetler yaparak, seslerini siyasilere ve yöneticelere duyurmaya çalışıyorlar.

Şu ana kadar, anılan HAK MÜCADELESİNDE BÜYÜK MESAFE KATEDİLDİ. Üst düzey siyasilerimizden ve bürokratlarımızdan bazıları konudan haberdar edildi, onlardan destek sözü alındı. Ayrıca, ilahiyat camiasının en önemli unsurlarından bir olan fakülte hocalarımızdan, asistanlarımızdan ve okutman hocalarımızdan da mücadeleye destek verenler var. Öğrencilerimizin önemli bir kısmı da mücadeleye değişik seviyelerde destekliyorlar, faaliyetlere katılıyorlar.

Bu faaliyetler yapılırken, menfaatlarının zarar göreceğini düşenen bazı kişi ve gruplar, DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ BÖLÜMÜ öğrencilerini ve hocalarını mücadelemize karşı kışkırtıyorlar, böylece kötü niyetlerini gösteriyorlar. Buna ilaveten, Fen-Edebiyat Fakülteleri öğrencilerini de öğrencilerimize karşı kışkırtmaktan geri kalmıyorlar. Böyle düşünen ve yapan kişi ve grupları KINIYORUM.

Bunun yanı sıra bazı öğrencilerimizin ya da onları destekleyenlerin de, HEDEF’ten zaman zaman saparak başka konulara kaydıklarını görüyorum. Öğrencilerimizin BİR TEK ve BASİT HEDEFİ VAR: Öğretmenlik derslerini lisans döneminde alıp VAKİT KAYBETMEMEK.

Bunun dışındaki sorunlar şu anki mücadelenin dışındadır. Söz gelimi; ilahiyat fakültelerinin genel eğitim-öğretim içindeki yeri, sorunları, DİKAB bölümlerinin ve öğrencilerinin konumu, ülkemizde din eğitim ve öğretiminin sorunları, DİYANET’in konumu ve personelinin sorunları, ilahiyat ve DİKAB öğrencilerinin İSTİHDAM SORUNLARI, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorunları gibi konuları tartışmaya girişmek HEDEFTEN SAPMAYA SEBEP OLUR. Bu gibi sorunların hepsi önemli olmakla birlikte, DAHA BÜYÜK VE YILLARCA TARTIŞILMASI GEREKİR. Bizim amacımız ise, öğrencilerimizin bir an önce MAĞDURİYETLERİNİN ÖNLENMESİDİR, daha fazla zulüm görmemeleridir.

Bu çerçevede, öğretmenlik haklarını yeniden kazanmak için, aşağıdaki faaliyetleri öğrencilerimizin yapmalarını teklif ediyorum.

Sevgili öğrenci arkadaşlarım;

1-Hak talebenizi ve içeriğini, EN YAKINLARINIZA olabilecek en kısa zamanda anlatınız, onları bu konuda bilgilendiriniz;

2-En kısa zamanda, hak talebinize inanan bir arkadaş grubu oluşturarak, görev dağılımı yapınız; bunu yaparken, öğrencilerimizin çoğunun kız olduğunu da dikkate alınız;

3-Bütün öğrenci arkadaşlarımıza hitap etmeye ve onların desteklerini kazanmaya çalışınız; öğrencilerimiz arasında cinsiyet, görüş, din anlayışı, şehir, ırk vs. ayırımı yapmadan herkesle irtibata geçip katılımı çoğaltmaya çaşınız;

4-Hak talebinizi, okuduğunuz fakültedeki İSTİSNASIZ BÜTÜN hocalarınıza en kısa zamanda iletiniz, kendilerinden destek istirham ediniz, onları sürekli bilgilendiriniz;

5-Hak talebinizi, okuduğunuz fakültenin İDARECİLERİNE İLETİNİZ, onlardan destek istirham ediniz; gerekirse talebinizi yazılı hale getiriniz;

6-Hak talebinizi, okuduğunuz üniversitenin EN ÜST DÜZEY İDARECİLERİNE iletiniz, onlardan destek istirham ediniz, gerekirse bu talebi yazılı hale getiriniz;

7-Hak talebinizi, YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU yetkililerinin TAMAMINA; dilekçe ve e-mail ile ya da yüzyüze görüşerek iletiniz;

8-Okuduğunuz fakültede ve ilişkide bulunduğunuz vakıf ve dernek gibi yerlerde her gün konuyu gündemde tutunuz; yakın ilişkiniz olmasa da böyle kuruluşlardan destek talep ediniz;

9-Fakültenizdeki panoları, -idarecilerden izin alarak- konuyu anlatmak için kullanmalısınız;

10-İdarecilerden izin alarak, fakültenizde SIK SIK TOPLANTILAR YAPMALISINIZ, öğrenci arkadaşlarınızı bilgilendirmelisiniz;

11-Fakültenize yakın meydanlarda, fakülteniz içinde veya çevresinde, YETKİLİLERDEN İZİN ALARAK, basın açıklaması gibi yollarla sesinizi duyurabilirsiniz;

