19 Aralık 2013 Perşembe

YOLSUZLUKLARA NASIL BAKMALIYIZ?




SON OLAYLARA NASIL BAKMALIYIZ?

Dostlarımızın Dikkatine,

1-Ülkemiz üzerinde dış ve iç güçlerin büyük oyunlar oynadığını onlarca/yüzlerce yıldır biliyor, görüyor, duyuyor, okuyoruz. Bu yüzden, üzerimizde oynan oyunlar hususunda BÜYÜK HASSASİYETİMİZ ve sorumluluğumuz VARDIR. Olabildiği kadar uyanık ve dikkatli olmaya çalışıyoruz, çalışmalıyız;

2-Bununla birlikte yine onlarca ve yüzlerce yıldır ÜLKEMİZDE; hırsızlık, haksızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, namussuzluk, dindarımsılık, vatansızlık, değersizlik, hainlik, fesatçılık ve fitnecilik yapanlar da ÇOĞU ZAMAN birinci maddedeki kötü niyetli güçlerle İLİŞKİ İÇİNDE BU FİİLLERİNİ YAPMAKTADIRLAR, yapıyorlar, yapacaklardır;

3-Yolsuzluk, hırsızlık ve ahlaksızlık yapanlar; onlarca ve yüzlerce yıldır ülkemizin içinde bulunduğu durumu ve maruz kaldığı oyunları gerekçe göstererek DÜŞÜNÜRLERİMİZİ, BİLİM ADAMLARIMIZI ve aydınlarımızı SUSTURMAKTA, böylece de ahlaksızlıklıklarına UYGUN ZEMİN OLUŞTURMAKTADIRLAR;

4-Bu yüzden, bir yandan ÜLKEMİZE OLAN SEVGİMİZİN GEREĞİNİ YAPARKEN, öte yandan AHLAKSIZLIKLA MÜCADELEYİ ANA İLKE KABUL ETMELİYİZ;

5-Hiç bir mazeret veya gerekçe, AHLAKSIZLIKLA MÜCADELENİN ÖNÜNE GEÇMEMELİDİR, geçemez; ülkemize ve milletimize olan sevgimize ve aşkımıza bağlı kalarak, ahlaksızlık ve ahlaksızlarla her seviyede mücadele etmeyi hayatımızın ana amacı saymalıyız;

6-Hırsızlık ve yolsuzluk yapanlar; bir tek grup veya akım içinde faaliyet göstermemektedir. Her akıma, görüşe, partiye ve dini anlayışa sızıp bulundukları çevreyi kirletmektedirler. Bundan dolayı, BİZİM İÇİN HIRSIZLIK ve hırsızlarla mücadele etmek MİLLİ ve DİNİ BİR VAZİFEDİR. Hangi görüşe veya kuruluşa mensup olursa olsun, ülkemizi ve dinimizi kirletmeye çalışan kişilerle mücadele etmek ülkemizi ve dinimizi seven herkes için vazgeçilmez bir ödevdir;

7-Hiç kimsenin herhangi bir grubun, anlayışın, vakfın, derneğin, siyasi partinin, hükümetin veya devletin hayrına olacak diye hırsızlık ve hırsızları savunmaya, suçların üstünü örtmeye ve mazur göstermeye hakkı yoktur. Böyle bir teşebbüsü hırsızlık yapanlarla aynı çerçevede değerlendirmek gerekir;

8-Ülkemize, dinimize, insanımıza ve ahlak ilkelerine saygısı ve sevgisi olanlar; haksızlık, hırsızlık ve yolsuzluk hakkında konuşurken veya yazarken asla ‘AMA…’ içeren cümleler kurmamalıdır. Her görüşün veya fiilin her zaman istisnaları ve belirli bir ölçüde mazur gösterecek gerekçeleri bulunabilir. Bu yüzden, hem çevremizde hem de ülke çapında ve devlet mekanizmalarında meydana gelen veya vuku bulması muhtemel olan ahlaksızlıklara karşı OLABİLDİĞİ KADAR AÇIK bir duruşumuz olmalı ve böyle fiilleri yapanlara karşı da SERT TAVIR TAKINMALIYIZ;

9-Ülkesini ve milletini seven idarecilerin, herhangi bir yolsuzluk ve hırsızlık olayıyla karşılaştığında ilgili kişi veya kişileri korumak yerine EN KISA ZAMANDA BÖYLE KİŞİLERİ kurum, kuruluş, dernek, vakıf, cemaat, tarikat veya arkadaş çevrelerinden tasfiye etmeleri ve benzer olayların bir daha tekrar etmemesi için tedbirler almaları gerekir. Bundan dolayı da ilgililerden, ÜLKEMİZDEKİ AHLAKİ SORUNLARA KARŞI DAHA DUYARLI OLMALARINI ve ödevlerini yapmalarını BEKLİYORUZ;

10-Asırlardır ülkemizin karşı karşıya bulunduğu EN BÜYÜK SORUN, SORUNLARIN SORUNU ahlaki çürümüşlüktür. Yöneticilerimizin, yazarlarımızın, düşünürlerimizin, bilim adamlarımızın, öğrencilerimizin ve aziz milletimizin bütün fertlerinin bu durumu göz önüne alarak, olaylara daha duyarlı, dikkatli ve sorumluluk bilinciyle yaklaşmalarını beklemekteyiz;

Harun Anay/19.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.