Haksızlıklar Karşısında SUSMAYAN ÂLİM
Ord. Prof.Dr. Ali Fuat Başgil (Ölümü: 1967), Çağdaş Türk bilim, düşün,
siyaset ve eğitim-öğretim hayatına en çok hizmet eden şahsiyetlerin başında
gelir. Buna rağmen ve aynı zamanda; EN ÇOK MAĞDUR EDİLEN, EN ÇOK HAKKI YENİLEN,
EN ÇOK NANKÖRLÜKLE KARŞILAŞAN ve -hizmetleri dikkate alındığında- EN ÇOK İHMAL
EDİLEN kişilerden biri olduğunu da rahatlıkla ifade edebiliriz.
Uzun yıllar, Ankara Üniversitesi Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakülteleri
ile İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak
görev yapan A.F. Başgil, 1947 yılında liberal fikirlerin yayılması için
faaliyette bulunmayı amaçlayan Hür Fikirler Cemiyeti’nin de kurucusudur. 1960
askeri darbesinden sonra ise 147 öğretim üyesiyle birlikte üniversiteden
atılmıştır. 1961’den sonra, Adalet Partisi’nden siyasete atılarak senatör
seçilmiştir. Bu dönemde, Başgil’in CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI, 27 askeri
darbesini gerçekleştirenler tarafından SİLAH ZORUYLA ENGELLENMİŞTİR. Dolayısıyla
siyaset tarihimizin EN BÜYÜK MAĞDURLARINDAN BİRİDİR. Bir anlamda,
CUMHURBAŞKANLIĞI SİLAH ZORUYLA ELİNDEN ALINMIŞ ADAMDIR.
Başgil’in en çok okunan ve bilinen eserleri, gençlere tavsiyelerini
kaleme aldığı GENÇLERLE BAŞBAŞA (İlk baskısı: İstanbul-1949) ile ülkemiz düşünce
hayatına büyük etkide bulunan DİN ve LAİKLİK adlı çalışması (Kitap halinde ilk
baskısı: İstanbul-1954-1955) olmakla birlikte, bilimsel ve düşünsel çalışmaları
bunlardan ibaret olmayıp pek çok kitap ve makalesi bulunmaktadır. Kaleme aldığı
eserlerin sadece listesi bile çalışkan bir ilim ve düşün insanıyla karşı
karşıya olduğumuzu göstermeye yeter de artar bile. Şu ana kadar tam bir Ali
Fuat Başgil bibliyografyasına sahip olmamakla birlikte, bütün eksiklerine
rağmen Arif Aşçı tarafından hazırlanan bibliyografya bu konuda yeteri kadar
bilgi edinmeye kafidir (Ord.Prof. Dr. Ali Fuad Başgil Bibliyografyası,
İstanbul-2000, Kubbealtı Neşriyatı, LVI, 150 s.).
Yaşadığı dönemde ve ölümüne yakın tarihlerde, özellikle ‘sağcı’ ve
‘milliyetçi’ çevrelerde büyük saygı gören Başgil hakkında bugüne kadar yazılan
yazılar, yapılan çalışmalar ve düzenlenen toplantılar, hizmetleriyle
karşılaştırıldığında, ‘hiç denilecek’ kadar azdır. Başgil’in büyük ölçüde
unutulmaya mahkum edilmesi, bütün bilim ve düşün insanlarımıza ibretlik dersler
vermektedir.
Başgil’i değerlendiren veya onun şahsiyetini, faaliyetlerini ya da fikirlerini
anlatan yazılarda pek çok dikkat çekici cümle bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden
birini, İzmir’de çıkan FEDAİ DERGİSİ’nin, Nisan 1969 sayısının kapağında ve A.F.Başgil’in
ikinci vefat yıldönümü vesileyle neşredilen Başgil’in ‘Bizim Gençlik’ isimli makalesinin
baş kısmına yerleştirilen takdim yazısında bulmaktayız. Burada Başgil şöyle
sunulmaktadır:
‘HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SUSMAYAN ÂLİM: ORD. PROF.DR. ALİ FUAT BAŞGİL.
TÜRKİYENİN MANEVİ LİDERİYDİ O. ÖLEN DİRİLERDEN DEĞİL, YAŞAYAN ÖLÜLERDENDİR. VE
YAŞAYACAKTIR. BÜYÜK MÜCAHİT, KALDIRDIĞIN BAYRAĞI YERE DÜŞÜRMEYECEK EVLÂTLARIN YETİŞİYOR.
RUHUN ŞADOLSUN!..’ ‘ŞEREFLE YAŞADI, ŞEREFLE ÖLDÜ. MANEVİ HUZURUNDA HUŞU İLE
EĞİLİYORUZ. ALLAHIN RAHMETİ ÜZERİNE OLSUN’
(Bakınız: Fedai Dergisi, Yıl: 6, Cilt: 4, Sayı: 47 (Nisan 1969), s.dış
kapak, 4, İzmir-1969).
Hakikati ifade eden bu cümleler, herkesi Başgil’in kitap ve makalelerini
okumaya davet etmenin yanı sıra, onun kadrininin kıymetinin daha iyi bilinmesi
için elden gelen herşeyi yapmaya dair ödevlerimizi de bizlere hatırlatmaktır.
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.