ÖZÜR
DİLEMELİLER, Fakat NİÇİN?
Birileri
özür dilemeli.
Kesinlikle
özür dilemeli.
Niçin?:
İlahiyat
fakültelerinin başka kültür, medeniyet, düşünce ve bilimlere açılan BİRİCİK
PENCESİ OLAN Felsefe Tarihi Dersleri’ni KALDIRMAK İSTEDİLER.
Felsefe
tarihi derslerini kaldıramayınca SEÇMELİ HALE GETİRİP İTİBARSIZLAŞTIRMAYA
ÇALIŞTILAR.
Böylece
bu dersi veren hocaların İTİBARLARIYLA OYNADILAR, ONLARA HAKARET ETTİLER.
Bu
pisliklerini meşrulaştırabilmek için, ‘FELSEFE TARİHİ ALANINDA yeterli HOCA
YOK’ diyerek NEMRUD’U BİLE UTANDIRACAK KADAR CÜR’ETLİ YALANLAR SÖYLEDİLER.
Felsefe
tarihi hocalarının, görevlerini yapmadıkları İFTİRASINI ATARAK hayasızlıklarını
ve müfteri olduklarını ispat ettiler.
Açıkça
veya zımnen, felsefe tarihi derslerinin ‘İslam’ı bilen ilahiyatçı
yetiştirilmesini engellediği’ YALANINI AHLAKSIZCA YAYMAYA ÇALIŞTILAR.
Fakültelerimizi
ve ülkemizi karanlık tuzaklarına çekmek ve temelsiz iddialarını
meşrulaştırabilmek için, HAYSİYETİYLE GÖREVLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞAN ve
KENDİLERİNİ ÖĞRENCİLERİNE ADAYAN HOCALARIMIZIN TAMAMINA iftira attılar, hakaret
ettiler, itibarlarıyla oynadılar, onları toplum önünde rezil etmek istediler.
İlahiyat
fakültelerindeki felsefe hocalarının DİNSİZLİĞİ, ZINDIKLIĞI ve ATEİZMİ YAYMAYA
ÇALIŞTIKLARINA DAİR BÜHTANLARINI farklı vasıtaları kullanarak YAYDILAR.
Güzellik
duygusu olmadan yapılan bir din eğitim ve öğretiminin ancak ve ancak Taliban
Zihniyetli insanlar yetiştireceğini çok iyi bildikleri için fakültelerimizde
okutulan SANAT DERSLERİNİ KALDIRMAYA TEŞEBBÜS ETTİLER.
Kendisini
İSLAM’I SAVUNMAK ve İSLAM AKİDESİNİ AÇIKLAMAKLA GÖREVLİ SAYAN kelam derslerine
BİLE TAHAMMÜL EDEMEYİP DERS SAATLERİNİ AZALTARAK bu alana tarihimizde
görülmedik ve bilinmedik bir şekilde darbe vurmak istediler.
Ahlak
felsefesi derslerini bile kaldırmaya cür’et ettiler.
Bu
gibi kepazelikleri yaparken de; OLMADIK İFTİRALARA, HAKARETLERE ve DEDİKODULARA
BAŞVURDULAR.
Bir
kurum olarak ilahiyat fakültelerinin kamuoyu nezdindeki itibarını sarsmaya
çalıştılar.
İlahiyat
fakültelerinde görev yapan pek çok namuslu, haysiyetli, çalışkan, düşünen,
yazan, okuyan, ödevlerini ve görevlerini yapmaya çalışan asistanından öğretim
üyesine kadar bütün hocaları RENCİDE ETTİLER.
Bu
çağda ve ülkemizin içinde bulunduğu şartlarda HİÇ BİR ÜNİVERSİTENİN veya
FAKÜLTENİN KARŞI KARŞI KALMADIĞI MUAMELELERİ İLAHİYAT FAKÜLTELERİNE dayattılar.
Despotça
ders programları dikte ettiler.
İlahiyat
hoca ve öğrencilerinin arasına NİFAK SOKTULAR.
İlahiyat
hoca ve öğrencilerinin birbirine DÜŞMAN HALE GELMESİNE YOL AÇTILAR.
Taliban
zihniyetli bazı ilahiyat hoca ve öğrencilerinin SEVİNÇ ÇIĞLIKLARINI
MEGAFONLARLA ÜLKEYE YAYMAYA ÇALIŞTILAR.
Edebli
ilahiyat hoca ve öğrencilerini TACİZ ETTİLER.
İMANLI
ilahiyat hoca ve öğrencilerinin DİNSİZLİĞİN KAYNAĞI OLDUĞU İFTİRASINI
ATABİLDİLER.
