12 Aralık 2013 Perşembe

MİLLİ KÜTÜPHANE’deki KİTAPLARI KİM SATTI?




MİLLİ KÜTÜPHANE’deki KİTAPLARI KİM HURDAYA ÇIKARDI, KİM SATTI?

Bilindiği gibi Ankara’da bulunan Milli Kütüphane ülkemizin en çok sayıda kitap barındıran kütüphanesidir. Bu yüzden de, en hassas şekilde korunması gereken milli hazinelerimiz arasında yer aldığı rahatlıkla ifade edilebilir. Kültür hayatımız açısından kıymeti anlatmakla bitmez bir kütüphanede olanlar ise, hepimizi şaşkınlığa sevk edecek cinsten.

Gazetelerimizin verdiği habere göre (09.12.2013) Milli Kütüphanemizde yapılan bir incelemede, yüzkırkyedi (147) ton kitap ve yazılı materyalin hurdaya gönderildiği tespit edilmiş. Hurda sayılan kitaplar arasında meğer, çok para edecek olanlar da varmış ve bunlardan bazılarının sahaflarda yüksek fiyatlarda satıldığı ortaya çıkmış.

Böyle konularda yönetcilerimiz ve gelenekleri olan bürokrasimiz, nasıl hareket edeceğini çok çok iyi bilir. Esasen onlarca, yüzlerce yıldır bürokrasimiz bu konuda ustalaşmıştır. Bu yüzden de bürokratlarımız, kitapları kimin sattığını, nasıl satıldığını, niçin hurdaya çıkarıldığını, bununla ne yapılmak istendiğini elbette hemen çözeceklerdir. Hatta ve hatta suçluyu beş on dakikada bile bulabilirler. Bu hususta hakikaten çok eminim.

Bundan dolayı işlerini nasıl yapacakları hususnda onlara akıl vermek BÜYÜK ÜKELALIK OLUR. Yazılarımı onların görmeyeceğini düşünerek ve sadece gençlerin okumasını rica ederek, Milli Kütüphane’deki kitapların kimler tarafından bu muameleye maruz bırakıldığına dair tahminlerimi aşağıya yazıyorum.

Milli Kütaphene’deki kitapları;

1-İsrail, hurdaya çıkarmış olabilir;

2-Çok muhtemeldir ki, Amerika ve İngiliz ortak komplosuyla kitaplar tahrip edilmiş olabilir;

3-Emevi Hanedanı’ndan geriye kalanlar bir biçimde ülkemize sızıp kitaplarımızı imha etmiş olabilir;

4-Osmanlı’nın başına da bela olan DÖNMELER, bu defa kitaplarımıza musallat olmuş olabilir;

5-Ehli Sünnet düşmanları, bütün tarih boyunca olduğu gibi, kütüphanemize de alçaklık yapmış olabilirler;

6-Atatürk karşıtları, sırıf laik rejimi kötülemek için böyle bir rezilliği yapmış olabilirler;

7-Din düşmanları ve misyonerler, dinimizi ortadan kaldırmak için bu kötülüğü yapmış olabilirler;

8-Laikler veya laikperestler, AKP hükümetinin imajını bozmak için bu şerefsizliği yapmış olabilirler;

9-Mısır’da Müslüman Kardeşler örgütünü darbeyle iktidardan uzaklaştıran General Sisi, Hükümetimizin darbeye karşı çıkmasına misilleme olarak böyle bir komplo kurmuş olabilir;

10-Başörtüsü düşmanları, İslamcıların çok kötü kişiler olduğunu göstermek için bu tuzağı kurmuş olabilirler;

11-Gezi Eylemi’ne katılan gençler ve çevreciler, hala hükümete tuzak kuruyor olabilirler;

12-Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti, AKP’ye tuzak kurmuş olabilir;

13-Hükümete sert eleştiriler yönelten MHP ve yöneticileri, yöneticileri zora sokmak için böyle bir fiil işlemiş olabilirler;

14-Zaman zaman Hükümeti eleştiren Liberaller de şüpheliler arasındadır;

15-İran’daki mollalar, bütün dünyaya model olan ülkemizi kötü göstermek için bunu yapmış olabilirler;

16-Suriye’nin diktatörü Esed, ajanlarını Milli Kütüphanemize Başkan ve yönetici yaparak bize büyük kötülük yapmış olabilir;

17-Derin Devlet ve Ergenekon Örgütü, kesinlikle muhtemel şüpheliler arasındadır;

18-Son günlerdeki gelişmeleri göz önüne aldığımızda, Fethullah Gülen Hocaefendi ve Cemaat da şüpheliler arasında sayılabilir;

19-Solcular, komunistler, faşistler, kürtçülür, PKK’lılar ve Tikko gibi örgütler de kitapları hurdaya çıkarmış olabilir;

20-Nihayet, hiç unutulmamalıdır ki, YILLARDIR ÖĞRETMENLİK HAKLARI ÇALINAN binlerce ilahiyat mezunu ve öğrencisi de bu konuda soruşturulmalıdır; zira, bu türden fiiller işlemeseydiler en tabii hakları olan öğretmenlik yapmaktan mahrum bırakılmazlardı.

Daha pek çok kişi ve kurumdan şüphe edilmelidir. Zira, Milli Kütüphane çok önemlidir, içindeki kitaplar milletimizin kültür hazinesidir, dolayısıyla suç büyüktür, bu suçu işleyen kişi veya kişeler, ya da kurum veya kurumlar orataya çıkartılmalıdır.

Bu ülkedeki veya dünyadaki herkes ve her kurum soruşturmaya tabi tutulmalı ve bu konuda ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

Sakın ha sakın soruşturma yaparken suçlu yanlış yerde aranmamalıdır.

Milli Kütüphanemizdeki kitapların hurdaya gönderilmesinden; bu kurumda çalışan idareciler ve görevliler ile onları oraya tayin edenler asla sorumlu tutulamaz. Hele, o idarecilerin göreve tayin edilmesi için aracı olan kişi veya kurumları suçlamak akla bile gelmemelidir. Hadsizlik yapıp siyasi iktidarı suçlamak ise saçmalığın daniskasıdır.

Ben böyle bilirim, böyle derim, böyle yazarım.

Harun Anay/12.12.2013

harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
linkedin.com/HarunAnay
academia.edu/HarunAnay
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.