Yeni Öğretim Yılı
Başlarken ÖĞRENCİLERİME özel NOTLAR (18-19)
18-Bilge, düşünür,
bilgin ve ahlaklı kişilerle mutlaka tanışmaya ve onlardan istifade etmeye
çalışmalısınız. Siz de takdir edersiniz ki, böyle kişileri tanımak ve onlardan
istifade etmek sanıldığı kadar kolay değildir. Bu hedefe ulaşabilmek için ilk
önce fakültenizdeki hocaları tanımaya çalışmak iyi bir başlangıç olabilir. Daha
sonra daireyi genişleterek, bulunduğunuz şehri, ülkemizi ve hatta dünyanın
muhtelif ülkelerini bu amaçla göz önüne alıp istifade edebileceğiniz kişilerle
irtibata geçebilirsiniz.
Lütfen, lütfen şunları
unutmayınız: Her üniversite hocası, her kitap ve makale yazarı, her itibar gören
ve alkış alan, her gazete yazarı, her televizyon ve radyo konuşmacısı anılan vasıflara
sahip değildir. Tarihin her döneminde iyi ile kötü biribirine karışmıştır veya
-bilerek veya bilmeyerek- karıştırılmıştır. Allah’ın hitap ettiği ve sorumluluk
yüklediği bir birey olarak aklınızın yettiği kadar iyi ve en iyi kişileri
tanıyıp onlardan istifade etmek, onlara saygı göstermek ve onları takdir
etmekle yükümlüsünüz.
Sorumluluk sahibi bir kişi,
hayatını sıradan insanların eline teslim etmez.
19-Vasıflı insanlarla
tanışıp onlardan istifade edebilmek için ilk önce fakülte hocalarınızı tanımaya
başlayacağınıza göre, hocalarınızın hayatını belirli bir düzeyde inceleme ve
yazdıklarını okuma gibi çabaların yanı sıra onlarla yüzyüze de görüşmelisiniz. Bu
amaca yönelik görüşmelerden sonra hangi hocanın istifadeye en layık, hangisinin
daha az layık veya hiç layık olmadığına karar vermelisiniz.
Hocalarla görüşmeyi
ciddiye almalısınız. Öğrencinin yaptığı bazı hatalar onun hedefine ulaşmasına
mani olabilir. Bunun için herhangi bir hocayla görüşmeye karar verdiğiniz zaman
aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim (Elbette siz de yenilerini
ilave edebilirsiniz):
-Hocayla ilk
görüşmenizde mutlaka kendinizi tanıtınız; ikinci ve üçüncü görüşmelerde de hoca
sormadan -hatırlatmak için- yine kendinizi tanıtmak yararlı olabilir;
-Çok âcil durumlar
hariç, hocalardan mutlaka randevu alarak görüşünüz. Bazı hocaların yetişme
şartları farklı olduğu için randevuyi gereksiz görebilirler, siz yine de randevu
alarak ziyaret etmeye çalışınız;
-Bir kişiden randevu
talep etmenin de kuralları vardır. Görüşeceğiniz kişinin hiç müsait olmadığı
bir anda talebenizi dile getirirseniz, olumsuz durumlarla karşılaşabilirsiniz.