12-Fakültenizin bulunduğu il veya ilçenin meydanlarında, valilik veya kaymakamlık önü gibi daha çok kişinin dikkatini çekecek yerlerde, YETKİLİLERDEN İZİN ALARAK, faaliyetlerde bulunabilirsiniz;

13-Bulunduğunuz il veya ilçedeki; yazılı ve görsel bütün basın kuruluşlarına, gazetecilere, televizyoncu ve radyoculara ulaşmaya çalışınız. Bunun için yüzyüze görüşmeler talep edilebileceği gibi e-mail mesajları da gönderilebilir;

14-Ulusal düzeyde yayın yapan gazetelerin köşe yazarlarına, yayın müdürlerine, kültür sayfalarına ve idarecilerine e-mailler ile mesajlar gönderebilirsiniz;

15-İstisnasız bütün siyasi partilerin ilçe, il ve genel merkez yöneticilerine e-mail mesajaları gönderilebilir; özellikle il ve ilçelerdeki parti yönetimleriyle görüşmeler yapılabilir;

16-Hangi siyasi partiden olursa olsun BÜTÜN MİLLETVEKİLLERİNE e-mail mesajları gönderebilirsiniz;

17-Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilçe, il ve merkez yöneticilerine e-mail mesajları gönderebilirsiniz;

18-Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilçe, il ve merkez yönetcilerine e-mail mesajları gönderebilirsiniz;

19-Basın açıklaması gibi faaliyetlerinizi SÜREKLİ DEVAM ETTİRMELİSİNİZ, bu faaliyetlerin bazıları küçük bazıları büyük olabilir, buna göre de hazırlık yapmalısınız;

20-Bütün Türkiye’de ve bütün İlahiyat öğrencilerini içine alacak BASIN AÇIKLAMASI gibi BÜYÜK FAALİYETLER YAPMALISINIZ;

21-Bulunduğunuz ilçe veya ildeki, hangi görüşten olursa olsun bütün SENDİKA TEMSİLCİLİKLERİNE sorunlarınızı anlatan mesajlar gönderebilirsiniz, onların desteklerini almaya çalışabilirsiniz;

22-Yerel ve ulusal düzeydeki bütün TELEVİZYONLARA, RADYOLARA, GAZETELERE ve DERGİLERE mesajlar gönderebilirsiniz;

23-Okuduğunuz üniversitenin, İLAHİYAT fakültelerinin dışındaki fakültelerindeki ve bölümlerindeki öğrenci ve hocaların da desteklerini kazanmaya çalışınız;

24-Özellikle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümü öğrenci ve hocalarının desteklerini kazanmaya çalışınız, onlara sorunu anlatınız, hakkınızın verilmesinin bu bölümde okuyan öğrencilerimizin zararına olmayacağını ve olmaması gerektiğini anlatınız,

25-Okuduğunuz fakültedeki bölüm başkanlarından destek istirham ediniz;

26-İnternette ve sosyal medyada çok aktif olmalısınız. Özellikle Facebook ve Twitter gibi ortamlarda herkese sesinizi duyurmaya çılışınız;

27-Özellikle facebook ve twitter gibi sayfalarda FAALİYETLERİNİZİ MÜMKÜNSE tek veya iki sayfada YAPMAYA ÇALIŞINIZ;

28-İSTİSNASIZ bütün dini grupların, cemaatların ve tarikatların ilgilileriyle görüşerek desteklerini kazanmaya çalışınız;

29-Faaliyetleriniz ve görüşmeleriniz sırasında ve mesajlar yazarken her zaman saygılı, edepli bir dil kullanmaya özen gösteriniz; bu çerçevede sadece ve sadece hakkınızı savunmak üzerinde yoğunlaşınız, hiç kimsenin hakkını gasp etmek istemediğinizi, kimsenin karşısında veya yanında olmadığınızı özellikle belirtiniz;

30-Her faaliyetinizde, konuşmanızda ve yazınızda, KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE HAREKET ETMENİZ GEREKTİĞİNİ LÜTFEN UNUTMAYINIZ;

En kısa zamanda hakkınızı elde edeceğinize inanıyorum. Haklı mücadelenizde her zaman ve sonuna kadar yanınızdayım, sizi destekleyeceğim. Bu hakkınızı aldıktan sonra, -Hz. Muhammed Efendimizin buyruğuna benzer şekilde-, büyük mücadelenin başlayacağını lütfen unutmayınız. Bir öğrenci ve hoca için büyük mücadele şudur:

HER ÖĞRENCİ, öğretmen ve üniversite hocasının KENDİSİNİ, AHLAK, DÜŞÜNCE VE BİLGİ BAKIMINDAN YETKİNLEŞTİRMEYE ÇALIŞMASI; ve BU ÇABASINI HAYAT BOYU SÜRDÜRMESİ.

Harun Anay/13.12.2013.
harunanay.blogspot.com
acebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
----

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.