16 Şubat 2014 Pazar

BİLİM ADAMI-SİYASET İlişkisini TARTIŞTIK


BİLİM ADAMI-SİYASET İlişkisini TARTIŞTIK

Facebook ve Twitter’daki hesaplarımda, 16.02.2014, Pazar günü şu iki cümleyi yazmıştım:

‘Sırıtan adam ve beslemelerine, ‘Hırsızlık, yolsuzluk yapıyorsun, ne iş?’ diyoruz. ‘Böyle yapıp cennete gitmeyi garantileyeceğim’  diyor’

Görüşlerine değer verdiğim ve aynı zamanda hasbelkader ikisi de öğrencilerim olan Selman Yağmur ve Nurgul Tuncer meslektaşım bu iki cümleyi tartıştılar. Ben de tartışmanın bir yerine dahil olup görüşlerimi kısaca yazdım. Son olarak ise dostum Ahmet Yüksel katkıda bulundu.

Binlerce sayfa yazmayı, defalarca muhtelif meclislerde tartışmayı gerektiren ve pek çok boyutu bulunan bilim-siyaset ve bilim/düşün adamı-siyaset ilişkisini inşallah başka vesilelerle yeniden gündeme getireceğim. Şunu belirtmeden geçemeyeceğim: Tartışmaya katılan ardakaşlarımın fikri seviyeleri, derinlikleri ve üsluplarına hayran kaldım. Kendileriyle iftihar ediyorum. Bunun gibi örnekler, beni hayata bağlıyor. Tartışmamızı burada yayımlamaya izin verdikleri için kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Yukarıdaki cümlelerle ilgili yorumlarımızı, hiçbir düzeltme yapmadan aşağıda dikkatlerinize sunuyorum. Buyurunuz efendim:

Harun Anay: ‘Sırıtan adam ve beslemelerine, ‘Hırsızlık, yolsuzluk yapıyorsun, ne iş?’ diyoruz. ‘Böyle yapıp cennete gitmeyi garantileyeceğim’  diyor’

Selman Yagmur: Hocam, bunlar çok keskin ifadeler, bu şekilde etrafınıza bir sınır çizmiş oluyorsunuz, bir ilahiyat öğretmeni olarak sizin her kesimden öğrenciye ulaşabilmeniz daha verimli olmanıza yardımcı olur diye düşünüyorum.

Nurgul Tuncer: Bîtaraf olan bertaraf olur.Taraf da Hak cenahıdır. Her taraf ola ola ılımlı açılımlı ola ola bu hallerdeyiz. Ne idügü belirsiz bir insan tipi türedi memlekette.Harun Hoca'nin dersini alma serefine ulasmis bir ogrencisi ve bir din kult.ve ah.bil.ogrt. olarak diyebilirim ki tam da bir ilahiyat fak.ogretim uyesine uygun duyarlilik icinde ,haksizlik karsinda susmamayi düstur edinmis,memlekette bir elin bes parmagini gecmeyecek sayili aydinlarimizdandir.

Selman Yagmur: Harun hocamızla ilgili söylediğiniz güzel sözlere bende harfiyyen katılıyorum. Ve o yüzden diyorum ki, harun hocamızın bu şekilde ifadeleri, kendisini takip edenlerin sayısını azaltıyor malesef. daha çok insanın harun hocamızı anlayabilmesi bilgisinden istifade edebilmesi açısından bu durum çok önemli.

Nurgul Tuncer: Bahsettiginiz akil tutulmasi yasayan kimselerin Hocayi takip etmeleri icin bu sayfada gece gunduz haykirilan dogrularin-belki de bulundugu konumu kaybetmek pahasina-soylenmemesi gerekiyor.Bu da bizlerin de bu tutulmaya katildigimizin resmidir.

Nurgul Tuncer: İlaveten gun,ilahiyat hocalarinin gezip tozduklari yedik ictiklerini degil ilimlerini paylasma gunudur.Hep boyle olmaliydi.Bugun daha da cok.Din adina soylemlerde bulunanlar memleketi kostebek yuvasina cevirirken asil bu ilimle istigal kimselerin"Aga o isler oyle bildigin,dedigin gibi degil"demeleri gerekiyor.

