12 Aralık 2013 Perşembe

MİLLİ KÜTÜPHANEMİZDEKİ KİTAPLAR SATILMIŞ




MİLLİ KÜTÜPHANEMİZDEKİ KİTAPLAR SATILMIŞ

Geçen Pazartesi günü (09.12.2013) çıkan gazeteler Türkiye’nin en çok kitabını barındıran Milli Kütüphane’deki yüzkırkyedi (147) ton kitap ve yazılı materyalin hurdaya gönderildiği yazıyordu. İşin ilginç yanı üst düzey bir yetkilinin emriyle inceleme başlatılmış, bunun sonucunda skandal ortaya çıkmış. Haberlere göre bunlar arasında, meğer çok değerli TARİHİ ESERLER DE VARMIŞ, ve -sıkı durun- bunlardan bazılarının piyasada yüksek fiyata satıldığı tespit edilmiş.

Ülkemizde pek çok siyasetçi, bürokrat ve ilim adamının kitaba ve arşive bakışını bilenler, ‘Ne var bunda da haber yapılıyor?’ diye soracaklardır haklı olarak. Zira, böyle şeyler olağandır Atlantis gibi ülkelerde, çünkü böyle yerlerde kitap ve belgenin bir SELPAK KADAR DEĞERİ YOKTUR. O halde, gazeteler ve televizyonlar niye böyle şeyleri haber yaparlar anlayamıyorum. Niçin bazılarının haber yaptığını ve bir kısım yöneticilerimizin niçin böyle hafiyelik yapma gereği duyduklarını çözebilmiş değilim, fakat aklıma gelen ihtimaller var:

1-Anılan zatlar, yapılanlar doğru değil, halen de yapılmaya devam ediliyor, bunu biliyoruz, engelleyemiyoruz, fakat gelişmiş ülkelere rezil olmamak ve ahlak kahramanı görünmek için böyle bir olayı gündeme getirmek istemiş olabilirler;

2-Milli Kütüphanedeki kitaplarla ilgili ortaya çıkarılan skandalı, daha önceki bir üst düzey yöneticinin üstüne yakıp siyasi rant elde edilmek istenmiş olabilir;

3-Yöneticilerimiz, böyle skandalları zaman zaman ortaya çıkarırlar, böylece büyük iş yapmış havası verirler. Yine böyle bir hileye kurban gidiyor olabiliriz;

4-Yöneticilerimiz, Milli Kütüphane’deki mevcut yönetimi tasfiye edip yerine kendi adamlarını getirmek istemiş olabilirler (AMMAAA mevcut yönetimi kimin getirdiğini sormaya da kimse cesaret edip soramaz);

5-Yönetcilerimiz, Milli Kütüphane’deki bu olayı ortaya çıkararak, tarihe KÜLTÜR KORUYUCUSU olarak geçmek istemiş olabilirler;

6-Böyle bir skandalı yöneticilerimize ihbar edenler, daha büyük bir yolsuzluğu gizlemek için istemiş olabilirler;

7-Bundan sonra yapılması düşünülen BÜYÜK BİR YOLSUZLUK, HIRSIZLIK ve HORTUMCULUK şimdiden gizleniyor olabilir, zira kamuoyunun dikkatinin bir yöne çevrilip başka yerden büyük hırsızlıklar yapmak Atlantis’te çok görülmüştür;

8-Milli Kütüphane’mizin bu şekilde talan edilmesini, İSRAİL, AMERİKA, İNGİLTERE gibi yabancı devletlerin üstüne atarak TOPTAN BİR MANEVİ TEMİZLİK planlanmış olabilir;

9-Yöneticilerimiz yapılan yolsuzulk ve hırsızlıkların bazılarını gün yüzüne çıkararak, vicdan muhasebesi yapıyor olabilirler. Böylece binlerce cinayet işleyen birinin hacca gidip temizlenmesi gibi, bu olayın ortaya çıkartılıp hakkında soruşturma başlatılması siyasette manevi temizliğin yollarından biri olabilir;

10-Böyle bir hafiyelik ile; kültür, bilim ve düşünceye yeterli önemin verilmediğine dair pek çok kişinin yönelttiği eleştirilere cevap verilmiş olabilir;

Bu gibi ihtimaller elbette söz konusu olabilir. Fakat şundan eminim ki, mevcut siyaset ve idare zihniyetiyle kütüphanelerimize yakın dönemde asla yeterli önem verilmeyecektir. Buna rağmen, kültür ve kütüphane siyasetinden sorumlu olan kişiler de asla ve asla hiç sıkılmadan hayatlarını devam ettireceklerdir.

Zira, biraz tarih bilgisi olanlar, siyasetçi ve idarecilerimizin bahsettiğimiz türden pek çok kötü olayı ortaya çıkardığını ama daha sonra sorunların çözülmediğini iyi bilirler.

Harun Anay/12.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
linkedin.com/HarunAnay
academia.edu/HarunAnay
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.