Yeni
Öğretim Yılı Başlarken ÖĞRENCİLERİME özel NOTLAR (22-23)
22-Düşüncenin
ve ilmin başı MERAK DUYGUSU’dur. Bundan dolayı bütün eğitim-öğretim
sistemimizin ve sizlerin ana amacı, amaçların amacı merak duygunuzu geliştirmek
olmalıdır. Bu duygumuzu geliştiremezsek; yeni bilgiler ve düşünceler
üretemeyeceğimiz gibi daha önce geliştirilenleri bile öğrenip anlayamayız. Bu
açıdan bakıldığında, sadece bilge, düşünür ve bilim insanlarının değil malumat
toplayıcılarının bile yaptıkları işleri yönlendiren hakiki etkenin merak
duygusu olduğu söylenebilir. Fakat, üzülerek belirteyim ki, ülkemizde faaliyet
gösteren eğitim-öğretim kurumlarının ve bu kurumlarda görev yapan hocaların büyük
bir kısmının öğrencilerimizin merak duygularını geliştirme amaçları yoktur, ya
da varsa bile çok azdır. O halde sizlerin öğrenim dönemiz boyunca; aldığınız
dersleri, okuduğunuz kitapları, hocalarınızı, tanıdığınız yazarları ve örnek
almak istediğiniz kişileri merak duygunuzu geliştirip geliştirmediklerine göre
değerlendirmelisiniz. Şayet onlar, merak duygunuzu geliştirme yerine köreltiyorlarsa,
ya da merak duygunuzu kamçılamıyorlarsa, veya bir şeyi öğrenince başka bir şeye
doğru sizi yönlendirmiyorlarsa, -eğer yapabilirseniz- rahatlıklıkla onları göz
ardı edebilirsiniz; en azından onların, peşinde koşmanız gereken kişiler ve
bilgiler olmadığı kanaatine hiç düşünmeden varabilirsiniz.
23-Merak
duygunuzu geliştirebilmek için pek çok yöntem kullanmalısınız. Sadece bir
tavsiye, bir kitap veya ders herkese kafi gelmeyebilir. Bu duygunun öğrencide ileri
düzeyde oluşabilmesi için size önerebileceğim basit çözümlere de sahip değilim.
Bu eksikliğimden dolayı lütfen beni bağışlayınız. İnsanın doğumundan itibaren
bu duygunun gelişimi için çaba sarfetmek gerekir. Anne-babaların, öteki aile
bireylerinin, akrabaların, okul öncesi eğitim verenlerin, ilk ve orta öğretimde
görev yapan öğretmenlerin, medyanın ve insan üzerinde etkili olan daha neler ve
kimler varsa, onların hepsinin çocuklarımızda ve gençlerimizide bu duygunun
gelişmesi için çaba sarfetmeleri halinde istenilen sonuca ulaşılabilir. Anılan
kurum ve kişilerin çocuklarımızda ve gençlerimizde merak duygusu oluşturmak
hususunda büyük eksikleri olduğunu yakından biliyorum. Sayıları yetersiz de
olsa; büyük bilim insanları, tarihçiler, iktisatçılar, hukukçular,
ilahiyatçılar, siyaset bilimcileri, toplumbilimciler, mühendisler, kimyacılar,
fizikçiler, biyologlar ve felsefeciler (vb.) yetiştirmemize rağmen, MERAKLI
İNSAN YETİŞTİRMEKTE malesef ÇOK BÜYÜK SORUNLARIMIZIN OLDUĞUNU ifade edebilirim.
Bu
durumda, ne yapmalıyız?
Şimdiye
kadar merak duygumuz tam gelişmedi ise veya içinden geçtiğimiz veya geçmekte
olduğumuz öğrenim sürecinde sorumluluk taşıyanlar bizde böyle bir duygunun
gelişmesi hususunda yeterli gayreti göstermediler ise, hayata küsmemeliyiz.
Merak
duygusunu geliştirmenin önemini anladığımız andan itibaren ‘SANKİ YENİ DOĞMUŞUZ
DA HER İHTİYACIMIZI KENDİMİZ KARŞILAYACAKMIŞIZ GİBİ’ çareler aramalıyız.
Herkes, kendisinde bu duygunun nasıl geliştirilebileceğiyle ilgili düşünmeli ve
uygulamalar yapmalıdır.
