ÖRNEKLERLE DİNDARIMSI ZİHNİYETİ-(12)
12-‘Sayın çağdaş İslam filozofumuz Prof.Dr. Abuziddin Berberoğlu,
yüksek zatınız daha çok gençken, felsefe hakkında okuduğunuz eserler
beşi-onu bile geçmemişken BÜTÜN BATI DÜŞÜNCESİNİ HARMANLAYIP bazı fikri
gelişmelerin ARKAPLANINI yazdınız. Kendi adınıza bastırdığınız bu kitabı
vaktiyle ben de okumuş ve sizi çok takdir etmiştim. Benim gibi onlarca
kişinin sırf bu kitaptan dolayı sizi
takdir ettiğine şahit oldum. Aradan yıllar geçince anladım ki, bu
ARKAPLAN KİTABI TAMAMEN HIRSIZLIKLA YAZILMIŞ. Eksiksiz bir İNTİHAL
YAPMIŞSINIZ. Bu hırsızlık mahsulü kitabınızı da ekleyerek akademik
ünvanlar aldınız. İşin en tuhaf yanı ise, bu kitabınızı bir FİLOZOF
OLARAK ‘DÜŞÜNSEL’ ve ‘ENTELEKTÜEL’ arayışlarınızın yer aldığı bir
çalışma olarak sunuyorsuzun. İNTİHAL yapmak size, kimden miras kaldı?
İntihal sizin dininizin, imanınızın, şerefinizin bir gereği mi? İnsan
içine nasıl çıkıyorsunuz? Hadi gençken böyle bir halt işlediniz diyelim,
NASIL UTANMADAN, SIKILMADAN ve ARLANMADAN olgunluk ve yaşlılık
döneminizde bile hâlâ böyle bir HIRSIZLIĞI, kendi düşünsel çabalarınızın
mahsülü sayıyorsunuz? Bu millet enayi mi? İlahiyat öğrencilerine,
hocalarına ve meslektaşlarınıza GERİ ZEKALI MUAMELESİ YAPTIĞINIZDAN
DOLAYI HİÇ Mİ YÜZÜNÜZ KIZAR MIYOR? İnsan içine nasıl çıkıyor sunuz?
Temiz duygularla karşınıza çıkan öğrencilerin yüzlerine nasıl
bakıyorsunuz? Sizde AR YOK MU? Sizde NAMUS yok mu? Sizde, ŞEREF yok mu?
Siz de HAK duygusu hiç mi gelişmedİ?’ diye dindarımsı büyük filozofumza
sorulunca şöyle cevap verir.’
-‘Bak kardeşim! Mesele şudur: TO
BE OR NOT TO BE, yani OLMAK YA DA OLMAMAK. Bu söylediklerin ve
sorularının hiç bir anlamı yok. Değersiz şeyler. Herkes birbirinden
istifade ediyor, herkes birbirinin görüşlerini alıyor. BEN ALMIŞIM ÇOK
MU? Üstelik KAFİRLERDEN almışım. Kafirlerden hırsızlık yapmak, samimi
bir müslümanın ödevidir. Benim en güvendiğim ve veli nimetim hocam da
aynı yollarla BÜYÜK FAKİH OLDU. Şimdi bir sözünü kimse iki etmiyor.
Üstelik hanları ve hamamları var. Herkesin aynı şekilde başarılı
olmasını dilerim. İbn Sina da Aristo’dan istifade etti, Farabi de
Eflatun’dan istifade etti. Ne var bu söylediklerinde? Sen utan!
Bahsettiğin eserim, basılalı yıllar oldu. Bu eser hakkında hiç kimse
senin söylediğin gibi bir lafı etmedi. HERKES BUDALA DA SEN Mİ
AKILLISIN? SEN Mİ SADECE YABANCI DİL BİLİYORSUN? SENDEN BİN KAT DAHA İYİ
İNGİLİZCE BİLEN İNSANLAR BİLE BENİM KİTABIMI hep takdir ettiler. Senin
gibi felsefe ve din düşmanlarının yüzünden memleket bu hallere düştü.
Senin gibiler olmasaydı şimdiye kadar çok büyük filozoflar
yetiştirmiştik. Ne demiş Vitgenştayn: ‘Hırsızlık yapmayanın anasını..’
(yani, Men lem yesrik..)’. Haydiger (ki bu kelime Türkçe HAYDİ-GER
kelimelerinden gelir, bir ihtimal de Arapça ‘heyyâ nesrik’ ifadesinden
gelir): ‘İnsanlık tarihi hırsızlıklar tarihidir’. Kaldı ki benim
yaptığım asla hırsızlık sayılamaz. İnançlanırmıza hizmettir. Yazıklar
olsun sana! Böyle de iftira atılır mı? Hocama söyleyeceğim, senin
hakkında bir fetva versin de cehennemi bu dünyada gör!’
Harun Anay/17.09.2013.
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
twitter.com/HarunAnay
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.