Selman Yagmur: Bizim işimiz siyaset yapmak değil, eğer bizler öyle ya da böyle siyasete taraf olursak, öğrencilerimize pek birşey katamayız, bizler öğrencilere balık değil, balık tutmayı öğretmeliyiz. çünkü biz onların hayatların da sadece belirli bir müddet bulunacağız, onlara doğru olanı gösterdiğimiz vakit belki kısa vadede iyilik yapmış oluruz, fakat dediğim biz onların hayatlarında sadece belirli bir müddet bulunacağız, bu yüzden doğruyu değil, "doğruya giden yolu" göstermeliyiz

Nurgul Tuncer: Evet gunumuzde din siyasî istismara ugramasaydi belki dogruydu.Din arsizliga hirsizliga bulastirilmak istenmeseydi.

Selman Yagmur: İşte bu yüzden; ileri ki nesillerin de bu yanlışa düşmemeleri için, bizler daha sabırlı ve daha isabetli adımlar atmak durumundayız.

Nurgul Tuncer: Hangi ileri ki nesil? Hatta daha da ileri gidip hangi nesil?

Selman Yagmur: Bugün ülkeyi yönetenler, belli makam mevki sahibi olanlar da bu sıralardan geçti, bugünün genç nesli yarının siyasetçisi, bürokratı, hukukçusu demek..

Nurgul Tuncer: Size de saygi duymakla birlikte ben neye sasiyorum biliyor musunuz; Yaklasik 10 yilini ayetlerle hadislerle gecirmis ilahiyat fakultesi egitimi almis bu kimseler neredeler?Toplu olarak biryerlere tatile falan mi ciktilar.Neredeler?Daha neler duymali bu kulaklar daha neye sahitlik etmeli gozler?İlla taş mi yagsin gokten.Ebabilleri mi beklemekteyiz?!!


Selman Yagmur: Ülkemizde yaşanan olumsuz şeyler karşısında insanın üzülmesi vicdanının sızlaması çok güzel birşey tabi ki, ama bizim için isabetli olan duygusal davranmak yerine, tüm bunları bir kenara bırakıp kendi üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaktır.

Harun Anay: Tartışmanızı HAYRANLIKLA OKUYORUM. Lütfen devam edelim/ediniz, çok istifade ediyorum

Harun Anay: Konu aslında çok boyutlu, isterseniz şöyle bir kaç soru sorayım onun üzerinde devam edelim (ben de katkıda bulunmak isterim): 1-Bilim ve düşün insanlarının toplumsal ve siyasal konularla ilişkisi nasıl olmalıdır?; 2-Bu ilişki tarihimizde nasıl idi, bugün nasıl?; 3-Bu ilişki günümüz Türkiyesinde doğru mecrada mı?; 4-İLAHİYATÇI, ilahiyat HOCALARI, DİN GÖREVLİSİ, DİYANET PERSONELİ, DİNİ İLİMLER UZMANLARI ve DİN DERSİ ÖĞRETMENLERİNİ dikkate aldığımızda, bu ilişkinin doğru olduğunu söyleyebilir miyiz?; 5-GEREKLİ GEREKSİZ HER KONUDA günlük siyasi ve toplumsal tartışmalara bilim ve düşün insanlarının katılmasının ne gibi mahzurları ortaya çıkar?; 6-Bilim ve düşün insanları, toplumda, kurumlarında, devlet mekanizmalarında ve siyasi partilerdeki DOĞRU ve YANLIŞLARI ifade etmezse, edemezse, onun BİLGİSİ ve DÜŞÜNCESİ NE İŞE YARAR?; 7-Başka bir açıdan aktığımızda ise, Selman hocamın dediği mahzurlar ortaya çıkabilir, söz gelimi bütün insanlara hitap etmek varken, toplumun bazı kesimlerine hitap etmek doğru bir yol olur mu?; bu durum ise bilim ve düşün insanın güvenilirliğini zedelemez mi?; 8-Toplumumuzda ve özellikle İLAHİYAT CAMİASINDA bilim ve düşün insanlarının SİYASİ TARTIŞMALARDA YER ALMAMASINA DAİR bir KANAAT/BEKLENTİ var; bunun DOĞRULUĞU ve GEÇERLİLİĞİ NEDİR?, söz gelimi ORYANTALİST BİLİM ADAMI İDEALİNİN İYİCE YERLEŞMESİNDEN DOLAYI böyle bir bilim ve düşün insanı idealimiz olmuş olabilir mi?; 9-YAŞADIĞI ZAMAN'a şahitlik etmeyen, ona müdahelede bulunmayan, büyük sorunlar karşısında bile sessiz kalan, tavır belirleyemeyen, köşesinde kitap okumak ve yazmakla meşgul olan bilim ve düşün insanlarının bu tavrını nasıl yorumlamalıyız?: a-Acaba bilimsel şahsiyetini korumak endişesinden mi böyle davranıyorlar?; b-Acaba bilim, din ve düşüncenin itibar kaybetmesinden mi böyle davranıyorlar; c-YOKSA, korkaklık, zillet, çıkarcılık, ADAMSENDECİLİK, fırsatçılık, ahlaki zaaflar, para gözlük vb. kusurlardan dolayı mı böyle davranıyorlar?;

