Yeni
Öğretim Yılı Başlarken ÖĞRENCİLERİME özel NOTLAR (24-25)
24-Şunu
unutmamalıyız ki, insan çok büyük kabiliyetlerle yaratılmış bir varlıktır.
Bundan dolayı her insana olduğu gibi KENDİNİZE ve KABİLİYETLERİNİZE DE SAYGI DUYMALISINIZ.
Kendisine saygısını yitirmiş bir birey, kabiliyetlerini muhtemelen zor
geliştirecektir. Her insan atalarından bazı şeyleri miras (:genler) alarak bu
dünyaya geliyor. Bu mirasın ne olduğu ve insan hayatında ne kadar etkili olduğuna
dair genel bilgilerimiz bile şu an için sınırlı. Tek tek bireylerin neleri
doğuştan getirdiğine dair bilgilerimiz ise çok az.
O
halde, bu farklılıkları ve devraldığımız mirası unutmadan, kendimizi herkesle
eşit kabul edip her birimiz kabiliyetlerimizi geliştirmeye çabalamalıyız. Bu
ise, insanın kendisine saygısı ve güven duymasıyla mümkün olabilir. Kendisine
güvenini yitiren bir insanın, hangi işe girişirse girişsin başarısız olması
yüksek ihtimaldir. İnsanın kendisine güvenini sürekli canlı tutabilmesi ise ULAŞILABİLİR
HEDEFLER SEÇMESİNE BAĞLIDIR. Küçük küçük onlarca hedefi aşan bir insan bu
basamakları tırmanırken kendisine güvenini de sürekli arttıracak ve daha büyük
hedeflere doğru yönelebilecektir.
25-Bu
görüşleri kabul edince, her insanın BİRİCİK OLDUĞUNU da kabul etmemiz gerekir.
Her insan, hem beden ve hem de ruhi yönüyle YEGÂNEDİR. Belki de Allah, şimdiye
kadar hiç kimseye vermediği ve bundan sonra da vermeyeceği kabiliyetlerle sizi donatmıştır.
Böyle bir ihtimal herkes için söz konusudur. Öyleyse, her insanın BİRİCİK
olduğunu düşünerek, kendimizin DEĞERİNİ BİLMELİYİZ. Kendimizin değerini bilmek
demek, kendimize saygı ve güvenin yanı sıra, kabiliyetlerimizin DOĞMASI İÇİN
ZEMİN HAZIRLAMAK, onları geliştirmeye çalışmak ve keşfettiğimiz
kabiliyetlerimizi EN İYİ ŞEKİLDE KULLANMAK DEMEKTİR. Bunları yapmazsak, hem
kendimize hem de bütün insanlara yazık etmiş oluruz. Özellikle İslam dinine
inanan insanların, bu konuda çok daha büyük titizlikle emek harcaması gerekir.
Zira, NÂDİR veya HİÇ BULUNMAYACAK KABİLİYETLERLE DONATILAN insanın bu özelliklerini
geliştirmemesi büyük bir sorumluluk altına girmesi demektir. Böyle olunca,
kabiliyetlerimizi geliştirmek sadece kişisel açıdan değil, dini yükümlülük
açısından da gereklidir. Başka bir deyişle, İslam’a inanan her insanın
kabiliyetlerini geliştirmesi, TEMEL BİR DİNİ ÖDEVDİR. Geliştirmemesi ise, bu
temel ödevin yerine getirilmemesi anlamına gelir. Bundan dolayı da Allah o
kişiden bu ihmalinin hesabını soracaktır.
Sevgili
öğrencim,
Tekrara
düşme pahasına, size şunu bir kez daha hatırlatayım: SEN BU ÂLEMDE TEK’SİN, BİRİCİKSİN.
Bunu
iyi kavrayıp kabiliyetlerini geliştirmeye çalışman halinde hem kendini, hem
aileni, hem de sevgili milletimizi mutlu edeceksin.
İslam’a
inanıyorsan, kabiliyetlerini geliştirmekle temel dini ödevlerinden birini de yerine
getirmiş olacaksın.
Böyle
bir çaba içinde olmanı diliyorum.
Lütfen
unutma, senin bu hedefe ulaşmak için göstereceğin gayretler, arkadaşlarına da
örnek olacaktır.
ÖRNEK
BİR İNSAN OLMAK İSTEMEZ MİSİN?
‘KİM
İSTEMEZ Kİ?’ dediğini duyar gibiyim.
O
HALDE NE DURUYORSUN BE KARDEŞİM?
Yarını
bekleme!
Hemen
işe koyul!
Harun
Anay/20.09.2013.
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
twitter.com/HarunAnay
---
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.