Onun için randevu talep ederken, görüşeceğiniz kişinin o an böyle bir talep
için konuşmaya müsait olup olmadığına dikkat ediniz;
-Görüşmeye giderken
yeterli zaman ayırınız. Farz edelim ki, hoca size yarım saat görüşme vakti
ayırdı. Siz bir-ya da bir buçuk saat vakit ayırmalısınız. Görüşme herhangi bir
sebeple uzarsa, ‘Başka bir yere yetişmem lazım, müsadenizle kalkayım’ türünden
bir cümle sarf etmeniz yakışık almaz;
-Görüşeceğiniz vakte
riayet ediniz; tam saatinde kararlaştırılan vakitte ve yerde olunuz; size ne
kadar zaman ayrıldı ise ona da riayet ediniz; görüşeceğiniz kişi daha fazla
konuşmak isterse -sıkıcı ve özel bir durum olmadığı müddetçe- memnuniyetle
kabul etmelisiniz;
-Görüşmeye giderken
giyiminize özen göstermeniz yararlı olur;
-Görüşmenin her
aşamasında genel görgü kurallarına riayet etmelisiniz; görüşmenin başında ve
sonunda sizi kabul ettiği için teşekkürlerinizi sunmayı unutmayınız;
-Şayet görüşme bir
odada yapılıyorsa, hoca ev sahibi makamında olduğu için size şeker, kolonya
veya çay gibi bazı ikramlarda bulunmak isteyebilir. Sizin açınızdan çok özel
bir sebebi yoksa, bunları kabul etmelisiniz. Diyelim ki şeker ikram etti, siz
ise şekeri hiç sevmiyorsunuz, ‘BENİM ŞEKERLE ARAM YOK, SAĞOLUN’ diyeceğinize
nezaketle şekeri aldıktan sonra teşekkür edebilirsiniz. Daha sonra şekeri yeyip
yemediğinizi kimse kontrol etmiyor, başkasına da verebilirsiniz. BU KONUDA ÖYLE
KABALIKLARLA KARŞILAŞTIM Kİ anlatamam, DESTAN OLUR..
-Görüşme sırasında hoca
izin vermediği müddetçe odasındaki kitap, kalem ve kağıt gibi eşyalara el
sürmemelisiniz. Ancak izin isteyerek böyle şeyleri inceleyebilirsiniz. ODAMA
GELEN BİRİNİN, sanki kendi malıylımş gibi kitapları oradan alıp oraya
koyduğunu, bir sürü şeyi karıştırdığını, en sonunda da ‘KUSURA BAKMAYIN,
KİTAPLARINIZI DA KARIŞTIRDIM AMA..’ dediğini ve kendisi çıktıktan sonra -can
sıkıntısı hariç- dağıttığı eşyaları düzeltmenin yarım saatimi aldığını söylesem
inanır mısınız? İnanın lütfen, neler yaşıyor insan hayatta neler??
-Çok önem verdiğiniz
bir konuda görüşmeye gidiyorsanız, yanınızda kayıt cihazı da
bulundurabilirsiniz. Hocadan izin almak şartıyla konuşmaları kayda
alabilirsiniz. Böyle bir durum olursa, yaptığınız kaydı CD’ye alarak veya USB
ile hocaya da vermeyi unutmayınız;
-Görüşmeye giderken hiç
unutmamanız gereken şeylerin başında yanınızda kalem kağıt taşımaktır. Görüşme
başlayınca da not almalısınız, not alacak bir şey olmasa bile kalem ve
kağıdınız elinizde olmalıdır. Bu konudaki hatıra ve gözlemlerimi anlatsam uzun
bir yazı dizisi olur. Randevuleştiğiniz bir kişinin sanki yanınıza kalem kağıt
istemeye gelmiş gibi bir tavırla hareket etmesi ne kadar garip değil mi?
Yanında kalem kağıt olmayan bir insan, görüşmeye de hazırlıksız gelmiş
demektir. Böyle biriyle ne konuşulabilir ki? Ancak genel konular, hal hatır
sorma vs. olabilir..
