Ali Fuad BAŞGİL’den TESPİTLER
Büyük bilim ve düşün insanı Ord. Prof.Dr. Ali Fuad BAŞGİL (Ölümü: 1967)’den
bazı tespit ve hikmetleri dikkatlerinize sunuyorum. Umarım, istifade edersiniz.
---
‘Biz bu memlekette mutlakiyet, otoriter meşrutiyet, liberal meşrutiyet ve
otoriter cumhuriyet rejimlerini birbiri ardınca yaşadık. Bugünkü klâsik devlet
rejimlerinden sonuncusunu, yani demokrasiyi tecrübe etmekteyiz. Dikkat edelim,
bu tecrübede muvaffak olamazsak, geriye dönemeyeceğimize göre, tecrübe edilecek
bir tek rejim kalmıştır. Onu ben söylemeyeyim, siz düşününüz’
(Bakınız: Ali Fuad Başgil, İlmin Işığında Günün Meseleleri, Derleyenler:
Ali Hatiboğlu, İsmail Dayı, İstanbul-1960, Yağmur Yayınları, s.jenerik
sayfası).
---
‘Millet hayatında ilerilik, inanç ve idealleri inkâr edip madde mâbuduna
tapmakta değildir; bilâkis, inanç ve ideal yaratmakta ve bu mânevî kuvvetleri
korumaktadır’
(Bakınız: Ali Fuad Başgil, İlmin Işığında Günün Meseleleri, Derleyenler:
Ali Hatiboğlu, İsmail Dayı, İstanbul-1960, Yağmur Yayınları, s.104).
---
‘Garb medeniyeti bir bütündür, zâhir. Bunu inkâr eden yoktur. Fakat bu,
kimyevî sentezler gibi, tahlil edilip unsunlarına ayrılınca varlığını ve
mâhiyetini kaybeden bir sentez değildir. Bilâkis curufundan ayıklanınca temiz
bir cevher elde edilebilen bir yekûndur. Garbin cevheri, evvelâ, insanî bir
karakter terbiyesi ve yüksek bir ahlâk şuurudur. Sonra da ilim ve ilmî
metottur; güzel sanat, felsefe, yüksek kültür ve tekniktir. Curufu da maddeye
tapış, sefahat ve her çeşit levsiyattır’
‘Biz, bu curufu yerinde bırakıp, cevheri alacağımıza; beş on kilo demir
elde etmek için, tonlarca taşı, toprağı, Divriği’den Karabük’e taşıdığımız
gibi, Garbi de bir yığın halinde ve çok kere cevheri bırakıp curufu almak
suretiyle memlekete taşıdık. Bu hatâ, bugün değil, yüz küsur sene evvel
Tanzimât hareketiyle başladı, devir devir derinleşti, nihayet son otuz beş
senelik devirde iyilişmez bir yara halini aldı.’
(Bakınız: Ali Fuad Başgil, İlmin Işığında Günün Meseleleri, Derleyenler:
Ali Hatiboğlu, İsmail Dayı, İstanbul-1960, Yağmur Yayınları, s.105).
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.