Binlerce ilahiyat mezunu ve öğrencisi yıllardır öğretmenlik hakkından mahrum ediliyorlar. Yıllar ve yılar kaybediyorlar. BU GENÇLER BİZİM GENÇLERİMİZ, bu öğrenciler bizim öğrencilerimiz. Onları kendimizden ayıramayız. Onların mutluluğu bizim mutluluğumuzdur.
Böyle düşündüğümüz için öğrencilerimizin haklarını savunmaya karar verdik ve aylardır mücadele ediyoruz, edeceğiz, etmeliyiz.
FAKAAAATTT,
Sizin gibi BÖYYYÜK BİLİMSEL ve dahi filimsel TOSUNLARIMIZ, ne öğrencilerimizi ve mücadelelerini duydular, NE de BİZİM HAYKIRIŞLARIMIZI. Duymadınız, duyamadınız, bu konuda hiçbir kıpırdama göstermediniz. Sineğin kanadında damar olup olmadığı hakkında yazdınız ve fetva verdiniz. Fakat ÖĞRENCİLERİMİZ İÇİN GIGINIZ ÇIKMADI.
Şimdi ise, çok boyutlu bir olayla karşı karşıyayız ülkemizde. ANINDA, ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE, HATTA HİÇ DÜŞÜNMEKSİZİN DENİLECEK KADAR HIZLI bir biçimde, ya hükümetten yana ya da Cemaat'tan yana tavır bilerleyip yazılar yazdınız, konuşmalar yaptınız.
SİZE BEN NE DİYEM? Size HANGİ KELİMELERLE HİTAP EDEYİM? Sizin ahlakınızı, ilminizi, bilginizi, bağlantılarınızı, ufkunuzu, çevrenizi, karakterinizi hangi kelimelerle ifade edeyim?
Yani böyyük ilahiyatçılarımız, SİZ NE MENEM VARLIKLARSINIZ? Siz ne menem hocalarsınız? Siz, KİMİN İLAHİYATÇISI ve HOCASISINIZ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.