21 Eylül 2013 Cumartesi

FELSEFEYİ SEVDİRMEK



FELSEFEYİ SEVDİRMEK

İlahiyat müfredatından felsefe ve akli bilimlerin atılıp yerine ezberci Taliban Zihniyeti’ni ikame etmenin açık bir tuzak olduğu artık akıl sahibi herkese gün gibi aşikar hale geldi. Bu tuzağın sahiplerinin hâlâ hileler peşinde olduklarını tahmin ediyorum, aldığım bilgiler ve kamuoyuna yansıyan bazı gelişmeler de bu istikamette. Allah ömür verirse yeni oyunları da hep birlikte görürüz. Yeni tuzakları boşa çıkarmak da inşallah bizlere nasip olur.

Yalnız bu vesileyle dikkatimi çeken pek çok gelişme oluyor..
Ne gibi?
Neler gibi?
Merakla böyle sorular sorduğunuzu duyar gibi oluyorum.
Vaktiniz kıymetlidir. Sizleri daha fazla yormayayım.
Üzülmenize kıyamam.

Felsefe düşmanlıkları dillere destan olmuş ve son yıllarda gemi azıya almış bireyler, HAYRET EDİLECEK BİR ŞEKİLDE FELSEFEYE İLGİ DUYMAYA BAŞLADILAR.

Ne garip tecelli değil mi?
Sen felsefeyi sevmek şöyle dursun ilahiyat fakültelerinden bile atmaya çalışacaksın, bu amaçla ahlaksız tuzaklar kuracaksın, olmadı bir de iftiralarla dolu bir VİDEO hazırlayıp internete koyacaksın, sonra da FELSEFE AŞIĞI HALİNE GELECEKSİN..
VAY ANASINA BE!!??..
Allah ömür verirse daha neler göreceğiz şu hayatta neler?
Bu günleri de gördük ya artık gam yemem.

Azılı felsefe düşmanlarının FELSEFE AŞAĞI haline geldiklerine dair delillerim şunlardır:

1-Felsefenin ilahiyat fakültelerinden kaldırılmasına karşı direnen sahih felsefe hocalarının çakmak gibi çakan gözlerinden dehşete kapılıp hemen şöyle demeye başladılar:

-‘BİZ ASLA FELSEFEYE KARŞI DEĞİLİZ, BİZ İslami Felsefe İSTİYORUZ, GAVUR FELSEFESİ İSTEMİYORUZ’

Ahha..
İşte budur, asırlardır beklediğimiz söz budur.
İşte bu cümle var ya, bu cümle, Papa’yı müslüman eder. Hitler’i zulümden vazgeçirir. Lenin’i tarikat şeyhi yapar. Hülagu’yu manastıra kapatır. Ebu Leheb ve garısını müslüman eder.
Bu cümle o kodar değerlidir ki, ancak bin yılda bir söylenebilir, onun sahibi de bizim Taliban Zihniyetlilerdir. HELAL OLSUN ONLARA!
BÖYLE BİR CÜMLEYİ, MİLYON YIL DÜŞÜNSEM AKLIMA GELMEZDİ.
Maşallah ne kabiliyet var adamlarda?
Ne kadar akıllılar?
Ne kadar zekiler?
Bereketleri artsın akıllarının ve zekalarının!
Zikrettiğim cümle bile tek başına Taliban Zihniyetlilerde BÜYÜK BİR FELSEFE AŞKININ BAŞLADIĞININ YETERLİ DELİLİ sayılmalıdır.

