1 Eylül 2013 Pazar

KADİR GECESİ DUASI




KADİR GECESİ DUASI
Rabbım! Şükürler olsun sana.
Bizi insan olarak yarattığın için sana hamd ederiz.
Lütfettiğin sayısız nimetler için sana şükr ediyoruz.
Sana layıkıyla kulluk edemedik, no’lur bizi bağışla!
Büyük ve küçük bütün günahlarımız için senden af diliyoruz, lütfen bizi geri çevirme!
Bizim gibi binlerce günah işleyen, üstelik bunların bazılarını bile bile yapan kulların senin huzuruna gelmeye hakları olmadığını biliyoruz. Ancak lütuf ve merhametinin sonsuz olduğuna inanarak yine de senden merhamet diliyoruz. Lütfen bizim kendimizi ıslah etmemize yardımcı ol!
Doğruluktan ayrılma dedin, ne kadar eğrilik varsa yaptık.
Sadece benim rızamı amaçlayın, başkalarından yardım istemeyin, bana yönelin dedin; senin dışında her şeye taptık, her şeyi senden üstün tuttuk, herkesin karşısında dilenci olduk.
İnsan olarak hepimize ayrı ayrı hitap ederek bizi şereflendirdin, hepimizi eşit tuttun; biz ise birbirimizi köle haline getirdik, insanlar arasında sırf yaratılışlarından dolayı ayırımlar yapıp onları küçümsedik, buna göre de toplumsal düzen oluşturduk, hatta bunu en doğru düzen sayacak kadar alçaklaştık, daha da fenası bu kokuşmuşluğumuzu senin adına, senin gönderdiğin güzel İslam dini adına yaptık, buna göre de yorumlar yaparak ayetlerini tahrif ettik.
Senin gönderdiğin dinin bütün ana amaçlarını araç, bütün araçlarını da amaç haline getirdik; senin adını bile habis şehvetlerimiz, arzularımız, hırslarımız ve isteklerimiz için kullandık, din istismarında hiçbir sınır tanımadık.
Yalan söylemeyin dedin; yalancılığı sana ulaştıracak ana araç kabul ettik, kendimizi aldattık, insanları aldattık, herkesi aldattık, hatta ve hatta seni bile aldatacağımızı sanacak kadar kudurduk, azgınlaştık, utanmazlaştık.
Çalmayın, birbirinizin hakkında riayet edin dedin; çalmayı ana ibadetlerimizinden biri haline getirdik, hak nedir tanımadık, İslam’ı temsil etmek iddiasında bulunan azgın bazı fıkıhçılarımız hak kavramını bile fıkıh öğretiminden çıkardılar veya ona neredeyse hiç yer vermediler, ne insan ve ne de öteki canlıların hakları inançlarımız arasında yer almaz oldu, senin hakların da onlarla birlikte zihnimizden tamamen çıktı, İslam alimi denilen pek çok kişi her gün adaletten bahsetti ama bir kez olsun adalet hakkında düşünüp bize ne olduğunu anlatmadılar, birbirimize zulm etme ve hak gasbı bakımından bütün insanlar arasında parmakla gösterilir olduk, bütün bunları da yine dinimizin gereği olarak yaptık.
İbadetiniz ahlakınıza, ahlakınız ibadetinize yol açsın, her iyi düşünce ve fiil ibadettir dedin; biz ibadetten ahlakı, ahlaktan ibadeti soyutladık, üstelik iyi ve kötü fiillerimizin seninle ilişkisini kopardık, hiçbir düşünce ve davranışımızda seni dikkate almadık, sen yokmuşsun gibi düşündük ve hareket ettik.
Bilenlerle bilmeyenlerin eşit sayılmayacağını söyledin; biz ise, bilgiyi seçkin bir sınıfa ait sanıp insanların büyük bir kısmını senin emirlerinin dışına ittik, bilmeyenlerin bilenlerden daha üstün olduğunu ispat etmek için ne gerekiyorsa yaptık, aramızdan en cahil olanları en tepe yönetici olarak seçtik, cehaleti bir erdem haline getirdik, cehalet müslümanın temel vasıflarından biri sayılır oldu.
