1 Eylül 2013 Pazar

ARAPÇA'DA LAİKLİK KELİMESİ YOK MU?




ARAPÇA'DA LAİKLİK KELİMESİ YOK MU?
Hatırlarsınız bir müddet önce, Başbakanımız Mısır ve Tunus'da bir konuşma yaparak -mealen- bu ülkelere laik bir rejimin uygun olacağını söyledi. Anılan iki ülkede ve başka yerlerde büyük tepkiler aldı konuşması. Bunun üzerine Başbakanımız bir tercüme hatası olduğunu, Arapça'da laiklik kelimesi bulunmadığı için yanlış anlaşıldığını ifade ettiler.
Şimdi;
Başbakanımız Arapça ve Arap düşüncesi uzmanı olmadığına göre bu fikri ona danışmanları veya çevresindeki kişiler vermiş olmalıdır.
O halde;
Bu danışmanlar ve âkiller ne kadar akıllıdırlar acaba?
Açıklama;
Arapça'da laiklik yerine 'ilmaniyye' veya 'âlemâniyye' kelimeleri kullanılıyor. Ancak bu kelimeleri ve anlamlarını, din dışılığı çağrıştırıyor gerekçesiyle İslami cemaatlar sürekli eleştırmişlerdir. Bu durumu Başbakanımızın danışmanları da mutlaka biliyorlardır.
Ama belki bilmedikleri, din devletine karşı çıkanlar daha çok 'ed-devlet el-medeniyye (:sivil devlet)' talep ediyorlar. Yani, Arap dünyasında rejim tartışmaları yapılırken laiklik (:ilmâniyye) yerine daha çok bu tabir kullanılır. Bu ince ayırımı bilmek için konuyla ilgili edebiyatı iyi bilmek lazım, halbu ki yöneticilerimizin çevrelerini saran akıldânelerin böyle derin birikimi yoktur.
Böyyük danışman ve mütercimlerin yapmaları gereken, Başbakanımızın kanuşmasındaki ‘laiklik’ kelimesini, ‘ilmaniyye’ ile değil, ‘el-devlet el-medeniyye’ kelimesiyle karşılamak idi; bu yapılsaydı muhtemelen daha az tepki duyulurdu.
Ve aleme nizamat vermeye çalışan bir ülkenin Başbakanını zor dururmda bırakmamış olurlardı.
Daha da kötüsü, Başbakanımız kameralar önünde böyle bir açıklama yaptığı için, o zamandan beri ülkemizde milyonlarca insan Arapça’da laiklik kelimesinin olmadığını sanıyor.
Bu bilgi kirliliğini kim düzeltecek? Ülkemiz düşünce hayatını ve dilimizin kirlenmesine herkes bir kelime ile katkıda bulunursa, bulunuyorsa halimiz nice olur?
Halimizin nice olduğunu ve olacağını çağdaş Türk düşüncesi hakkında birazcık malumat edinen ve Türkçe hassasiyetine sahip olan herkesin bilgisi dahilindedir..
Sonuçta;
Bir tek bu örnek bile bazı âkillerimizin İslam ve Arap dünyasını herkesten daha iyi ve çok bildiklerine dair iddialarının ciddiye alınmaması gerektiğini göstermeye yeterlidir. Etkili ve yetkili olmasalar, onları muhatap almaya değmez. Ama ellerinde güç olduğu için hepimizi rezil ediyorlar.
Yüce Allah çağdaş İslam düşüncesini çok bilenlerin şerrinden memleketi korusun!..
Âmiiiiinnnnnn Ya Rabbî!
Harun Anay/Ağustos 2013.
----

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.