2-Kurdukları tuzak kamuoyunda tepki toplayınca; ulama taifesi, yazarlar ve dahi iflah olmaz Taliban Zihniyetliler, Kürdili Hicazkar ve Türkili Hicazkar makamında şu şarkıyı koro halinde söylemeye başladılar:

-‘İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE FELSEFE DERSLERİ KALDIRILMADI. SADECE FELSEFE TARİHİ DERSİ SEÇMELİ HALİNE GETİRİLDİ. BİZ FELSEFE DERSLERİNİN KALDIRILMASINA KARŞIYIZ, İSTEDİĞİMİZ İSLAM’I BİLEN İLAHİYATÇI YETİŞTİRMEKTİR’

İbn Sina, kendisinden şu kadar yüzyıl sonra Taliban Zihniyetlilerin böyle cümleler kurucaklarını bilseydi, BİN YIL DAHA YAŞAMAK İSTERDİ. Bundan eminim, çünkü bu cümleleri duymayı yeryüzündeki bütün felsefeciler mehdi/mesih bekler gibi asırlardır gözlüyorlardı. Dindarımsı tosunların Hilal’i gözlemeleri bile bu durumla mukayese edilemez.
Hele ilahiyat fakültelerindeki felsefe öğrencileri yıllardır rüyalarında BU DAHİYANE CÜMLEYİ okumayı HAYAL EDİYORLARDI.
Malesef bu kadar derin, içli, insanı alıp götüren bir şarkı sözünü Taliban Zihniyetliler söyleyebildi. Ne bana ne de öğrencilerime nasip oldu böyle bir başarı.
Üzgünüm, çok üzgünüm. Ama aynı zamanda sevinçliyim, yeni felsefe talebeleri kazandık.

3-Kurulan tuzak farkedilince, tosunlarımız şunu da dediler:

-‘EFENDİM, ÜNİVERSİTELERİMİZİN AVRUPA ÜNİVERSİTELERİNE UYGUM SAĞLAMASI (:Bologna Süreci) İÇİN İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE FELSEFE DERSLERİ AZALTILDI. YOKSA BİZİM FELSEFEYE HERHANGİ BİR DÜŞMANLIĞIMIZ YOK.’

Âhhhhhh, âhhhhhh...
Bu cümleyi her duyuşumda bir hoş oluyorum. İçim gidiyor, bayılıyorum, kendimden geçiyorum, sarhoş gibi oluyorum.
Keşke bu cümleyi ben kurabilseydim. Keşke bu kadar felsefeyi sevebilseydim. Yıllardır felsefe kitapları okurum şu cümlelerin benzerini kurmak nasip olmadı bana. Kısmet meselesi..
Yalnız üzüldüğüm, niçin ders azaltma mecburiyeti felsefe derslerine denk geldi de ezber derslerine denk gelmedi sorusunun cevabının verilmemesi. Olsun, sorun değil. Zaten bu sorular o kadar da önemli değil. Israrım yok..
Sorular bazen saçma da olabilir. Bunlar da öyle muhtemelen. Önemli olan işin özü: ÜSTADLARIMIZ HAKİKİ FELSEFE AŞIKLARIDIRLAR, HAFEZANÂ’LLAH KÖTÜ NİYETLERİ YOKTUR.
Şükürler olsun!
Bu günleri de gördük.

4-Yaptıkları çirkinlik suratlarına vurulunca Taliban Zihniyetliler şunu da dillendirdiler:

-‘Ben de felsefe okuyucusuyum. Boş zamanlarımda bol bol felsefe okurum. Benim zevklerimden biri felsefe kitapları okumaktır. Felsefeye karşı değilim, ama ilahiyat fakültelerinde ÖNCE İSLAMİ İLİMLER OKUTULSUN, LİSANSI BİTİRDİKTEN SONRA İSTEYEN öğrenciler FELSEFE ve KELAM DERSLERİ DE OKUSUN. BÖYLECE DAHA DİNDAR NESİLLER YETİŞSİN.’

İşte, Şarkıli hicazkar makamındaki bu güfte; Taliban Zihniyeti’nin ne kadar EĞİTİMDEN ANLAMAZ, BİLİM DIŞI, KÖTÜ NİYETLİ, ahlak dışı, DİN İSTİSMARCISI, insanlığın tecrübelerine yabancı ve dar kafalı olduğunun bariz delilidir.