Nurgul Tuncer: Bu mevzu uzar gider Hocam. Ben netice-i kelam "Hirsizligi yapan kizim Fatima da olsa cezasini verirdim"diyen Muhammed susmamis örtbas etmemis hem din hem de devlet adamidir diyerek noktalayayim.Devlet yonetimi de dinin yol gosterdigi bir alandir. Din adamlari sakal sivazlayip koselerinde oturmamalidirlar.

Harun Anay: Bu arada şunu da lütfen göz önüne alınız: DEFALARCA YAZDIM, söyledim, benim ESAS DERDİM ZİHNİYET, DÜŞÜNCE ve AHLAK. Bunları konuşabilmek ve yazabilmek için GÜNLÜK OLAYLARI VERİ OLARAK KULLANIYORUM. Tam beceremeyebilirim, ölçüyü zaman zaman kaçırmış olabilirim ama, hakiki niyetim budur. Dostlarım dikkat ettiyse, İSİM, OLAY vs. vererek mümkün olduğu kadar yazmamaya çalışıyorum. Yazmamam, benim görüş sahibi olmadığım anlamına gelmiyor. Hiç istemezdim ama örnek vereyim: SON GÜNLERDE STV'deki bir dizideki bir yanlışlık/saçmalık tartışılıyor. bu konuda neler söyleniyor neler. Aslında benim üslubum ve düşünceme göre bu konu benim için MÜKEMMEL BİR ÖRNEK. BU KADAR ÖNEMLİ BİR ÖRNEK OLMASINA RAĞMEN, sırıf Selman Hocam gibi düşündüğüm ve günlük tartışmalara çok yoğun girmek istemediğim için bu konuya hiç değinmedim, bu konuda hiç yazmadım. DAHA BUNUN GİBİ ONLARCA, YÜZLERCE ÖRNEK VEREBİLİRİM. YANLIŞ GÖRDÜĞÜM OLAY ve MESELELER bir tane iki tane deil ki. GENEL OLARAK ÜLKEMİZİN İYİ İDARE EDİLMEDİĞİNİ, HAKİKİ SORUNLARIN İHMAL EDİLİDĞİNİ, GELECEĞE İYİ HAZIRLANAMADIĞIMIZI, AHLAKİ YOZLAŞMANIN ARTTIĞINI düşünen bir insanın takdir edersiniz ki gördüğü, duyduğu, okuduğu YÜZLERCE/BİNLERCE mesele vardır ve bunların hiç olmazsa bazıları hakkında söyleyeek sözleri vardır. SÖYLEMİYORUM, YAZMIYORUM, SEBEBİ İSE her şeyden önce ÖĞRENCİLERİME OLAN SAYGIM, onlarla arama girebilecek DUYGUSAL SOĞUKLUK, zira öğrencilerimin bir kısmı şu gruptan bir kısmı bu gruptan, böyle olunca onları üzmek istemiyorum. BUNUN YERİNE MÜMKÜN OLDUĞU KADAR, günlük olay ve tartışmaları VERİ/ÖRNEK ALIP, ZİHNİYET MESELELERİNİ GÜNDEME GETİRMEYE ÇALIŞIYORUM

Harun Anay: Neyse, lütfen katkıda bulunmaya devam ediniz, DAHA ÇOK SİZLERDEN İSTİFADE ETMEK İSTİYORUM

Harun Anay: Nurgül hocam, bu konuyu daha çok tartışmalıyız. Hepimiz için önemli.

