DİN ve LAİKLİK
Son iki yüzyılda yetişen düşünürlerimizin en çok
tartıştığı konulardan biri DİN-LAİKLİK veya SEKÜLARİZM ilişkisidir. Bu konu,
Osmanlı’nın son döneminde de yoğun bir biçimde tartışmış ise de; Cumhuriyet
döneminde Halifeliğin ve Şer’i kanunların kaldırılıp bütün alanlarda laik bir
siyasetin benimsenmesi ve bu siyasetin sert bir biçimde uygulanmasının da
etkisiyle, bu konu çağdaş düşünce tarihimizin ana sorunlarından biri haline
gelmiştir.
Din ile laiklik arasındaki ilişki; halen de ülkemizin
gündemini meşgul etmeye devam etmekte, en sert tartışmalar da bu alanda cereyan
etmektedir.
Konu bu kadar önemliyse, hemen hemen her ciddi
felsefeci ve düşünürün, özellikle de toplum bilimleri ve ilahiyat alanında
araştırma yapanların, bu tartışmalara olumlu veya olumsuz düşünsel katkılarda
bulunmaları beklenir, değil mi? Malesef hiç de durumumuz böyle değildir. Ülkemizde,
bu kadar hayati bir meseleyle ilgili kapsamlı ve derinliği olan akademik araştırmalar
bile sınırlıdır. Elbette konu popüler düzeyde her gün tartışılmaktadır. Bazı
partilerimiz veya fikri akımlarımız; laikliği ana görüş olurak savunmakta,
bazıları ise ya tamamen ya da kısmen karşı çıkmaktadır. Fakat, bunların büyük
bir kısmının düşünce hayatımıza ciddi bir katkı yaptığını ifade etmek çok
zordur.
Din ve laiklik meselesiyle ilgili Türkiye’de
yayımlanan İLK ve EN ÖNEMLİ ÇALIŞMANIN Ord .Prof.Dr. Ali Fuad Başgil (Ölümü: 1967)’in
kaleme aldığı ‘DİN ve LAİKLİK’ isimli kitap olduğunu ifade edebiliriz (İlk
Baskısı: Din ve Laiklik, İstanbul-1954-1955, Fakülteler Matbaası) (1. Kitap: Din
Nedir?, Din Hürriyeti ve Laiklik Ne demektir, İstanbul-1954, VII, 59 s.; 2.
Kitap: Din ve Laiklik, Din Nedir-Din Hürriyeti ve Laiklik Ne Demektir,
İstanbul-1955, Fakülteler Matbaası, 153 s.).
Başgil’in bu eseri, Din ve laiklik hakkındaki
tartışmalarda dönüm noktası teşkil ettiği için basıldığı dönemden itibaren konuya
ilgi duyanlar tarafından her zaman okunmuş ve araştırmalarda kaynak olarak
kullanılmıştır. Bununla birlikte, geniş kitlelere yeteri kadar ulaştığını iddia
etmek zordur. Bundan dolayı gençlerimizin pek çoğunun bu eserin adını bile
duymadığı tahmin edilebilir. Tek başına bu durum bile, düşünce hayatımızın iyi
durumda olmadığına delil teşkil edebilir.
Başgil’in Din ve Laiklik adlı eseri; beş bölüm ve
eklerden meşdana gelmektedir. Eserin birinci bölümü, ‘DİN ve HAYATTAKİ YERİ’;
ikinci bölümü, ‘DİN HÜRRİYETİ NE DEMEKTİR?’; üçüncü bölümü, ‘LAİKLİK NE
DEMEKTİR?’; dördüncü bölümü, ‘TÜRKİYEDE DİN ve DEVLET MÜNASEBETLERİ TARİHİNE
KISA BİR BAKIŞ’ ve beşinci bölümü, ‘ZAMANIMIZDA İLİM ve DİN MÜCADELESİ’
başlıklarını taşımaktadır.
Kitabın ekler kısmında ise, ‘MÜSLÜMANLIKTA REFORM
LAZIM MIDIR?’, ‘YÜKSEK İSLÂM ENSTİTÜSÜNE AİT TEŞKİLAT PROJESİ’, ‘DİYANET İŞLERİ
TEŞKİLÂTI KANUNU TASARISI’ adlı ana başlıklar bulunmaktadır.
(Not: Eserin neleri içerdiği hakkında bilgi verirken,
‘Yeniden gözden geçirilmiş, düzeltmeler ve ilâveler yapılmış’ ikinci baskısı
kullanılmıştır. Bakınız: Ali Fuad Başgil, Din ve Laiklik, İstanbul-1962, Yağmur
Yayınevi, 319 s.)
---
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.