Kendi pisliklerini, suçlarını, hırsızlıklarını, utanmazlıklarını, iftiralarını, tembelliklerini, cehaletlerini ve medeniyet düşmanlıklarını gizlemek için ağızlarından çıkan bu safsata ile muhataplarını aldatacaklarını sanıyorlar. Kıt akıllıları aldatabilirler, fakat bizi değil, bizi hiç değil.

Yine de, bu şarkının içinde de umutlanabileceğimiz bir cümle var: ‘FELSEFE KARŞITI DEĞİLİZ’
Biz de bu son sözü samimiyetle söylediklerine inanıp kendilerini ‘kalpleri İslam’a ısındırılacaklar’ arasında sayıyoruz.
Fakat sözlerinin bütününü göz önüne aldığımızda:
Taliban Zihniyetilerin sürekli bocaladıklarını, iki gündür içen sarhoşlar gibi ayaklarının sekiz bile çizemez hale geldiklerini açıkça görüyoruz.
Zoru görünce, Taliban Zihniyetli’nin ne hale geldiğini görüyor musunuz?
Kafasının arkasındaki bilim ve düşünce düşmanlığını din istismarıyla nasıl da kapatmaya çalışıyor, farkettiniz değil mi?

5-İlimden, irfandan ve düşünceden anlamadıklarının açık delili olarak şöyle demeyi de ihmal etmediler:

-‘BİZ FELSEFE KARŞITI DEĞİLİZ. ZATEN İSLAM DİNİ DE DÜŞÜNCEYE ÖNEM VERİR. İSLAM SÜREKLİ AKLIMIZI KULLANMAMIZI EMREDER’

Birinci cümle açık bir TAKİYYE’dir. Tartışmasız, hilafsız bir Takiyye’dir.
İkinci ve üçüncü cümleyi ise, bu alemde söylemeye ve onlara dayanarak nasihat etmeye en az ehliyetli kişiler Taliban Zihniyetlilerdir.
İslam dininin ilim ve düşünceye çok önem verdiği doğrudur, fakat Taliban Zihniyetlilerin dar kafaları ilim ve düşüncenin ne olduğunu kavrayamaz. Bütün tarih boyunca kendilerine benzer zihniyete sahip olup da kaç düşünür yetiştiğini araştırırsanız mesele ortaya çıkacaktır. Fakat güneşi önlerine koysanız, onun çıra olduğuna dair mantıki deliller getirmekten çekinmeyecek kadar zihinleri kirlenmiş yaratıklarla karşı karşıyayız. O bakımdan fazla umudum yok.

Tek tesellim, bu cümlede de felsefeye olan aşklarını dile getirmiş olmalarıdır. Yalan da olsa, böyle cümleleri onların ağzından dinlemek ve yazılarından okumak hoşuma gidiyor. Varsınlar bizi kandırdıklarını sansınlar, zevk alsınlar. Bizim de hoşumuza gidiyor, onların gözü dönmüş hallerini izlemek komedi filimlerinden daha çok güldürüyor bizi.

6-Taliban Zihniyetliler tarihin şahit olduğu en komik adamlar ve kadınlardan oluştuğu için bütün şehirlerin duvarlarına yazılabilecek kadar değerli olan şu cümleleri de kurdular:

-‘Biz felsefe karşıtı değiliz, asla değiliz. Biz müslüman olduğumuz için, FELSEFEYE DAYANAN İSLAM DEĞİL, İslam’a dayanan FELSEFE İSTİYORUZ’

Nasıl, nasıl????
Bir daha okur musunuz lütfen yukarıdaki cümleyi?
Bazı kişiler, Taliban Zihniyetlileri’n kafalarının içinde hiç beyin yok sanabilir, benim iddiam odur ki sadece bu cümle bir miktar beyin taşıdıklarının delili olabilir. Hiç beyni olmayan varlıklar, nasıl böyle herkesi şaşkına çevirebilecek cümleler kurabilirler ki?