Bize örnek olsun diye Muhammed Efendimizi peygamber gönderdin; onun bize emrettiği neler varsa ya hepsini ya da büyük bir kısmını zevkimize kurban ettik, senin peygamberini bize örnek olmasın diye göklere çıkararak ulaşılamaz hale getirdik, onu ya olmasa da olur kabilinden bir seviyiye düşürdük, ya da hiç kimsenin ona benzememesi için onu insan üstü vasıflarla donattık.
Hiçbir insanın ve insan ürününün kutsiyetinin olmadığını bilmemizi emrettin; biz ise, düşündüklerimizi, yaptıklarımızı, geleneğimizi, ilim adamlarımızı, atalarımızı, büyüklerimizi, aşiret reislerimizi, dini liderlerimizi, parti büyüklerimizi, cemaat ve tarikat önderlerimizi peygamberin Muhammed’den bile üstün makama yerleştirdik, peygamberin konumu küçüldükçe kutsadığımız öteki kişilerin makam ve mevkii yükseldi, adeta görenler bizim bu büyüklerimizi Hinduların KUTSAL İNEKLERİYLE mukayese eder oldular, onların pisliklerini bile kutsal sayar olduk.
Benim dinimi ve emirlerimi kötü emellerinize alet etmeyiniz dedin; şahsi, toplumsal ve siyasi hırslarımız için her istismarı yaptık, hatta kurduğumuz partiyi İslam ile bile özdeşleştirdik, bir partiye oy vermenin insanları cennete götürmeye yeteceğini bile söyledik.
Çocuklarımıza ve gençlerimize kötü örnek olduk, onları tahkir ettik.
Birbirimize vahşi hayvanlar gibi muamele ettik.
Ben’imizi tanrılaştırdık.
Zayıf aklımızın bütün hakikatları kuşatabileceğini sandık.
Düşündüğümüz ve yaptığımız her şeyi, hiçbir zaman aşılamayacak en son hakikatlar kabul ettik ve başkalarının da buna uyması için onlara olmadık zulmü yaptık.
Her gün birbirimizi ya bedenen ya da manevi olarak öldürdük ve bunu yapmakla da iftihar ettik.
Yaratıklarıma bakın, ibret alın, düşünün ve araştırın dedin; bu emirlerini çiğnedik, görmezden geldik. Senin emirlerine uyanlar evreni, doğayı, canlıları, insanı ve cansızları inceleyerek dünyaya hakim oldular, bizi rezil ve sefil ettiler. Yine de ibret almayıp bütün bu bayağılımızı da sana yükleyip, ‘Ne yapalım Allah böyle istedi, bu dünya gavurların, öteki dünya müslümanların’ dedik, diyebildik;
Sorumluluk sahibi bir varlık olmamızı istedin; hiçbir alanda sorumlu davranmadık, doğayı tahrip ettik, sana inananlara saygı göstermeyip kardeşlik hukukunu ayaklar altına aldık, sana inanmayanlara olmadık kötülükleri yaptık, düşünce ve fiillerimizde sorumluluğun izi görünmez oldu;
Güzel Rabbım, Ulu Tanrım, her şeye gücü yeten ve her şeyi yapma gücü olan Allah’ım!
Bunlara benzer sayısız günahlarımız var, biliyoruz, anladık, itiraf ediyoruz. Bu durumdan kurtulmak istiyoruz, buna kesinlikle karar verdik. Bundan sonra bu amaçla elimizden geleni yapmak istiyoruz. Lütfen sen de bize yardım et, sen de bizim halimizi ıslah etmemize destek ver, anlayamadığımız kısımlarda bize yol göster!
Lütfen bize acıyıp yardım et!
Lütfen bizi destekle!
Lütfen aldığmız bu karar üzere olmamız için bizden yardımını esirgeme!
Biz bu karar üzere düşünce ve fiillerimizi yoğunlaştırırken, hala senin ve gönderdiğin din adına alçaklıklar yapmaya devam edecek olanlarla mücadele ederken de bizi destekle, yolumuzu aç, ARAMIZDAN ÇIKAN BEYİNSİZLERİN SEFİLLİKLERİ YÜZÜNDEN BİZİ HELAK ETME RABBİMİZ!
Sana sığınıyoruz, senden yardım istiyoruz.
Sen en güzel yardımcısın.
Sen herşeyi bağışlayansın.
Sen dualara karşılık veren ve onu yapabilme gücü olan tek varlıksın.
No’lur, yalvarıyoruz bizi affet, bize yardım et, bizi doğru yoldan ayırma Rabbimiz!
Harun Anay/26 Ağustos 2013.
 ----

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.