Harun Anay: Bu arada Nurgul ve Selman hocam, izin verirse bu tartışmayı sayfa başına almak istiyorum, daha sonra da blog sayfamda yayımlasam ne dersiniz? Arada kalsın istemiyorum, cevabınızı bekliyorum?

Selman Yagmur: Hocam öncelikle ben savunduğum konuyla ilgili şunu söylemek istiyorum: " Siritan adam ve beslemelerine" cümlesi ile kimin ve neyin kastedildiği bariz bir şekilde ortada, ve hal böyle olunca bu bahsedilen makamın sevenleri, otomatikmen size karşı bir tavır alıyor ve bu durum da yazdığınız onlarca doğrunun istenilen hedefe ulaşamamasına sebep oluyor, bir yerde de değindiğim gibi duygusal hislerimize bir anlığına kapılıp, böyle bir yaklaşım içine girdiğimiz vakit, hem kısa vadede istenilen olayı gerçekleştirememiş oluyoruz, hemde uzun vadede öğrencilere aktarabileceğimiz bilgi, tecrübe, ahlaklılık, erdemlilik gibi konuların önünü kesmiş oluyoruz. peki öğrencilerin istenmeyen bir davranışla karşılaştıklarında öğretmene komple sırt çevirmeleri doğru mu değil mi o tartışılır, ama bizim bulunduğumuz makam bize onu tartışma imkanı kesinlikle sağlamıyor. ve bu yüzden biz bildiğimiz en garanti yoldan gitmek durumundayız sanki..

Nurgul Tuncer: Elbet hocam ben yorumunuzu gormeden yazmistim yorumu.Yasanilanlar apacik ortada hukmu de.Fakat az evvel bahsettigim akil tutulmasi-sebebi dinin one surulmesi ve insanlarin dolayisiyla elestirememeleri-sebebiyle her gecen gun edepsizlik arsizlik ve yolsuzluk artmakta.Ses cikarmamaya elestirmemeye gelince,daha evvel ses cikaranlara ayar vermesidir.Bahsettiklerim bilip susanlaradir.Bir de aşık olanlar var.Hani aşik oldugunun hatasi gorulmez ya.Enteresandir ama ben buna bagliyorum artik.Adamin biri diyor ya gozumle zina ettigini gorsem inanmam,ardindan da karimi birtek onunla gorsem kiskanmam diyen!!!Bir de malum gazeteci ablamiz var mesela kocasi bile hissettiremiyormus onun hissettirdiklerini.Bu aşktir:).Stv ye gelince yillardir bu tur diziler filmler yayinlayan bu kanal neden simdi mercek altina alindi.yanlistir dogrudur.Neden?Bunlar birbirlerinin pisliklerinde bogulacaklar da olan bu memlekete olacak.Nice şâna şerefe taniklik etmis bu topraklara yazik...

Selman Yagmur: Tabi hocam takdir sizin, sıkıntı yok
Harun Anay: Nurgul Hocam, tartışmayı daha geniş paylaşayım mı? Lütfen izin verir misiniz?
Nurgul Tuncer: Hocam siz nasil uygun gorurseniz.
Harun Anay: Teşekkür ederim. Bu konuya devam edelim diyorum, tabi vaktiniz olduğu kadar. Sadece bu başlık altında değil, başka başlıklar da açabiliriz. yukarıda bazı bazı sorular sordum, başka sorular da sorabiliriz, onları tek tek tartışmamız lazım. Bugün olması şart değil, zaman zaman mutlaka tartışmamız lazım demek istiyorum
Nurgul Tuncer: Her daim hocam. Zaman ve kelimeler elverdigince...
Selman Yagmur: Tabi hocam inşallah. her zaman..
Ahmet Yüksel: Bu doğruyu söylersem sevenlerimi üzer miyim diye düşünenden en azından bilim insanı olmaz.
---

Harun Anay/16.02.2014
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
----

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.