İLAHİYATÇILAR NELER YAPMALI?
İLAHİYAT ÖĞRENCİLERİ ÖĞRETMENLİK HAKLARINI YENİDEN KAZANMAK İÇİN NELER
YAPMALIDIR?
İlahiyat öğrencileri, CİDDİ SAYILABİLECEK HİÇBİR HAKLI SEBEBİ OLMAKSIZIN
yıllardır mağdur ediliyor. Lisans döneminde öğretmenlik derslerini (:formasyon
dersleri) almaları halinde İKİ SENEYE YAKIN zaman kaybı önlenebilecekken,
maalesef öğrencilerimiz BEŞ YIL OKUDUKTAN SONRA iki yıla yakın daha okumaya
mecbur ediliyor, sonra da yine malum sınavlara girmek mecburiyetinde
kalıyorlar. BÜTÜN BUNLARI yerine getirseler de yine öğretmen olmaları kesin
değildir.
Böyle bir haksızlığı yöneticilerimiz niçin yıllardır yapıyorlar anlamak
mümkün değil?
Bu haksızlığa son vermek için, ilahiyat öğrencileri itirazlarını
yükseltmeye karar verdiler. Aylardır küçüklü büyüklü faaliyetler yaparak,
seslerini siyasilere ve yöneticelere duyurmaya çalışıyorlar.
Şu ana kadar, anılan HAK MÜCADELESİNDE BÜYÜK MESAFE KATEDİLDİ. Üst düzey
siyasilerimizden ve bürokratlarımızdan bazıları konudan haberdar edildi,
onlardan destek sözü alındı. Ayrıca, ilahiyat camiasının en önemli
unsurlarından bir olan fakülte hocalarımızdan, asistanlarımızdan ve okutman
hocalarımızdan da mücadeleye destek verenler var. Öğrencilerimizin önemli bir
kısmı da mücadeleye değişik seviyelerde destekliyorlar, faaliyetlere
katılıyorlar.
Bu faaliyetler yapılırken, menfaatlarının zarar göreceğini düşenen bazı
kişi ve gruplar, DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ BÖLÜMÜ öğrencilerini ve
hocalarını mücadelemize karşı kışkırtıyorlar, böylece kötü niyetlerini
gösteriyorlar. Buna ilaveten, Fen-Edebiyat Fakülteleri öğrencilerini de öğrencilerimize
karşı kışkırtmaktan geri kalmıyorlar. Böyle düşünen ve yapan kişi ve grupları
KINIYORUM.
Bunun yanı sıra bazı öğrencilerimizin ya da onları destekleyenlerin de,
HEDEF’ten zaman zaman saparak başka konulara kaydıklarını görüyorum.
Öğrencilerimizin BİR TEK ve BASİT HEDEFİ VAR: Öğretmenlik derslerini lisans
döneminde alıp VAKİT KAYBETMEMEK.
Bunun dışındaki sorunlar şu anki mücadelenin dışındadır. Söz gelimi;
ilahiyat fakültelerinin genel eğitim-öğretim içindeki yeri, sorunları, DİKAB
bölümlerinin ve öğrencilerinin konumu, ülkemizde din eğitim ve öğretiminin
sorunları, DİYANET’in konumu ve personelinin sorunları, ilahiyat ve DİKAB
öğrencilerinin İSTİHDAM SORUNLARI, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorunları gibi
konuları tartışmaya girişmek HEDEFTEN SAPMAYA SEBEP OLUR. Bu gibi sorunların
hepsi önemli olmakla birlikte, DAHA BÜYÜK VE YILLARCA TARTIŞILMASI GEREKİR.
Bizim amacımız ise, öğrencilerimizin bir an önce MAĞDURİYETLERİNİN ÖNLENMESİDİR,
daha fazla zulüm görmemeleridir.
Bu çerçevede, öğretmenlik haklarını yeniden kazanmak için, aşağıdaki
faaliyetleri öğrencilerimizin yapmalarını teklif ediyorum.
Sevgili öğrenci arkadaşlarım;
1-Hak talebenizi ve içeriğini, EN YAKINLARINIZA olabilecek en kısa
zamanda anlatınız, onları bu konuda bilgilendiriniz;
2-En kısa zamanda, hak talebinize inanan bir arkadaş grubu oluşturarak,
görev dağılımı yapınız; bunu yaparken, öğrencilerimizin çoğunun kız olduğunu da
dikkate alınız;
3-Bütün öğrenci arkadaşlarımıza hitap etmeye ve onların desteklerini
kazanmaya çalışınız; öğrencilerimiz arasında cinsiyet, görüş, din anlayışı,
şehir, ırk vs. ayırımı yapmadan herkesle irtibata geçip katılımı çoğaltmaya
çaşınız;
4-Hak talebinizi, okuduğunuz fakültedeki İSTİSNASIZ BÜTÜN hocalarınıza en
kısa zamanda iletiniz, kendilerinden destek istirham ediniz, onları sürekli
bilgilendiriniz;
5-Hak talebinizi, okuduğunuz fakültenin İDARECİLERİNE İLETİNİZ, onlardan
destek istirham ediniz; gerekirse talebinizi yazılı hale getiriniz;
6-Hak talebinizi, okuduğunuz üniversitenin EN ÜST DÜZEY İDARECİLERİNE
iletiniz, onlardan destek istirham ediniz, gerekirse bu talebi yazılı hale
getiriniz;
7-Hak talebinizi, YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMU yetkililerinin TAMAMINA; dilekçe
ve e-mail ile ya da yüzyüze görüşerek iletiniz;
8-Okuduğunuz fakültede ve ilişkide bulunduğunuz vakıf ve dernek gibi
yerlerde her gün konuyu gündemde tutunuz; yakın ilişkiniz olmasa da böyle
kuruluşlardan destek talep ediniz;
9-Fakültenizdeki panoları, -idarecilerden izin alarak- konuyu anlatmak
için kullanmalısınız;
10-İdarecilerden izin alarak, fakültenizde SIK SIK TOPLANTILAR YAPMALISINIZ,
öğrenci arkadaşlarınızı bilgilendirmelisiniz;
11-Fakültenize yakın meydanlarda, fakülteniz içinde veya çevresinde,
YETKİLİLERDEN İZİN ALARAK, basın açıklaması gibi yollarla sesinizi
duyurabilirsiniz;
12-Fakültenizin bulunduğu il veya ilçenin meydanlarında, valilik veya
kaymakamlık önü gibi daha çok kişinin dikkatini çekecek yerlerde, YETKİLİLERDEN
İZİN ALARAK, faaliyetlerde bulunabilirsiniz;
13-Bulunduğunuz il veya ilçedeki; yazılı ve görsel bütün basın
kuruluşlarına, gazetecilere, televizyoncu ve radyoculara ulaşmaya çalışınız.
