Hz. Muhammed Efendimiz'in bir savaştan sonra şöyle dediği anlatılır (Mealen ve hatırımda kaldığı kadarıyla):
'ŞİMDİ KÜÇÜK CİHAD'dan BÜYÜK CİHADA DÖNÜYORUZ'
Ne demek bu?
Bizzat düşmanla silahlı mücadele küçük cihad kabul edilirken, insanın kendisiyle, yani kendi BEN'iyle mücadelesi BÜYÜK CİHAD SAYILIR. Yani daha zor, daha büyük, daha can alıcı, daha sorunlu, daha çok emek isteyen SAVAŞ, MÜCADELE.
Buradaki Ben'i, BİZ diye anlarsak, BİZ'i de MİLLET, DEVLET, ÜMMET ve HATTA İNSANLIK OLARAK anlarsak, ne diyebiliriz?
İnsanlar, birbiriyle silahlı mücadele verebilir, kazanır kaybeder. Fakat esas büyük MESELE, AHLAKLI OLMAK, AHLAK İLKELERİNE UYGUN DAVRANMAK, HADDİNİ BİLMEK, örnek olmak, insanları mutlu etmek, hepsinden önemlisi ALLAH'TAN KORKARAK HAREKET ETMEKTİR.
Son zamanlarda ülkemizde bazı kişilerin; yolsuzluk ve hırsızlıklar üzerinde değil de dış güçler, İsrail Komplosu, ülkemizin kalkınması, komplo teorileri, faiz lobisi ve uluslararası sermaye gibi konular üzerinde yoğunlaştıklarını görünce, yukarıdaki hadis üzerinde yeniden düşünmeye başladım. BÖYLE YAZAN, KONUŞAN ve DAVRANAN KİŞİLER, Efendimiz'in sözünün (:hadis) anlamını TERSİNE ÇEVİRİYORLAR. Dış güçlerle savaşı, BİRİNCİ DÜŞMAN ve BÜYÜK CİHAD, kendimizle/BEN/BİZ'İN BENLERİ ile mücadeleyi ise KÜÇÜK CİHAD SAYIYORLAR, hatta ve hatta cihad bile saymıyorlar.
Ne tuhaf değil mi? Böyle yapanların çoğu üstelik DİNİ HASSASİYETİ OLAN KİŞİLER. Bunların bazıları ise İLAHİYATÇI ya da din alimi. Yani TOSUN İLAHİYATÇI, HOCA, HACI, DİN GÖREVLİSİ, fakih, din alimi, fakih, bilgin ve MÜCTEHİD olarak tanınıyor.
Ben de diyorum ki, şayet böyle kişiler; hakiki ve sahih ilahiyatçı, alim, hoca, hacı, din görevlisi, din alimi, bilgin, müctehid, fakih ve din görevlisi ise, BEN ve BENİM GİBİ DÜŞÜNENLER de KARDELEN'dir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.