George Edward MOORE, FARSÇA’da
Çağdaş İngiliz filozoflarından G.E. Moore (ölümü: 1958), analitik
felsefenin kurucularından biri olup idealist felsefeye düşmanlığı ve ‘sağduyu
(:commonsense)’ felsefesini savunmasıyla meşhurdur. Cambridge Üniversitesi’ndeki
öğretim üyeliğinin yanı sıra, 1921-1947 yılları arasında meşhur felsefe dergisi
MİND’ın editörlüğünü de yapmıştır.
Moore’un, felsefeye en büyük katkısı, AHLAK FELSEFESİ ALANINDA olup bu
konudaki en meşhur ve önemli eserleri ise, Ahlakın İlkeleri (:PRINCIPIA ETHICA,
ilk baskı: 1903) ve Ahlak (:ETHICS, İlk baskı: 1912)) adlarını taşımaktadır.
Moore’un ahlak felsefesi genellikle, ‘ahlaki sezgicilik (:ethical
intiutionism)’ olarak vasıflandırılmaktadır. Bunun yanı sıra, Batı düşüncesinde
David Hume (ölümü: 1776)’dan beri tartışılan meşhur olgu-değer sorununu
‘doğalcı yanılgı (:naturalistic fallacy)’ diye anlandıran da odur.
Moore’un ahlak görüşlerini işlediği isimleri anılan iki eser de,
FARSÇA’ya tercüme edilmiştir.
Bunlardan ilki, asıl özgün ismi Principia Ethica olan Ahlakın İlkeleri
adlı eserin (Cambrigde-1960, Cambridge University Press, XXVIII, 232 s.),
Farsça’ya yine aynı anlama gelen ‘MEBÂNÎY-i AHLÂK adıyla, Gulam-Hüseyn
Tevekkülî ve Ali Asgerîy-i Yezdî tarafından tercüme edilmiştir (Tahran-1388 hicri
şemsi/2004 miladi, Pejûheşgâh-ı Ulûm-ı Ferheng-i İslâmî, 415 s.). Tercümenin
başındaki yaklaşık üç sayfalık mütercimler tarafından yazılmış takdim
yazısında, müellif ve tercüme edilen eseri hakkında bilgi verilmektedir.
Tercümenin sonunda ise, yaklaşık on buçuk sayfa tutan Farsça-İngilizce lugatçe
bulunmaktadır.
Moore’dan Farsça’ya tercüme edilen yukarıda adı anılan ikinci eser ise
birincisine göre daha küçük hacimdedir
(Ethcis, London-, Oxford Universty Press, 1969, 110 s.). Bu eserin
Farsça’ya tercümesi, İsmail Saadet tarafından yapılmıştır (Tahran-1366 hicri
şemsi/1988 miladi, Şirket-i İntişârât-ı İlmî ve Ferhengî, 12, 186 s.). Bu
tercümenin baş kısmında da, mütercim tarafından kaleme alınmış yaklaşık üç
sayfalık takdim yazısında müellif ve tercüme edilen eser tanıtılmaktadır.
Moore’un haklarında kısaca bilgi verilen iki eserinin de, -bildiğimiz
kadarıyla- Türkçe’ye tercüme edilmediğini dikkate aldığımızda, İran’daki felsefe
yayınları hakkında önemli bir ipucu elde etmiş oluruz.
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.