MİLLİ KÜTÜPHANE’deki KİTAPLARI KİM
HURDAYA ÇIKARDI, KİM SATTI?
Bilindiği gibi Ankara’da bulunan Milli
Kütüphane ülkemizin en çok sayıda kitap barındıran kütüphanesidir. Bu yüzden
de, en hassas şekilde korunması gereken milli hazinelerimiz arasında yer aldığı
rahatlıkla ifade edilebilir. Kültür hayatımız açısından kıymeti anlatmakla
bitmez bir kütüphanede olanlar ise, hepimizi şaşkınlığa sevk edecek cinsten.
Gazetelerimizin verdiği habere göre
(09.12.2013) Milli Kütüphanemizde yapılan bir incelemede, yüzkırkyedi (147) ton
kitap ve yazılı materyalin hurdaya gönderildiği tespit edilmiş. Hurda sayılan
kitaplar arasında meğer, çok para edecek olanlar da varmış ve bunlardan
bazılarının sahaflarda yüksek fiyatlarda satıldığı ortaya çıkmış.
Böyle konularda yönetcilerimiz ve gelenekleri
olan bürokrasimiz, nasıl hareket edeceğini çok çok iyi bilir. Esasen onlarca,
yüzlerce yıldır bürokrasimiz bu konuda ustalaşmıştır. Bu yüzden de
bürokratlarımız, kitapları kimin sattığını, nasıl satıldığını, niçin hurdaya
çıkarıldığını, bununla ne yapılmak istendiğini elbette hemen çözeceklerdir.
Hatta ve hatta suçluyu beş on dakikada bile bulabilirler. Bu hususta hakikaten
çok eminim.
Bundan dolayı işlerini nasıl
yapacakları hususnda onlara akıl vermek BÜYÜK ÜKELALIK OLUR. Yazılarımı onların
görmeyeceğini düşünerek ve sadece gençlerin okumasını rica ederek, Milli
Kütüphane’deki kitapların kimler tarafından bu muameleye maruz bırakıldığına
dair tahminlerimi aşağıya yazıyorum.
Milli Kütaphene’deki kitapları;
1-İsrail, hurdaya çıkarmış olabilir;
2-Çok muhtemeldir ki, Amerika ve
İngiliz ortak komplosuyla kitaplar tahrip edilmiş olabilir;
3-Emevi Hanedanı’ndan geriye kalanlar
bir biçimde ülkemize sızıp kitaplarımızı imha etmiş olabilir;
4-Osmanlı’nın başına da bela olan
DÖNMELER, bu defa kitaplarımıza musallat olmuş olabilir;
5-Ehli Sünnet düşmanları, bütün tarih
boyunca olduğu gibi, kütüphanemize de alçaklık yapmış olabilirler;
6-Atatürk karşıtları, sırıf laik rejimi
kötülemek için böyle bir rezilliği yapmış olabilirler;
7-Din düşmanları ve misyonerler,
dinimizi ortadan kaldırmak için bu kötülüğü yapmış olabilirler;
8-Laikler veya laikperestler, AKP
hükümetinin imajını bozmak için bu şerefsizliği yapmış olabilirler;
9-Mısır’da Müslüman Kardeşler örgütünü
darbeyle iktidardan uzaklaştıran General Sisi, Hükümetimizin darbeye karşı
çıkmasına misilleme olarak böyle bir komplo kurmuş olabilir;
10-Başörtüsü düşmanları, İslamcıların
çok kötü kişiler olduğunu göstermek için bu tuzağı kurmuş olabilirler;
11-Gezi Eylemi’ne katılan gençler ve
çevreciler, hala hükümete tuzak kuruyor olabilirler;
12-Cumhuriyet Halk Partisi zihniyeti, AKP’ye
tuzak kurmuş olabilir;
13-Hükümete sert eleştiriler yönelten
MHP ve yöneticileri, yöneticileri zora sokmak için böyle bir fiil işlemiş
olabilirler;
14-Zaman zaman Hükümeti eleştiren
Liberaller de şüpheliler arasındadır;
15-İran’daki mollalar, bütün dünyaya
model olan ülkemizi kötü göstermek için bunu yapmış olabilirler;
16-Suriye’nin diktatörü Esed, ajanlarını
Milli Kütüphanemize Başkan ve yönetici yaparak bize büyük kötülük yapmış
olabilir;
17-Derin Devlet ve Ergenekon Örgütü,
kesinlikle muhtemel şüpheliler arasındadır;
18-Son günlerdeki gelişmeleri göz önüne
aldığımızda, Fethullah Gülen Hocaefendi ve Cemaat da şüpheliler arasında
sayılabilir;
19-Solcular, komunistler, faşistler,
kürtçülür, PKK’lılar ve Tikko gibi örgütler de kitapları hurdaya çıkarmış
olabilir;
20-Nihayet, hiç unutulmamalıdır ki, YILLARDIR
ÖĞRETMENLİK HAKLARI ÇALINAN binlerce ilahiyat mezunu ve öğrencisi de bu konuda
soruşturulmalıdır; zira, bu türden fiiller işlemeseydiler en tabii hakları olan
öğretmenlik yapmaktan mahrum bırakılmazlardı.
Daha pek çok kişi ve kurumdan şüphe
edilmelidir. Zira, Milli Kütüphane çok önemlidir, içindeki kitaplar
milletimizin kültür hazinesidir, dolayısıyla suç büyüktür, bu suçu işleyen kişi
veya kişeler, ya da kurum veya kurumlar orataya çıkartılmalıdır.
Bu ülkedeki veya dünyadaki herkes ve
her kurum soruşturmaya tabi tutulmalı ve bu konuda ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Sakın ha sakın soruşturma yaparken
suçlu yanlış yerde aranmamalıdır.
Milli Kütüphanemizdeki kitapların
hurdaya gönderilmesinden; bu kurumda çalışan idareciler ve görevliler ile
onları oraya tayin edenler asla sorumlu tutulamaz. Hele, o idarecilerin göreve
tayin edilmesi için aracı olan kişi veya kurumları suçlamak akla bile
gelmemelidir. Hadsizlik yapıp siyasi iktidarı suçlamak ise saçmalığın
daniskasıdır.
Ben böyle bilirim, böyle derim, böyle
yazarım.
Harun Anay/12.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
linkedin.com/HarunAnay
academia.edu/HarunAnay
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.