Böyle
bir arayışa girecekseniz, aşağıdaki maddeler az da olsa size yardımcı olabilir:
-Merak
duygusu gelişmiş olan insanları tanıyarak onlardan istifade edebilir, onlarla
bu konuda sohbetler edebilir, onları gözlemleyebilir ve kendinize örnek
alabilirsiniz;
-Şayet
düşünmeyi öğrenmek için kendinize örnek bir şahsiyet seçtiyseniz, onunla bu
konularda konuşabilirsiniz, onun öğütlerine göre hareket edebilirsiniz;
-İlim
ve düşün insanlarının, sanatçıların ve iz bırakmış siyasetçilerin hayatları hakkında
kitaplar okumak size yardımcı olabilir;
-Büyük
keşiflerde ve icatlarda bulunan kişilerin hayatlarını ve çalışmalarını
incelemek size yardımcı olabilir;
-Merak
duygusuyla meşhur olan kişilerin hayat hikayeleri ve anılarını okumak size
yardımcı olabilir;
-Sinema,
tiyatro, roman ve hikaye gibi sanat unsurlarından yararlanabilirsiniz;
-Her
konuda olduğu gibi merak duygusunun gelişmesi de belirli bir düzeyde usta-çırak
ilişkisine bağlıdır. Bu yüzden merak duygusu gelişmiş birinin nezaretinde pratik
yapmak size yardım edebilir;
-Eğer
İslam’a inanıyorsanız, Kur’an-ı Kerim’i dikkatli bir şekilde okumak size çok
yardımcı olabilir; özellikle insanı düşünmeye ve incelemeye teşvik eden
ayetler, sizin sınırsız bir merak duygusuna sahip olmanıza yol açabilir;
-İslam
tarihinin ilk dört-beş asrını incelemek bu konuda size yardımcı olabilir. Büyük
bir bilgi ve düşünce birikimine sahip olmayan ilk dönem müslümanlarının,
Kur’an-ı Kerim ve Hz. Muhammed’in oluşturduğu MERAKLI İNSAN sayesinde çok kısa sürede
ne kadar yüksek bir medeniyet seviyesine ulaştıklarını okumak ve anlamak, GELİŞMENİN
ANA KAYNAĞININ MERAK DUYGUSU OLDUĞU hususunda sizi ikna edip harekete
geçirebilir;
-İslam
tarihinin ilk döneminde Hz. Muhammed’in sözlerini (:hadisler) toplamaya çalışan
insanların MERAK DUYGULARININ NE KADAR İLERİ DERECEDE OLDUĞUNU öğrenmek iyi bir
örnek olabilir;
-İslam
ve Türk tarihinden; Ebu Reyhan el-Birûnî, Fatih Sultan Mehmet, Katip Çelebi,
Evliya Çelebi, İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Reşat Ekrem Koçu ve Hilmi Ziya
Ülken gibi bilim, düşün ve siyaset insanlarının hayatlarını ve yaptıklarını
incelemek yararlı olabilir;
-Bütün
medeniyetleri örnek almak mümkün olmakla birlikte, özellikle Avrupa
medeniyetinin 14. yüzyıldan sonra yetiştirdiği merak duygusu gelişmiş kaşiflerinin,
mucitlerinin, bilim insanlarının, düşünürlerinin, filozoflarının ve sanatçılarının
hayatlarını incelemek, yaptıklarını öğrenmek ve onlardan dersler çıkarmak
yardımcı olabilir;
Çok
dedi kodu yapmak ya da insanların özel hayatlarını araştırmak yerine, merak
duygumuzu bilim ve düşüncede kullanabilsek, ne kadar iyi olur değil mi?
Sevgili
öğrencim, gözümün nuru, gönlümün ışığı, hayat umudum!
Kağıt
mendil satın almak için harcadığımız vaktin yarısı kadarını merak duygumuzu
geliştirmeye ayırmıyoruz.
Niçin
dersiniz?
İtiraf
edeyim, merak duygumun yeterli olup olmadığını düşününce bazen kendimden
utanıyorum.
YA
SEN?
YA
SİZ?
YA
KIZ ÖĞRENCİLERİM?
YA
ERKEK ÖĞRENCİLERİM?
Harun
Anay/20.09.2013.
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
twitter.com/HarunAnay
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.