28 Şubat 2014 Cuma

İSLAMLAR'a AÇIK MEKTUP




MÜSLÜMANLAR'a AÇIK MEKTUP

Son iki yüz yıllık düşünce tarihimizi göz önüne aldığımızda, ‘NO’LACAK BU MEMLEKETİN HALİ?’ sorusuna cevap bulmaya çalışmayan müellif neredeyse yok gibidir. Bu konuda yazılan kitap ve makaleler toplansa, yüzlerce ciltlik büyük bir külliyat oluşturur.

Manisali Halil Hilmi’nin ‘İSLAMLARA AÇIK MEKTUB’ isimli risalesi işte bu konunun işlendiği çalışmalardan biridir (Resne Kâdî-i Sâbıkı Manisalı Halil Hilmi, İslamlara Açık Mektub, Dersaadet-1332/1916 Miladi, Necm-i İstikbal Matbaası, 13 safya).

Risalenin adında geçen ‘İSLAMLAR’ kelimesi, muhtemelen Batı dillerinin tesiriyle Osmanlı dönemi Türkçe’sinde 19. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmış olup ‘MÜSLÜMANLAR’ demektir. Dolayısıyla eserin adı, ‘MÜSLÜMANLARA AÇIK MEKTUP’tur. Mektup adını taşıyan ya da mektup tarzında yazılan risalelere de Osmanlı’nın son döneminde sıkça rastlanmaktadır.

Halil Hilmi, eserinde müslümanların asırlardır karşılaştığı felaketlere işaret ettikten sonra, geçmişte idaremiz altında yaşayanların şimdi büyük gelişme kaydettiklerine işaret etmektedir. Yazara göre, bir zamanlar bize ‘CİZYE VERENLER’; vapurlar, demir yolları, telgraflar, telefonlar, elektrikler ve uçaklar icat etmişlerdir. Bir zamanlar galibiyetimize boyun eğenler, artık ‘bizi mahv etmek’ istemektedirler. Bundan dolayı onların hızına uygun bir şekilde, bizim de gelişmemiz (:terakki) gerekir.

Yazara göre, gelişebilmemiz için şu yolların takip edilmesi gerekir:

1-Ticaret, ziraat ve sanatı geliştirerek kara ve deniz gücümüzün ihtiyaç duyduğu parayı hazırlamak;

2-Madenleri işleterek tersaneler, tophaneler ve fabrikalar tesis etmek, bunlar ile de son sistemde top, tüfenk, kılınç, süngü, zırh ve uçak gibi savaş vasıtalarını sağlamak;

3-Her çeşit savaş alet ve ihtiyaçlarını yapacak ustalar, deniz ve kara kuvvetleri için komutanlar yetiştirmek.

Eserin devamında, dini naslara da atıfta bulunularak müslümanlar arasında sevgi bağlarının güçlendirilmesi gibi hususlara da temas edilmekte ise de, yazarın bizden güçlü olan devletlere karşı koyabilmek için teklif ettiği hal çareleri esas itibariyle bunlardır.

Risalenin sonlarında ise müslümanlar; ticaret yapmaya, şirketler kurmaya, ALIŞ VERİŞİ MÜSLÜMANLAR ARASINDA YAPMAYA (yani müslüman olmayanlara karşı ticari BOYKOT’a) çağrılmaktadır.

Bu küçük risale, şu kanaatimi güçlendirdi: Her konuşma veya her yazı; konuşmacının veya MÜELLİFİN, BİLGİ, DÜŞÜNCE ve MUHAKEME SEVİYESİNİ GÖSTERİR.

Risalenin kapağından eski bir KADI olduğu anlaşılan müellifin, İKTİSADİ TEKLİFLERİ DE ELBETTE ONUN SEVİYESİNİ GÖSTERMEKTEDİR.
----

---
Harun Anay/28.02.2014
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
facebook.com/HarunAnay
twitter.com/HarunAnay
---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.