KAÇ BİN KEZ yazmam ve söylemem gerekiyor, bilmem?
Bütün tarih boyunca, HER ÜLKE başka ülkelerin iç işlerine KARIŞMAK istemiştir; gücü nisbetinde de karışmıştır.
Türkiye'nin tarihi ve hali göz önüne alındığında, ÖZELLİKLE SON YÜZYILLARDA, DIŞ GÜÇLER HER ZAMAN ülkemizin içine müdahele etmek istemiştir, etmektedir.
Benim, HAYATA ve sorunlara bakışımın esası ise şudur: HANGİ SORUN OLURSA OLSUN, HER ŞEYDEN ÖNCE, 'Ey oğlum Harun bu konuda senin sorumlululuğun nedir?, sorumluluklarını yerine getirdin mi?' sorularını kendime sorup DÜŞÜNÜRÜM, TEDBİR ALIRIM, elimden geleni yaparım, yapmaya çalışırım. Başkasını veya başkalarını suçlamak ise İKİNCİ, HATTA ÜÇÜNCÜ DERECEDE GELİR BENİM için.
Böyle olunca; ülkemizi idare eden bazı kişilerin; KUSURLARI, EKSİKLERİ, yanlışları olmasaydı, DIŞ MÜDAHELE ve KOMPLOLAR da daha az olurdu.
O HALDE, bizim meşgul olmamız gereken ANA MESELE kendimiziz. Tek tek herbirimiz sorumluluğunu yerine getirmelidir. YÖNETİCİLER İSE SORUMLULUKLARINI DAHA FAZLA yerine getirmeli ve bu konuda hassas olmalıdır.
Sorumluluklarını yerine getirmeyen, eksiklerini gidermeyen ve yanlışlarını düzeltmeyen kişilerin SÜREKLİ DIŞ GÜÇ, KOMPLO ve TUZAK SÖYLEMLERİNDE bulunmalarının en önemli sebebi, muhtemelen kendi ÇIKARLARINI ve DÜŞTÜKLERİ ÇUKURLARI GİZLEME İSTEĞİDİR.
Bu OYUNU yutan yutsun. BEN ASLA YUTMAM. Allah bana akıl vermiş.
Harun Anay/28.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.