-Görüşme sırasında,
hocayla aranızda ne kadar samimiyet olursa olsun, belirli bir mesafeyi ve edebi
muhafaza etmelisiniz;
-Görüşme sırasında, karşınızdaki
insanın size daha çok yardımcı olabilmesi için kendisine destek olmalısınız. Söz
gelimi bir konuyu tartışıyorsunuz, hoca sizin tam arkanızdaki bir sözlüğe bakma
gereği hissetti. Şu sözlüğe bakayım diyerek yerinden kalktı. Sizin hemen,
‘Hocam ben sözlüğü alabilirim, lütfen söyleyiniz, nerede?’ şeklinde bir soruyla
teklifte bulunmanız hoş bir yaklaşımdır. Buna karşılık size yardımcı olmak için
hoca odasında oradan oraya koştururken sizin patron gibi yerinizde gerilerek
onu seyretmeniz hiç de uygun olmaz;
-Görüşme sırasında ve
sonrasında karşınızdaki insanın vaktini alacak işler yapmayınız. Söz gelimi bir
sandalyede oturuyorsanız, kalktığınızda sandalyeyi düzeltiniz; birlikte çay
içti iseniz, bardakları yıkayabilirsiniz; herhangi bir sebeple oturduğunuz
yerde sırf siz geldiğiniz için bir düzenleme yapıldıysa onları eski yerine
koyabilirsiniz;
-Görüşmek istediğiniz
konuya önceden hazırlanınız. Hiçbir bilgi sahibi olmadan ve en basit şeyleri
bile bilmeden ciddi bir görüşme yapılamaz. Ancak başlangıç seviyesinde olmak
üzere, kaynak tavsiyesi ve herhangi bir bilginin nerelerde bulunabileceği gibi
konular hazırlıksız bir şekilde görüşülebilir;
-Görüşmeye giderken
mümkünse, randevu istediğiniz hocanın görüşmek istediğiniz konuda matbu
çalışmaları olup olmadığını inceleyiniz, şayet böyle bir durum söz konusu ise
yayınlarını okuyunuz; en azından bilgi sahibi olarak görüşmeye gidiniz.
Unutmayınız bilgi sahibi olmayan insanların önemli sorular sorabilmesi çok nadirdir.
-Görüşmenin başındaki
hoşgeldiniz, nasılsınız ve kendinizi tanıtma faslından sonra, görüşeceğiniz
konuyu ve zihninizdeki soruları/sorunları hocaya arz etmelisiniz. Fakat, bu
kısmı da FAZLA UZATMAMALISINIZ, unutmayınız siz öğrenmeye gittiniz öğretmeye
değil. Ya da görüşme sırasında bir konuyu hocayla tartışmanız, bir görüşün
başka şekilde de düşünülebileceğini ifade etmeniz gerekebilir. Böyle bir
durumda da inatla, bilgiç tavırlarla ve heybetli bir şekilde CEDELLEŞMEMELİSİNİZ.
Görüşlerinden istifade etmeye gittiğiniz insanı bir şeylere ikna etmeye
gittiyseniz ve siz konunun en doğrusunu biliyorsanız, ne diye hocayı rahatsız
ediyorsunuz?
-Görüşmenin sonunda, hocaya
teşekkür etmenin yanı sıra, -şayet ihtiyaç duyuyorsanız- biraz daha çalıştıktan
sonra kendisini tekrar ziyaret etmek istediğinizi, kabul ederse memnun olacağınızı
belirtmeyi unutmayınız;
-Görüşmenin sonunda,
-yalan söylemeden- nezaket kurallarına riayet ederek istifade ettiğiniz
konuları, yeni öğrendiğiniz bilgileri ya da zihninizde oluşan soruları zikredip
bunlar için ona özellikle teşekkür edebilirsiniz;
-Diyelim ki mezun
oldunuz, bir yerde çalışıyorsunuz, yıllar sonra bir vesileyle hocanız ile
görüşmek istiyorsunuz, o da sizi kabul etti. Bu durumda görüşmenin başında veya
sonunda kartvizitinizi hocaya sunmak uygun olabilir. Böyle biri ziyaretime
geldiğinde, ‘İsterseniz adresimi ve telefonumu yazabilirsiniz hocam’ dediğini
hatırlıyorum. Benim yerimde olsaydınız ne derdiniz, ne yapardınız?
Görgü kuralları doğuştan
öğrenilmiyor, değil mi?
Allah herkese sabırlar,
akıl ve zeka ihsan etsin!
Zor zenaattır insan
ilişkileri.
Sizi seviyorum,
biliyorsunuz değil mi?
Harun Anay/08.09.2013.
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.