Kıt beyinleri ve akıllarıyla şunu demek istiyorlar: BİZ FELSEFE AŞIĞIYIZ, fakat sizin BİLDİĞİNİZ ve ÖĞRETTİĞİNİZ FELSEFE İslam dışıdır. Üstelik, bildiğiniz felsefe ile dinimizi de yozlaştırıyorsunuz. Biz ise, ÖYLE BİR ŞEY YAPACAĞIZ Kİ felsefe DİNİN HİZMETİNDE OLACAK, ONU DESTEKLEYECEK, ONA DAYANACAK.
Nasıl yapacak böyle bir şeyi? Onu sadece Taliban Zihniyeti biliyor, bu bir SIR’dır.
Bu sır, devlet sırrından daha çok korunması gereken önemdedir.
İslam tarihinin ilk dönemlerinden beri mevcut olan bu zihniyete mensup olan bireyler, bu büyük ilahi sırrı NESİLDEN NESİLE AKTARMIŞLARDIR. Bizim gibi sıradan insanlara bu sır açık değildir, biz böyle bir sırra hiçbir zaman aşina olamayacağız.
Yukarıdaki gibi cümleler üzerinde düşündükçe, Taliban Zihniyetlilerin sanıldığından daha fazla beyin taşıdıklarına kani olmamak mümkün değil.
Her neyse, yukarıdaki savunularında da felsefe düşmanı olmadıklarını itiraf ediyorlar ya, esas kazancımız budur. Gerisi teferruat. Yalan da söyleseler, saçmalasalar da, iftira da atsalar, onları hoş karşılamalıyız. Söylediklerinin özeti şudur: Taliban Zihniyetliler felsefe düşmanı değildirler.

7-Taliban Zihniyetlilerin FELSEFEYE ÇILGINCA ÂŞIK OLDUKLARINA, ARTIK ONDAN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNEMEZ HALE GELDİKLERİNE ve YATIP KALKIP FELSEFE MIRILDANDIKLARINA dair son ve inkar edilemez bir delilim daha var.

Artık bir cümleyi sürekli tekrar ediyorlar, onu evlerinin bütün duvarlarına yazıyorlar, telefonları ‘alo’ kelimesi yerine onunla açıyorlar, yakınlarına ‘kardeşim, arkadaşım, canım’ vs. demek yerine onu hitap cümlesi olarak kullanıyorlar, bütün şarkılarının nakarat kısmı bu cümle ile bitiyor. DİKKAT BUYURUNUZ TARİHİ BİLGİ VERİYORUM, Taliban Zihniyetlilerin İHTİDA ETTİĞİNE DAİR EN BÜYÜK DELİLİM sürekli tekrar ettikleri şu cümledir:

-‘FELSEFEYİ NASIL SEVDİREBİLİRSİN?’

Hoş görünüz lütfen, Taliban Zihniyetli birey, edebden, adabdan ve ahlaktan yoksun bir insanımsı olduğu için böyle kaba bir soru soruyor. Senli benli konuşuyor, saygısızlık yapıyor, lütfen hepimiz onu bağışlayalım. Söylemek istediği şudur:

-‘LÜTFEN, FELSEFEYİ BİZE SEVDİRİNİZ!’

Zaten ben, duygusal bir adamım. Bu cümledeki sevgi kelimesini duyar duymaz elim ayağım titremeye başlıyor. Bu cümleyi her duyduğumda kan ter içinde kalıyorum. Hele bir de benim gibi ülkesinin düşünce hayatına katkıda bulunmak isteyen bir kişinin, böyle bir cümleyi duyunca heyecandan dili tutulmaması mümkün değil, çünkü hem sevgi kelimesi var cümlede hem de felsefe.
Yanıyorum, yanıyorum, yanıyorum..