Öğrencilerimizin
felsefe derslerini seçmemeleri için ne gerekiyorsa yaptılar.
Felsefe
hocası olmak isteyen yetişme çağındaki öğrencilerimizin ideallerini kirletmek
istediler.
İlahiyat
fakülteleri, hocaları ve öğrencileri hakkında yerli yersiz sözler edilmesine ve
yazılar yazılmasına sebep oldular.
Tarihimizden,
geleneğimizden, bilim ve düşünce tecrübemizden kopuk bir İLİM ANLAYIŞINI ve
DİNİ YORUMU fakültelerimize ve topluma dayatmak istediler.
Binlerce
yıllık geçmişi olan bir milleti, FELSEFE’nin LÜZUMLU OLUP OLMADIĞINI TARTIŞIR
HALE GETİRMEK İSTEDİLER.
Milletimizin
tarihine, kültürüne ve medeniyetine yakışmayacak KİRLİ TUZAKLAR HAZIRLADILAR.
DİNİ
DÜŞÜNCE TARİHİMİZE tamamen YABANCI olan Taliban Zihniyeti’ni İLAHİYAT
FAKÜLTELERİ VASITASIYLA ÜLKEMİZE YERLEŞTİRMEK İSTEDİLER.
Yüzlerce
yıllık Osmanlı tecrübesini İNKAR ETTİLER.
Yaklaşık
YÜZ YILLIK CUMHURİYET DÖNEMİ TECRÜBESİNİ YOK SAYDILAR.
Hakiki
niyetlerini gizleyip SIRF DİNİ ve İLMİ AMAÇLARLA Program değişikliğine
gittikleri intibaı verdiler.
Yıllardır
bazı dini gruplarca uygulanan bir eğitim ve öğretim programını İLAHİYAT
FAKÜLTELERİNDE RESMİ MÜFREDAT HALE GETİRMEK İSTEDİLER.
İlahiyat
fakültelerinin hoca kadrosunu ele geçirmek için yıllardır çalıştıkları yetmiyormuş
gibi, PROGRAMLARINA DA EL ATTILAR.
Böylece
ilahiyat fakültelerini TOPTAN ESİR ALMAK İSTEDİLER.
Bütün
bunları yapmaya çalışırken de İSLAM DİNİNİ, İSLAMİ İDEALLERİ ve DİNİ KAVRAMLARI
istismar ettiler.
Hülasa;
din, medeniyet, kültür, düşünce, bilim, felsefe, hoca ve öğrenci düşmanlığı
yaptılar.
Taliban
Zihniyeti bunları yaparken, yetkili ve etkili olan birileri de onlara imkan
tanıdı.
GÜNLERDİR
HOCALARIMIZI ve ÖĞRENCİLERİMİZİ LÜZUMSUZ İŞLERLE MEŞGUL ETTİLER.
Aydınlarımızın
boş yere vakitlerini aldılar.
Kamuoyunun
gündemini ÇALDILAR.
ZAMANIMIZI
KATLETTİLER
Bizi
BOŞ YERE MEŞGUL ETTİLER.
Daha
ne olsun?
Daha
neler olsun?
BU
YAPILANLARI DÜŞMAN BİLE YAPMAZ, DEĞİL Mİ?
Bu
yapılanları SÖMÜRGE GÜÇLERİ BİLE YAPMAZ, DEĞİL Mİ?
Bu
yapılanları DARBE DÖNEMLERİNİN GENERALLERİ BİLE YAPMADI, YAPMAZ DEĞİL Mİ?
Bu
yapılanları DARBE DÖNEMLERİNİN eğitim-öğretim sorumluları bile yapmadı, yapmaz
değil mi?
ÖYLEYSE;
Yapılacak
bir tek şey var: ÖZÜR DİLEMEK.
Derhal
ÖZÜR DİLEMELERİ lüzumludur.
Herkesin
duyacağı şekilde özür dilemeleri gerekir.
Bütün
kamuoyunun duyacağı biçimde özür dilemeleri gerekir.
Bütün
ilahiyat fakülteleri hocalarından özür dilemeleri gerekir.
Bütün
ilahiyat ÖĞRENCİLERİNDEN ÖZÜR DİLEMELERİ GEREKİR.
Başka
yolu yok..
Bekliyoruz..
Peşindeyiz..
‘Bir
özür bekleyerek Yâ Rab ne güneşler batıyor?!’
Harun
Anay/19.09.2013.
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
twitter.com/HarunAnay
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.