Bunun için yüzyüze görüşmeler talep edilebileceği gibi e-mail mesajları da
gönderilebilir;
14-Ulusal düzeyde yayın yapan gazetelerin köşe yazarlarına, yayın
müdürlerine, kültür sayfalarına ve idarecilerine e-mailler ile mesajlar
gönderebilirsiniz;
15-İstisnasız bütün siyasi partilerin ilçe, il ve genel merkez
yöneticilerine e-mail mesajaları gönderilebilir; özellikle il ve ilçelerdeki
parti yönetimleriyle görüşmeler yapılabilir;
16-Hangi siyasi partiden olursa olsun BÜTÜN MİLLETVEKİLLERİNE e-mail
mesajları gönderebilirsiniz;
17-Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilçe, il ve merkez yöneticilerine e-mail
mesajları gönderebilirsiniz;
18-Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilçe, il ve merkez yönetcilerine e-mail
mesajları gönderebilirsiniz;
19-Basın açıklaması gibi faaliyetlerinizi SÜREKLİ DEVAM ETTİRMELİSİNİZ,
bu faaliyetlerin bazıları küçük bazıları büyük olabilir, buna göre de hazırlık
yapmalısınız;
20-Bütün Türkiye’de ve bütün İlahiyat öğrencilerini içine alacak BASIN
AÇIKLAMASI gibi BÜYÜK FAALİYETLER YAPMALISINIZ;
21-Bulunduğunuz ilçe veya ildeki, hangi görüşten olursa olsun bütün
SENDİKA TEMSİLCİLİKLERİNE sorunlarınızı anlatan mesajlar gönderebilirsiniz,
onların desteklerini almaya çalışabilirsiniz;
22-Yerel ve ulusal düzeydeki bütün TELEVİZYONLARA, RADYOLARA, GAZETELERE
ve DERGİLERE mesajlar gönderebilirsiniz;
23-Okuduğunuz üniversitenin, İLAHİYAT fakültelerinin dışındaki
fakültelerindeki ve bölümlerindeki öğrenci ve hocaların da desteklerini
kazanmaya çalışınız;
24-Özellikle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümü öğrenci ve hocalarının
desteklerini kazanmaya çalışınız, onlara sorunu anlatınız, hakkınızın
verilmesinin bu bölümde okuyan öğrencilerimizin zararına olmayacağını ve
olmaması gerektiğini anlatınız,
25-Okuduğunuz fakültedeki bölüm başkanlarından destek istirham ediniz;
26-İnternette ve sosyal medyada çok aktif olmalısınız. Özellikle Facebook
ve Twitter gibi ortamlarda herkese sesinizi duyurmaya çılışınız;
27-Özellikle facebook ve twitter gibi sayfalarda FAALİYETLERİNİZİ
MÜMKÜNSE tek veya iki sayfada YAPMAYA ÇALIŞINIZ;
28-İSTİSNASIZ bütün dini grupların, cemaatların ve tarikatların ilgilileriyle
görüşerek desteklerini kazanmaya çalışınız;
29-Faaliyetleriniz ve görüşmeleriniz sırasında ve mesajlar yazarken her
zaman saygılı, edepli bir dil kullanmaya özen gösteriniz; bu çerçevede sadece
ve sadece hakkınızı savunmak üzerinde yoğunlaşınız, hiç kimsenin hakkını gasp
etmek istemediğinizi, kimsenin karşısında veya yanında olmadığınızı özellikle
belirtiniz;
30-Her faaliyetinizde, konuşmanızda ve yazınızda, KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE
HAREKET ETMENİZ GEREKTİĞİNİ LÜTFEN UNUTMAYINIZ;
En kısa zamanda hakkınızı elde edeceğinize inanıyorum. Haklı
mücadelenizde her zaman ve sonuna kadar yanınızdayım, sizi destekleyeceğim. Bu
hakkınızı aldıktan sonra, -Hz. Muhammed Efendimizin buyruğuna benzer şekilde-,
büyük mücadelenin başlayacağını lütfen unutmayınız. Bir öğrenci ve hoca için
büyük mücadele şudur:
HER ÖĞRENCİ, öğretmen ve üniversite hocasının KENDİSİNİ, AHLAK, DÜŞÜNCE
VE BİLGİ BAKIMINDAN YETKİNLEŞTİRMEYE ÇALIŞMASI; ve BU ÇABASINI HAYAT BOYU
SÜRDÜRMESİ.
Harun Anay/13.12.2013.
harunanay.blogspot.com
acebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.