Niyetleri ne olursa olsun, Taliban Zihniyetli birinin böyle bir cümle kurması çok önemli. Benim hayatım boyunca ulaşabileceğim en büyük başarıdır. Ne ettiğim, ne yaptığım önemli değil, bundan sonra övünerek anlatabileceğim bir ödüldür.

Eski felsefe düşmanımız, yeni FELSEFE MÜHTEDİSİ yalvarıyor, hem bana hem de bütün felsefecileri yalvarıyor, inliyor, acıdan kavruluyor:

‘NO’LUR? ELİNİZİ, AYAĞINIZI ÖPEYİM, ALLLAH LİLLAH AŞKINA bize felsefeyi sevdiriniz!’
‘Yalvarıyorum! BANA FELSEFEYİ SEVDİRİNİZ!’
‘Allahınız aşkına bana felsefeyi sevdiriniz!’
‘Sevdirmezseniz hakkımı helal etmem!’
‘Ben felsefesiz yapamam!’
‘Aile düzenim bozuldu, felsefeyi sevdiriniz lütfen!’
‘Dediğimi yapmazsanız, ezberlediğim üç beş ayet ve hadisi de unutacağım, felsefeyi sevdiriniz bana!’
‘Yemeden içmeden kesildim, felsefeyi sevdiriniz bana!’
‘Kulunuz, köleniz olayım, kurbanınız olayım, isterseniz kapınızda yatayım BANA FELSEFEYİ SEVİDİRİNİZ!
‘Abdest suyunuzu içeyim, bana felsefeyi sevdiriniz!’
‘Dinden bile çıkabilirim, yeterki felsefeyi sevdiriniz bana!’
‘Vatandaşlıktan bile çıkarım, no’lur felsefeyi sevdiriniz bana!’
‘Ehli Sünnet’i inkar edip Vahhabi olurum!’
‘Mezhepsiz olurum!’
‘Dinimi inkar ederim!’


Yalvarıyor, yalvarıyor, yalvarıyor..
Ağlıyorlar, ağlıyorlar, ağlıyorlar..
İnlemeleri semelara ulaşmış durumda..
Göz yaşları sel olmuş, bu yüzden denizler kabarmaya başlamış, doğal denge bozulacak,
Madem insanlığın, felsefenin, dinimizin ve ülkemizin geleceği söz konusu, ben de ‘PEKİ, PEKİ!’ diyorum.
Dayananam ben böyle yakarışlara.
Cevap vermezsem kahr olurum.
Yardım etmezsem ölürüm.
Bu aşka karşılık vermezsem, kendimi vatana ihanet etmiş hissederim.

Bu felsefe âşıklarına herkesin huzurunda cevap veriyorum:

‘Elbette sevdiririm size felsefeyi. Size sevdirmeyip de felsefeyi kime sevdireceğim? Yalnız madem bu kadar felsefe âşağı haline geldiniz, sizden bir tek ricam var: ÖNCE EDEPLİ OLACAKSINIZ, çünkü ilmin ve felsefenin aradağı ilk şart erdemli olmaktır, ARDINDAN CİDDİYETİ ŞİAR EDİNECEKSİNİZ. Bu iki hâl’den geçtikten sonra, kafanız geçmişte çok kirlendiği için EN AZ BİR YIL ÇİLEHANEMDE İNZİVAYA ÇEKİLECEKSİNİZ. Çile müddetince size, alıştığınız abdest suyu gibi şeyler içirmeyeceğim. Size, çilehanemde sadece SÜS BİBERİ yedireceğim. Çileniz bitince durumunuza bakarız. Anlaştık mı benim uyanık felsefe âşıklarım, dindarımsı tosuncuklarım, din istismarcısı insanımsılarım?’
Harun Anay/21.09.2013.
harunanay.blogspot.com
facebook.com/hasimharun.anay
twitter.com/HarunAnay
----

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.