MİLLİ KÜTÜPHANEMİZDEKİ KİTAPLAR
SATILMIŞ
Geçen Pazartesi günü (09.12.2013) çıkan
gazeteler Türkiye’nin en çok kitabını barındıran Milli Kütüphane’deki yüzkırkyedi
(147) ton kitap ve yazılı materyalin hurdaya gönderildiği yazıyordu. İşin
ilginç yanı üst düzey bir yetkilinin emriyle inceleme başlatılmış, bunun
sonucunda skandal ortaya çıkmış. Haberlere göre bunlar arasında, meğer çok
değerli TARİHİ ESERLER DE VARMIŞ, ve -sıkı durun- bunlardan bazılarının
piyasada yüksek fiyata satıldığı tespit edilmiş.
Ülkemizde pek çok siyasetçi, bürokrat
ve ilim adamının kitaba ve arşive bakışını bilenler, ‘Ne var bunda da haber
yapılıyor?’ diye soracaklardır haklı olarak. Zira, böyle şeyler olağandır
Atlantis gibi ülkelerde, çünkü böyle yerlerde kitap ve belgenin bir SELPAK
KADAR DEĞERİ YOKTUR. O halde, gazeteler ve televizyonlar niye böyle şeyleri
haber yaparlar anlayamıyorum. Niçin bazılarının haber yaptığını ve bir kısım yöneticilerimizin
niçin böyle hafiyelik yapma gereği duyduklarını çözebilmiş değilim, fakat
aklıma gelen ihtimaller var:
1-Anılan zatlar, yapılanlar doğru
değil, halen de yapılmaya devam ediliyor, bunu biliyoruz, engelleyemiyoruz,
fakat gelişmiş ülkelere rezil olmamak ve ahlak kahramanı görünmek için böyle
bir olayı gündeme getirmek istemiş olabilirler;
2-Milli Kütüphanedeki kitaplarla ilgili
ortaya çıkarılan skandalı, daha önceki bir üst düzey yöneticinin üstüne yakıp
siyasi rant elde edilmek istenmiş olabilir;
3-Yöneticilerimiz, böyle skandalları
zaman zaman ortaya çıkarırlar, böylece büyük iş yapmış havası verirler. Yine
böyle bir hileye kurban gidiyor olabiliriz;
4-Yöneticilerimiz, Milli Kütüphane’deki
mevcut yönetimi tasfiye edip yerine kendi adamlarını getirmek istemiş
olabilirler (AMMAAA mevcut yönetimi kimin getirdiğini sormaya da kimse cesaret
edip soramaz);
5-Yönetcilerimiz, Milli Kütüphane’deki
bu olayı ortaya çıkararak, tarihe KÜLTÜR KORUYUCUSU olarak geçmek istemiş
olabilirler;
6-Böyle bir skandalı yöneticilerimize
ihbar edenler, daha büyük bir yolsuzluğu gizlemek için istemiş olabilirler;
7-Bundan sonra yapılması düşünülen
BÜYÜK BİR YOLSUZLUK, HIRSIZLIK ve HORTUMCULUK şimdiden gizleniyor olabilir,
zira kamuoyunun dikkatinin bir yöne çevrilip başka yerden büyük hırsızlıklar
yapmak Atlantis’te çok görülmüştür;
8-Milli Kütüphane’mizin bu şekilde
talan edilmesini, İSRAİL, AMERİKA, İNGİLTERE gibi yabancı devletlerin üstüne
atarak TOPTAN BİR MANEVİ TEMİZLİK planlanmış olabilir;
9-Yöneticilerimiz yapılan yolsuzulk ve
hırsızlıkların bazılarını gün yüzüne çıkararak, vicdan muhasebesi yapıyor
olabilirler. Böylece binlerce cinayet işleyen birinin hacca gidip temizlenmesi
gibi, bu olayın ortaya çıkartılıp hakkında soruşturma başlatılması siyasette manevi
temizliğin yollarından biri olabilir;
10-Böyle bir hafiyelik ile; kültür,
bilim ve düşünceye yeterli önemin verilmediğine dair pek çok kişinin yönelttiği
eleştirilere cevap verilmiş olabilir;
Bu gibi ihtimaller elbette söz konusu
olabilir. Fakat şundan eminim ki, mevcut siyaset ve idare zihniyetiyle kütüphanelerimize
yakın dönemde asla yeterli önem verilmeyecektir. Buna rağmen, kültür ve
kütüphane siyasetinden sorumlu olan kişiler de asla ve asla hiç sıkılmadan
hayatlarını devam ettireceklerdir.
Zira, biraz tarih bilgisi olanlar, siyasetçi
ve idarecilerimizin bahsettiğimiz türden pek çok kötü olayı ortaya çıkardığını
ama daha sonra sorunların çözülmediğini iyi bilirler.
Harun Anay/12.12.2013
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
linkedin.com/HarunAnay
academia.edu/HarunAnay
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.